KAYNAKTAN DERYAYA
LEBİDERYA

SPOR BEDENİ TERBİYE EDİYOR DA YÜREKLERİ KİM TERBİYE EDECEK

Spor: Beyefendi ve hanımefendiliğin pekiştiği, seviye ve kültürün birleştiği, insanlık ve kardeşliğin yüreklere yerleştiği; nefretin, kinin, kavganın körleştiği kişisel ve ekip mücadelesidir.
Spor denince keyif alınarak izlenen müsabaka akla gelir.
Geçen hafta;
Fethiyespor ile Göztepe’nin maçı vardı. Göztepe seyircisi 30 otobüs ile Fethiye’ye maç izlemeye geldi. Sabah saatlerinde alabildiğine alkol alan (İlçemizde tahammül kültürü gelişmiş fakat saygı kültürü henüz emekleme döneminde olduğundan, açık alkol satışları ramazan ayı içinde tam hız devam etmektedir.) Göztepe seyircisi sağa sola sataşmaya başlamışlar. Sanki İngiltere’den gelen koliganlar. Bir kaç olay yapmışlar. Sonradan çıkacak olayların da sinyallerini vermişlerdir. Derken maç başlıyor. Berabere biten bir müsabaka izleniyor.
Bu sırada ne oluyor ise; görünmeyen eller Göztepe otobüslerinin camlarını kırıyorlar. Milli servet heba oluyor. Milli ruhu olmayan milli serveti ne bilsin?
Maç sonunda Göztepe seyircisi stadda 3 saate yakın bekletiliyor. Sonra da; buyrun çıkabilirsiniz deniyor. Adamlar bir çıkıyor ki; arabalarının camları yok. Gündüz zaten içkinin dozunu kaçırmışlar. Birde maç sonunda 3 saat stadda tutulmuşlar. Otobüslerinin de camları yok. Bu atmosferde olay çıkar mı?
Çıkmaz diyen iki adım öne çıksın.
Göztepe seyircisi; yürüyerek garaja doğru geliyor, ama ne geliş, savaşa gidiyor mübarekler(!).
Cam, çerçeve ne buldularsa hepsini yerle bir ediyorlar, dükkanları darmadağın ediyorlar.
Milli sevret yerle bir. Dedik ya; Milli Ruhu olmayan, Milli Sevreti ne bilsin?
Bu olaylar gecenin saat 24’ünde oluyor. Sabah alkol duvarının aşılması ile sağa sola sataşanları sen frenlemezsen başka ne beklenir?
Garibim esnaf ne yapsın?
Ertesi gün bir geliyorlar ki; dükkanlar darmadağın, camlar yerle bir.
Camcılar çağrılıyor, camlar yaptırılıyor. Veresiye defterine kayıtlar yapılıyor. Maliyeti mi? Tesbit yapıldı mı ki; maliyetin ne olduğunu bileyim?
Tedbir mi?
Gayet kolaydı. Ama heyhat!!!
Ne mi yapılır?
Göztepeliler sabah alkol almaya başladığında net bilgiler alındı mı? Alınmadı demeyin. Şehre gelen gökteki kuş bile bilinir. Hangi dala konacak anlaşılır. Bunlar geliyor, içkilerini içiyor, ufaktan sağa sola sataşmalar başlıyor. Şehit Aileleri Derneğinde bulunanlar onları uyarmak istiyorlar. Göztepenin seyircisi olduğunu söyleyen bu zavallılar; o ikaz edenlere hakaretini de edebiliyorlar. Burada bu olayı neşter gibi kesmek mümkün dü?
Alkollü olup taşkınlık yapanı tedbir olsun diye toplarsın, maça girmesine mani olursun. Göztepe otobüslerinin güvenliğini de sağlarsın. Fethiye seyircisini kontrol altına alırsın.
Maç bitti.
Misafir takımın seyircisini staddan çıkarır, tedbirlice şehrin dışına çıkışını sağlarsın. Sonra da gelip; Fethiye seyircisini stad dışına çıkarırsın.
Bunu kim mi yapacak?
Ben değil...
Basına açıklama yapılıyor. "İşte efendim biz maçın hangi saatte oynanacağını bilmiyorduk.".
Ne demek maçın hangi saatte oynanacağını bilmiyorduk. Tabiri caiz ise; uçan kuşun hangi dala konudğunu bile bilmek sizlerin vazifesi.

Bilmem kaç tane de yaralı var...
Bu kadar kırılan camların dağılan dükkanların zararının ne olduğunu bilen var mı?
Bu durumda yapılacak olan bütün detayları ile konuyu Federsasyona rapor etmektir. Kimden dolayı bu zararlar olduğu belli. Bunları rapor edince, federasyon da cezai işlemi yapar. Gereken parayı zarara neden olandan tahsil eder. Sonra da; o olayların yapıldığı yerin Beden Terbiyesine yollar. (Beden terbiyesi gibi bir de; yürek terbiyesi müdürlükleri kurulsa iyi olur muydu?). Beden terbiyesi de zarar gören esnafın zararını tediye eder.
Dilerim bundan sonraki maçlarda tedbirler önceden alınır.
Saygılar sunuyorum.