Okuduğunuz
yazı
1.5.2009 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
.
.
Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bu yazı da gerçektende erkekleri çok iyi gözlemlemiş bir kadının tecrübelerini okudum.bu sizin yaptığınız gözlemi akıllı ve iyi niyetli biri ancak başarabilirdi.Hayatta Erkek kadın ayrımı yerine ,müşterek bir yaşamın iki parçası olarak neden düşünemiyoruz.Sonuçta İnsan olarak bakmalıyız her iki varlığada.Ama Yaratılan tarafından belirli görevler verilmiş insana.güzel insan nasılsa ,onun gereği yapılmalı.Kadını :cadı,erkeği :şeytan gibi göstermenin bir alemi yoktur. Ben bir erkeğin kadına yaptığı şeylerin aynısını,bir kadının bir erkeğe yaptığınıda gördüm.Demekki burda sorun kadın erkeklikte değil.İnsani hazlar,duygular,bencillikler ve ve görevlerini ihmal ederek sadece kendi diledikleri gibi hükümdar bir hayat sürme arzusundan olsa gerek.saygılar yazara yaşamı bu kadar iyi analiz edebildiği için..
Fikret TEZAL ARKADAŞIN yorumundaki son cümlelere katılmı yorum.Kadınıyla içiçe olan erkek,kadınların dünyasını;erke- ği ile içiçe olan kadın da erkeğin dünyasını çok iyi bilir. Yeterki gören gözler hassas olsun... Bir konu hakkında yazmak için illaki yardım almaya gerek yok.Sezgi çok önemli... Kimseler alınmasın.. selamlar...
Yazının başlığı dikkatimi çekti ve okudum. Sonra bir daha okudum. Sonra da yorumları okudum.
Bu yazıya önyargısız ama şüpheyle yaklaşmak istiyorum.
Ben kendi adıma hiçbir zaman kadınları keşfetmeye çalışmadım. Çünkü, insanın yapamayacağı işleri yüklenmesinin ancak zaman kaybı ve boş işler olduğuna inanırım. Günümüze kadar bunu başaran hiç kimsenin çıkmaması da düşüncemin doğruluğuna delildir bana göre.
Peki, kadınlar tarafından keşfedilmeyi, açığa çıkmayı ister miyim?
Hiç zannetmiyorum!
Elimizde bizi savunacak çok şeyin kalmadığı bir zamanda bir silah daha ellerine vermek doğrusu işime gelmez. Bu yüzden bu yazıya doğrudur / yanlıştır diyerek aslında verilecek tepkilere göre tam emin olmadıkları birçok konuda daha da çok bilgi sahibi olmalarını arzu etmiyorum. Bana ördek avındaki bir stratejiyi hatırlattı bu yazı. ( Naylon ördeklerle nasıl avlanıldığını )
çok gerçekçi yönleri olan bir yazıydı, doyasıya empati yapılmıştı satırlarda, ben üzülürüm çoğu zaman ve anlaşılamadıklarını düşünürüm, yada kendilerini daha çok anlatmaları gerektiklerini, nihayetinde her erkek bir kadının kucağında açmıştır gözlerini dünyaya... o halleri en saf ve duru halleridir, bir çoğuda bu halini hala muhafaza eder iç dünyasında, bize düşen sadece o yönlerini dışa vurmalarını sağlamaktır... çoğu kez o görsel zalimliklerinde bile çocuk tarafları vardır, incitmelerinide farkedemezler diye düşünüyorum, hala şefkate ihtiyaçları vardır, anne-eş-çocuk farketmez... ve anlaşılmak istiyorsak anlamak gerek...
İnsan.. Yaradılışı itibariyle hammaddesi toprak olan bir varlık.Kadın ya da erkek hiç bir şey değişmez. Kadınların ayrı,erkeklerin ayrı birer varlıklarmış gibi anlatılmasına,ya da öyle empoze edilmesine karşıyım ben.Her iki cins de davranışları nedenile bir birinden farklı değil.Ayrıntılarda takılıp kalarak,kategorilere ayırarak var olduğu söylenen sorunun çözümüne ulaşılamaz.Her iki tarafın da belli başlı bir kişilik alt yapısına sahip olması,onların bu dünyadaki görevlerinin bir gereğidir.Meseleye insan ekseninden ve bu açıdan bakmak gerekir bence. Çok güzel yazılmış bir metin,kutluyorum.
Beni istemeyerek dünyaya getiren bir kadındı...Kötülediği, korkuttuğu babamın yanına, pis bir köy kahvesinde yaşamaya gönderen yine bir kadındı ; annemdi...En güzel çağımda gönül verip sevdiğim, gözlerimle bile ihanet etmediğim , uğruna hapse girdiğimde bana ait emaneti, namusunu, kızlığını başkasına veren yine bir kadındı ! Üç çocuklu dul annemi, bekar halinde nikahına alan bir erkekti ; babamdı benim.. Ve benim hangi şekilde kimi aldığımı da boş verin isterseniz...Ve ben düşman olmadım kadınlara..Sadece endişeyle baktım onlara ve hayatımın aşkını da bu yüzden kaybettim...kaçtım ondan..
İnsan sadece insandır.Kadın ya da erkek. hepsinin iyisi de kötüsü de vardır..Biz insan olarak n değerli varlıklarız. Bunun değerini bilmeli ve birbirimize değer vermeliyiz.
Aynur Hanımbu anlamlı yaznızdan dolayı kutluyorum sizi..Fakat galiba bir erkek arkadaşınızdan yardım almışsınız. Ya da bizi böylesine anlayabilmeniz inanın ki mucize gibibir şey..Seçki için de tebrikler..
Taş fırın erkekleri çok gerilerde kaldı artık.günümüz erkekleri de en az kadınlar kadar keder ve acı içinde yaşıyorlar…ben onlara ahir zaman erkekleri diyorum.hüznü yalnızlığı çaresizlikleri ve korkularıyla baş başa bıraktığımız erkeklerimiz
Taş fırında olsa, günümüz erkeği de olsa onların işi çok zor aslında. Sizin yazınızda da dediğiniz gibi onlar göz yaşı dökemez. Dökmeli aslında yeri geldiğinde. Gözyaşı rahatlatır çoğu zamanlar . Belki de biz kadınlar onun için daha dayanıklıyız hayatın sıkıntılarına. Ağlıyoruz atıyoruz sıkıntılarımızı . Ya onlar? Kutlarım çok keyif alarak okuduğum bir yazıydı. Saugılar
ben bu yazıyı yazarına bakmadan okudum . bi erkek arkadaş yazmış gibi geldi. ve tıpkı bi çay bahçesinde çay tadında bi sohbet ortamında olgun bi erkeğin samimi tavsiyeleriymiş gibi geldi bana yazı. sonra alttaki yorumları okurken farketttim bi kadının yazdığını, çok samimi ve empatik bi yazı tebrikler
Oldukça duygusal bakmışsınız. Hayal ettim de..yok..ıhhh......o kadar masum değil bu erkekler.. Yalnızca erkeler diye ayırım yapmayım aslında , insanlar demeliyim en doğru hitap bu olmalı bence... Fakat ben yazınızı beğendim, berrak niyetle yazılmış bir yazı.
sevgili lale devri,ben erkekler iyi demiyorum ki.üzerlerinde biraz çalışılmalı diyorum.kadın ne ister de başaramaz.zaten olmayınca ne yapsanız olmayacaktır.işte o zaman vazgeçmenin zmanıdır.kestirip atmadan biraz mücadele gerekir.ama değmediğini düşünüyorsanız bişey diyemeyeceğim.bu yazıyı yazarken kendi babamı model aldım.etrafımda gördüğüm arkadaşlardan da etkilenerek bu kanıya vardım.
bir önceki havvalarla ilgili yazınızı çok beğendim.
erkeklere gelince bizim buralarda bir deyim var şemşamer mezhepli diye(şemşamer; ayçiçeği) işte onlar da tam böyle. gün nerden vurursa o yana dönerler. iki yüzlüdürler. kadnı günde de karanlıkta da eşinin yanındadır. sizin yazıdaki adem modelleri sadece süslü sözlerden ibaret yazılarda kalır. biri beter diğeri onun beterliğıine beş çeker misali. emek vermişsiniz yazmışsınız . sevinen erkekler olmuştur. son söz şunu demek istiyorum iyi erkekler mezarlıkta yatanlardır. sağıcakla kalın.
Taş fırın erkekleri çok gerilerde kaldı artık.günümüz erkekleri de en az kadınlar kadar keder ve acı içinde yaşıyorlar…ben onlara ahir zaman erkekleri diyorum.hüznü yalnızlığı çaresizlikleri ve korkularıyla baş başa bıraktığımız erkeklerimiz....
Kadın gözüyle erkeklerin değerlendirilmesi okunmaya değer... Yazan yürek sağolsun...
eşler kadınlar için bir diğer yaramaz çocuktur genelde...erkekler de eşlerini tıpkı çocukları gibi koruma içgüdüsüyle sahiplenmezler mi zaten.demekki insan yapısında var analık ve babalık şefkati...olamsı gerekn bu bence.. aksi anormal karşılanmalı
yazan arkadaşların hepsi erkek ve hepsi de böyle bir kadın modelinin olamayacağını düşünüyorlar.buda benim haklı olduğumu erkeklerin dışlanmış ve yalnız olduğunu gösterir.
aynur engindeniz tarafından 5/1/2009 1:29:54 AM zamanında düzenlenmiştir.
yazarken aklınızdaki erkek modeli, sevdiklerinizden oluşmuş olmalı. eşiniz, kardeşiniz, babanız olabileceği gibi değer verdiğiniz iş arkadaşları, komşularınız vb olabilir. bu yönüyle duygularınızı konuşturmuş ve güzel bir yazı çıkarmışınız ortaya. tebrikler, selamlar.
Erkek kadinsiz, Kadin Erkeksiz yasayamaz...Yasayan varsa hayatin tadina ve anlamina varmis saymam....Cünkü Erkek ve kadin birbirinin tamamlayicisi ve yasama sarilma kaynagidir...Saygilar...
öncelikle 1 mayıs için teşekkürler sayın hanay.ben çoğunluğu dile getirdim.elbetteki dugusu olmayan kadınlar gibi erkekler de vardır.hatta daha fazladır.ama onları kazanmak zor olamasa gerek ve buna değer diye düşünüyorum.zaten çarelerin bittiği yerde evlilik ya da beraberlik de bitecektir.çabaya değer her aşk bence...
ayrıca kadınlarla ilgili yazımı otobüste alelecele yazdım.zaten bu konu da herkes yazıyor.fazlaya gerek yok.ama asıl unutulup dışlanan erkekler.
aynur engindeniz tarafından 5/1/2009 1:02:43 AM zamanında düzenlenmiştir.
Erkekleri bu kadar onure eden bir yazarı okumak gerçekten güzel. Kadınlarla ilgili yazdığınız bundan önceki yazınız hem çok kısa hemde içerik olarak bu kadar doyurucu değildi. Empatinize hayran kaldım.Ama erkekler bu anlattıklarına pek uymuyor. Evlilik denilen kurumu sorgulamadan,peşin kabullerle yazılan yazınız çok taraflı. Bir erkek(Eşitlik ve insanlık için erkten ve erkeklikten vaz geçmiş biri) olarak erkekleri abarttığınızı düşünüyorum.Bu kadınlığınızın zerafetidir,inan. Eline yüreğine sağlık.Sizin ve btüm emekçilerin 1 Mayıs'ını kutluyorum...Saygılarımla...
Hele ki yalnızdır... Bu yüzden, YALNIZIZ... Kadın erkeğin dünyasının ortasındadır. Erkek kadının dünyasına girebilme savaşındadır. Ben, ganimetten vazgeçtim, savaşmıyorum. :))
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Cevap Yaz