21
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2079
Okunma

Gür mü gür bir ormansın. Ya da hırs ile, özgürlük ile mi bilinmez imkanlarını zorlamış heybetli, onurlu bir ağaçsın. Aldırmazlığın, cesaretin saçının son telinin son ucuna bir "senlik" eklemiş. Gür, gümrah, koyu yeşil, serin, giz dolu ağacım. Ben, ölesiye ağaç dostun.
Biliyorum bu dokunulmamışlık, istediğin sözcüklerin yazılmamış, yontulmamış olması.
Görünürdeki görünüşünle tezat. Öykü dedin mi, bir ağacın öyküsü dedin mi...
Bahara öyle bir yürür ki ağaç, ölümünü unutur. Kışın budanan dallarını, baharın inanılmazlığı içinde büyütür. Biçimseldir. Çabasını bir elin bereketiyle başlatır. Hükmünü, doğurganlığını...
Kaderin yazdığı bile olsa yazı. Bir okuyanı olmalı, bir dipnot düşülmeliydi.
Acı ve ihanet bile anlamlı iken, derin bir sessizlik ağuladı tüm zamanlarını.
Gümrah saçların, ölüm yurdum olsaydı.
Sana bir anlam olabilseydim.
Senin öykün bu; yazılırken bile yazılmamış sayılacak...
Büyüklüğünün acılara evrilişini görmeseydim.
Bilirsin büyük ağaçlar yalnızdır, büyüklüğünce.
Büyük sabırlar büyütmüştür onları.
Tekin de değiller bilmeyenlere, bense kaldım günler geceler boyu gölgelerinde.
Gümrah, onurlu, özgür ağacım.
Hisset ellerimi.
1000.0
100% (1)
10.0
100% (7)
5.0
100% (1)
2.0
100% (1)