6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1523
Okunma
İnsanlık Tarihinin Muhasebesini yapacak olursak güzele,doğruya,çirkine ve yanlışa dayalı bir mazinin önümüze serildiğini görürüz,doğru olanlar çoğu kez doğru olarak kabul edilmemiştir.çünkü çirkini isteyenin güzele yaklaşmasını dolayısıyla gerçeği bulmasını engelleyen nefis,tezatlarla dolu bir dünya ya insanoğlunu koşturmuştur.
“Şer Çiçekleri”murakabeden uzak gönüllere ilah olmuş öylece koklaşılmıştır. Güzellik ve güzele yaklaşılmaktan kaçınılmıştır.Hatta güzelin aşağılanmasına hayat bağlayanlar,dünya mesleklerinde şöhrete ulaşmışlar ve kuşaktan kuşağa tabulaştırılmışlardır.
Zaman zaman çirkinde güzellik olacağı sapıklığına gidilmiştir.Aslında güzel güzeldir.Çirkinde çirkindir.ıssız bir yerde doğan bir insanın güzeli,doğruyu bulabildiği gibi güzelde saklı bir sır vardır.onu nereye koyarsanız koyun o yine güzeldir.
“yazmadan önce yaşamak”ilkesi yazma işine başlayan için çok önemli bir hareket noktasıdır,yaşayan yazar,bu İnsanoğlu için her dönemde böyle olmuştur.
Dünyamızda yaşadığımız olayları gerçek anlamda incelediğimizde insanoğlunun bitmek bilmeyen ihtirası,ben ve egosu tüm insanlığı bir felâkete doğru
sürüklemektedir.Başka bir ifadeyle “NEFİS”denilen hilkat olgusu yaratanın verdiği ilahi sır,bu sayede tüm güzelliklere attığı pençesiyle çirkinliğin ve kötülüğün insana verdiği manevi duygudur.
Yani yaşamak ve hissetmek.Öte yandan Dünyamızda soğuk değil,moleküllerin buzlaştığı kadar katı bir savaş yakınımızda devam ediyor.Tüm Dünyanın gözleri önünde cereyan eden adı konulmamış;sözde müttefikimiz,stratejik ortağımız ABD Demokrasi getireceği vaatleriyle bilindiği gibi IRAK’ da 1,5 milyon insanın ölümüne sebep olmuştur.
Bu huzursuzluğun ana kaynağı ortak bir Dünya görüşünün insanlık adına kabullenemeyişi insanlığı çıkmaza sokmuştur.İnsan hayatının hiçe sayıldığı IRAK’ta gözleri dönmüş vahşi batının conileri adeta insan kasabı haline dönüşmüş birer canavar olmuşlardır.
Bütün bu çirkinlikler hemen komşu sınırımızda yaşanırken;bir eli kanlı olan ABD öbür eliyle de Türkiye’ye dost ve Stratejik ortağız mesajlarıyla ABD’nin politikalarına ram olmuş,diğer ülkeler bile ülkemizin nasıl bir çıkmaza doğru sürüklendiğini anlarken;bizi yönetenlerin Atatürk’ün ifadesiyle gaflet ve hatta hıyanet içerisinde olabileceğini düşünmek düşmanlığını düşmanca ilan etmiş dost görünümündeki ülkelerden daha tehlikeli bir durum arz etmektedir.
Peki DÜNYA bu insanlık ayıbı ile uğraşırken ülkemizde yaşadığımız trajedik katliama ne demeliyiz? 45 masum insan büyük ihtimal ile husumetten kaynaklanan bir durumdan dolayı katlediliyor.Bu bir vahşettir,geçmişte Baş bağlar katliamı olarak bilinen ve 33 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaydan daha vahşeti bu gün yaşanan MARDİN’deki 45 kişinin ölümüyle sonuçlanan katliam nedir bu kin nedir bu nefret?
Bir an için durup birbirimize sormamız gereken şeyler yokmudur! Aynı medeniyetin aynı kültürün insanları neden bu kadar düşman oldular.değerli okuyucularım bir şeylerin eksikliği var.İnsan olarak yetiştirilmemiz de hayati önem arz edecek değerlerimizi kaybediyoruz,derhal önlem alınmalıdır.Toplumumuz süratle okuyan,dinleyen,araştıran bilgi toplumu olmak zorundadır.Bu kötü gidişe DUR denilmelidir.
Bir kurtuluş mücadelesinin verilmesi gerektiğini ben yazılarımda ısrarla vurgular iken;işte böylesine vahim bir tablodan dolayı halkımızın demokratik kurallar içerisinde olanı biteni anlayıp,dürüst ve namuslu insanlar ile yola devam edilmesi gerektiğini dillendirmeye gerektiğini düşünenlerdenim.yanlış ve çirkinde ısrar edenleri terk ederek güzel ve güzelliği benimseyenlerle yola devam etmek gerektiğine inananlardanım.
Kimmi!...Bu Güzel…
Öncelikle;İnsanın nefsini terbiye etmesi,kendisine ve insanlığa olan saygısıdır.
Küçük dağları ben yarattım,egosuna kapılınırsa,bu gün yaşadıklarımızdan faklı bir şey olmaz.Kısaca GÜZEL ile ÇİRKİN’in kurt’la kuzunun bir arada yaşayabildiği başka bir ifade ile Gerçek Demokrasinin hayatımıza geçtiği bir dünya ile insanlık huzur bulabilir.
Katliam da hayatını kaybeden vatandaşlarımıza ALLAH’tan rahmet diliyorum.Gerçekten vahim bir durum.Gerekli tedbirler alınmaz ise galiba toplum olarak CİNNET geçireceğiz.
Sahi neyi paylaşamıyoruz,yüzyıllardır adaletle yönetilmiş bir millet olarak bizim birbirimize DÜŞMANCA davranmamızı gerektiren nedenler nelerdir.Bana göre UZMAN ekipler söz konusu bölgede araştırma yaparak gerekirse tek tek insanlar eğitilerek gerekli çalışmalar yapılmalıdır.İlmin doğduğu bölgeler şimdi katliamların merkezi oluyorsa bunların araştırılması gerekir diye düşünüyorum.
Çirkinliklerde değil,güzelliklerde yarışalım.Bu bir DEVLET politikası olmalı ve yetkililer derhal tedbirlerini almalıdır.GÜZEL olanların unutturulmasıyla hayatımızı ÇİRKİNLİKLER doldurmaya başladı.ALLAH’ın yarattığı en mükemmel yaratık İNSAN nasıl oluyor da bir anda CANAVAR’a dönüşebiliyor.Bana göre en büyük neden İNANÇ zafiyetidir.Yitirdiğimiz değerlere sahip çıkmalıyız,en azından gelecek neslimizi kurtarmalıyız.Yaratılanı sevmeliyiz,yaratandan ötürü…