.........................................................
Yorum yapmadan sizi,
Nesrin Akalmış adlı GÜZEL dünyaya davet ediyorum.EN iyi yorumu OKUR yapar ÇÜNKÜ...
...............................................
MESELCİ:Nesrin AKALMIŞ’ı tanıyabilir miyiz birkaç tümceyle?
Nesrin Akalmış:
---
1961 Aydın doğumlu, kızı ve oğlu diye tanımlanan iki hazinesi olan bir anne; 30 yıldır edebiyatın her köşesine göz gezdirmiş, kalem değdirmiş bir canlıdır.
Sorumluluk sahibi, sözüyle özü bir olan, çok iyi tanıyanlarca deli, kendince patavatsız diye tanımlanan;
Hiçbir şeyin eksiltemeyeceği kadar sevgi sahibi, çok sabırlı ama önyargıya, bencilliğe, adaletsizliğe tahammülü olmayan; Allahın yarattığı her canlının yaşama hakkının eşitliğine inanan; Şiire, İzmir’e
aşık, yakında nine olmaya hazırlanan bir Havva kızıdır Nesrin Akalmış... MESELCİ: Edebiyatdefteri’nde yönetici olmanın kolaylıkları ve zorlukları ne-ler? Daha doğrusu sorumu şöyle sorsam, Edebiyatdefteri’nin kalbinizdeki yeri nedir?
Nesrin Akalmış:
---
Edebiyat Defteri benim ilk yöneticilik yaptığım site değil. Edebiyat Defteri’mi bulmadan önce bu sorumluluk hakkında hayli deneyimim oldu.
Kendime edindiğim ilk prensip “önce sev” dir. O nedenle her canlıyı önce severim. Zamanla paylaşımların artması, ortak mekanların sık kullanılması, daha sık diyaloglar… v.b… o sevginin artmasına, yerinde durmasına ya da azalarak yok olmasına etkendir.
İkinci prensibim “Güven” dir. Çok zor güvenirim insan denen canlıya. Ve bu güven duygusunu sağlamlaştırmadıkça hiç kimseye ve hiçbir yere bağlanmam.
O nedenle, daha önce bana verilen yöneticilik görevlerinde bu iki duygumu ayakta tutacak bir neden göremediğim için bıraktım. Ve uzunca bir süre de tüm sitelerden uzak durdum.
Edebiyat Defteri’nde yönetim kadrosunda olmanın kolaylıkları;
Bir kere, aynı platformda görev aldığınız insanlara “Güven”iyorsunuz. Siteyi bunca şiir severe hazırlayıp paylaşım alanı haline getiren ve sürekli yenilikler getirerek daha aktif, daha prestijli yoluna devam etmesine olanak sağlayan ve her dakikasını siteye harcamaya gönüllü bir site sahibiyle çalışıyorum.
İkimizin de edebiyat ve şiir konusunda titiz ve disiplinli olmamız , kendi yanlışlarımızı eleştirmenin yanı sıra birbirimizin hatalarında da kesinlikle mütevazi davranmayıp gerekiyorsa bu hatalar için kıran kırana tartışabilmemiz benim için çok önemli ve bu hem kendimi denetleyebilmem hem de tüm site paylaşımcılarının adına kolaylıktır.
Zorluklarına gelince;
Bir kere çok büyük bir ailenin sorumluluğunu taşıyorum. Sanal alemin en büyük ve en iddialı edebiyat sitesini temsil ediyorum. Sitenin kapısından girerken bütün kişisel duygu ve düşüncelerimi soyunmak zorundayım. En ufak bir kişisel takıntım ya da inancım yanlış kararlar vermeme, hata yapmama sebep olmasın diye…
Sadece duygu ve düşüncelerim değil tabi sitenin dışında bıraktığım. Özel hayatım, sağlığım, çocuklarım, dostlarım, sosyal yaşantım…
Her gün binlerce üyenin aktif olduğu, binlerce ziyaretçinin gezdiği; kapısından girdiğiniz an gördüğünüz her noktanın sürekli denetlenmesi, eklenen bütün şiirlerin, o şiirlere yapılan yorumların, yazıların, yönetime gelen özel iletilerin, site için yapılması planlanan yeni projelerin takip edildiği; soruların yanıtlandığı, sorunların giderildiği bir sitenin yöneticisinin işinin kolay olduğu söylenemez :)
Edebiyat Defteri benim kalbim. Orada alıyorum nefesimi ve yaşıyorum. Arada tatsızlıklar yaşansa da, yanlış anlaşıldığım durumlar olsa da, bu siteyi ve onu oluşturan ona can veren tüm üyeleri çok seviyorum. MESELCİ: Şiir, sizin için olmazsa olmaz sanattan biri mi, şiirsiz yaşabilirim diyebilir misiniz kendinize?
Nesrin Akalmış:
---
Olmazsa olmaz dediğim kıstaslarım olmadı hiç. Elbette olmazsa yaşarım. Ama çok eksik yaşarım.
Hem “şiir” diye kısıtlamaya girmiyorum. Edebiyatın her şekli benim hayatımın içinde. Mesela cebimdeki son parayı kitaba veririm. Ve evimdeki her şeyden kolay vazgeçebilirim ama en son ve en zor gözden çıkartacağım şey kitaplarımdır. Hani “ben kendimi bildim bileli yazarım” diyen çoktur. Ben kendimi bildim bileli okurum. İlkokulda ders esnasında bile sıramın üstünde ders kitabıyla bir öykü ya da roman yan yana olurdu hep… Bu yüzden anacığım çok çağrıldı okula ve çok kulağımı çekti “ bir daha ders kitabı dışında kitap okuduğunu görmeyeceğim” diye... Kulaktan vazgeçtim ama okumaktan asla…
Kısaca şöyle diyeyim; Mümkün olduğunca şiir olsun hayatımda ve Allah beni kitapsız bırakmasın :) MESELCİ: Sizi şiir okumak mı, yoksa şiir yazmak mı daha çok mutlu ediyor?
Nesrin Akalmış:
---
Üç senedir Edebiyat Defteri’nde ortalama günde 300 şiir okuduğumu ve şu an siteye asılan 267.294 adet şiirin nerdeyse 200.000 adetinin gözümden geçtiğini düşünürseniz… şiir okumaktan nefret etmek üzere olduğumu da anlarsınız :))) Şaka elbette…
Yüzlerce şiiri okurken, hiç ummadığım bir sayfada çok güzel bir şiirle karşılaştığımda anlatılmaz mutlu oluyorum. Gençlerin, ciddi şiir üzerine çalıştıklarını izlemek, azimlerine tanık olmak ve ilerleme kaydetmelerini şiirlerinde izlemek de beni çok mutlu ediyor. Beni sarsan, ürperten, taa içime kadar işleyen şiir çok azdır. Öyle bir şiire denk geldiğimde dakikalarca okurum. Şiirden ayrılmak istemem.
Ama sanırım yazdığımda daha çok mutlu oluyorum. Yani o, içimde farkında olarak ya da olmayarak biriken, birbirine karışıp alt üst olmuş duygu, düşünce ağırlığını sayfaya indirip, onlardan derli toplu bir duygu akışı işlemek ve onun güzelliğini yaşamak gibi… rahatlamak gibi… MESELCİ: Edebiyatdefteri’ni, çizgisini ve konumunu nasıl buluyorsunuz?
Nesrin Akalmış:
---
Edebiyat Defteri şu an baktığımızda sanki çok uzun geçmişi olan bir site görünümünde. Oysa henüz 3 yaşını dolduran genç bir site. Bu kadar kısa sürede böyle yol katetmesi, günlük online sayısı ile, kayıtlı üye sayısı ile, dışarıdan ziyaretçi sayısı ile, şiir ve yazı paylaşım çoğunluğu ile sanal alemin en aktif edebiyat sitesi. Kimilerine ters düşse de site kurallarını, çalıntı şiir takibini bizim kadar titizlikle uygulayan başka site yok. Ve sanal siteler içine bir ilki gerçekleştirdik. “Şiir Seçki Kurulu” ilk kez bizim sitemizde işlevsellik kazandı. Daha sonra başka sitelerde buna benzer çalışmalar yapıldı.
Ne kişisel olarak ne de oluşum olarak kesinlikle hatasız ve mükemmeliz diyemem. Elbette hâlâ eksiklerimiz, hatalarımız var. Önemli olan, bunları görüp, bertaraf edebilmek adına çalışmak. Bu da sadece site sahibi ya da yönetici ile olacak bir şey değil. Biz bir aile isek bu defterde, her aile ferdi içinde yer aldığı bu mekânın sorumluluğunu da taşıyacak. Her fırsatta “ Her konuda bana yazın. Şikayetlerinizi, önerilerinizi, merak ettiklerinizi… Her konuda, her zaman bana yazın” diyorum. Gelen öneriler, şikayetler biz yöneticileri yönlendirir. Hiçbir zaman hiçbir iletiniz anlamsız ya da değersiz karşılanmaz. Ayrıca üyelerde birbirlerinden duyduklarıyla, yanlış aktarmalar ya da yönlendirmeler ile hatalı sonuçlara gitmez ve yanlış kararlar almaz.
Önümüzde çok daha başarılı ve güçlü bir site görüyorum ben. Hep birlikte bunu gerçekleştireceğiz.
Yeter ki “birlikten kuvvet doğar” sözünü hiç unutmayalım. Kişisel bakmayalım. “edebiyatdefteri.com” bir bütündür. Kişi adıyla değil edebi adıyla anılır. Ve hepimiz o bütünün olumlu ya da olumsuz parçasıyız.
Yani Edebiyat Defteri, çizgisi ile konumu ile “1” numara. MESELCİ:Hobileriniz neler?
Nesrin Akalmış:
a-
kitap okumak b-
seyahat etmek c-
fotoğraf çekmek d-
İzmir’im e-
sokak köpeklerim, sokak kedilerim MESELCİ:Fobileriniz neler?
Nesrin Akalmis:
1-
sadece dar ve kapalı alanlarda duramam. boğulurum. özgürlüğüm alınmış gibi… bir daha gökyüzünü göremeyecekmişim gibi… 2-
3-
4-
5-
MESELCİ: Okumaktan sıkılmadığınız (hep okumak istediğiniz) beş yazar-şair desem?
Nesrin Akalmış:
Böyle şıklarla çerçevelemeyeceğim bir konu bu. Her yazar- şair… Hepsi ya da hiç biri… Sınırları sevmiyorum. 1-
2-
3-
4-
5-
MESELCİ:Aşağıdaki soru işaretli kavramlar sizin için neleri çağrıştırıyor?
Nesrin Akalmış:
ŞİİR?
---
Duygu-düşünce mozaiği. Ustasından olursa sanat… YAĞMUR?
---
Toprak kokusu. AY?
---
Gece feneri. KUŞ SESİ?
---
Bahçemin neşesi .
Yaşadığınız şehir, İZMİR?
---
Dünyanın merkezi. KARDAN ADAM(Celal ÇALIK) ?
---
Oyyy.... candan adam. MESELCİ:Sevgili Nesrin Hanım bu harika sohbet ve bu doyumsuz ziyafet için Edebiyatdefteri Ailesi adına SONSUZ TEŞEKKÜRLER...
Nesrin Akalmış:
---
Sayın MESELCİ, sevgili Selim…
Bu şekil söylemlerden hep kaçmışımdır. Böylece bir ilki de gerçekleştirmiş oldun :) Çok yoğun günler geçiriyorum bu aralar ve günlerdir bu söyleşi dosyasını açıp geri kapatıyorum. Yazmaya değil, maddeleri okumaya dahi zamanım olmadı. Ve şu an saat 02:35… Seni daha fazla bekletmemek için uykusuz kalmaya karar verdim bu gece :))) yarın yollarda koşuştururken uyuklarsam ve başıma bir şey gelirse sebebi sensin bütün site bunu böyle bile ….. :))) Teşekkür ederim canım benim. Umarım yeterince cevaplayabilmişimdir. Hataları, eksikleri varsa affola…
sevgilerimle ....................................................