7
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1017
Okunma

Onur BİLGE
Özellikle yazın, ilkbaharın sonu ve sonbaharın başında çok düğün olurdu. Okullar kapanır kapanmaz art arda sünnet düğünleri yapılırdı. Mahalle düğünlerinin davetsiz misafirleri; leblebi, fıstık, çekirdek, mısır, tirmis ve eğren satanlardı. Düğün başlamadan gelir, yerlerini alırlardı.
“Davetsiz düğüne fıstık çekirdekçi gider.” diye bir söz vardı. Zamanla değişerek: “Davetsiz yere tirmisçi gider.” de denilmeye başlandı. Birisi birisine:
“Düğüne gidecek misin?” diye sorduğunda, o da davet edilmediyse:
“Tirmisim ıslanmadı daha.” Ya da: “Ben tirmisçi miyim?” derdi. Bu: “Beni çağırmadılar. Gitmem!” demekti. İçinde, gurur ve sitem barındıran bir sözdü.
Eğren; asıl adı kızılcık olan, Torosların eteklerinde yetişen,
1001 GECE ÖYKÜLERİ - 5
OYUN - LİMAN YAYINLARI
KİTAP TEMİN ADRESİ: M. Şerikan KARA : 0 536 275 90 15