5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
858
Okunma
Her zaman,
Ayak seslerini duyarım gecede yaklaşan,
Ve sen yerim olursun sürgündeki,
Zindanım olursun.
Öldürmeye çalış beni
İlk ve son olsun
Yaklaşan ayak seslerinle
Öldürme beni.
(Mahmud Derviş- Filistin’in ulusal şairi)
Bazen mensup olduğumuz ırk,din,milet vs. bazı gerçekleri görmemize büyük engeldir. İsrail’in 2 gün önce Filistin’de bir polis okulunu bombalaması tüm dünyanın dikkatini Ortadoğu coğrafyasına çekti.
Altı aylık ateşkes sona ermiş Hamas’ın füze saldırılarıyla savaş yine başlamıştı. Dikkat edin liderler ateşkes yaptıklarında sadece altı ay için yapmışlar.Neden? Neden on yıllık değil de altı aylık? Yani masum insanların öleceğini biliyorlar. O iki ülkede yaşayan insanlar kendilerine altı aylık süre verildiği için Haniye’ye, Nasrallah’a ya da Ehud Olmert’e mihnet mi duymalılar yoksa bu liderlere sahip oldukları için için utanç mı duymalılar?
350 nin üzerinde ölü var.Marks’ın deyimiyle yine istatistiki konuşuyoruz. 350 kişi diyoruz. Bu rakam aslında tek tek insanların trajedilerini görmemize büyük bir engeldir.
Ateşkes biter bitmez bildiğim kadarıyla Hamas başlamış ilk önce buna dünden razı olan İsrail’de birkaç defa küçük dozda tepki vermiş, en son yapacağını da yapmış, havadan vurmuş. Ortada 350 ölü(şimdilik), 1500 tane de yaralı var. Diyelim ki ilk başta İsrail vursun, neden Hamas hemen tepki göstersin ki. Hamaslı yetkililer şunu diyebilirlerdi pekala;’Biz ateşkesin uzatılmasından yanayız.’ Ve bu konuda birkaç güçlü ülkeyi devreye sokup İsrail’i ikna edebilirdi. Ama yapmadı. Neden? Cihat için..
Bazı kesimler halen İslamı 11. yy’ın islamı olarak biliyor. Dünya değişti, islam da özünü koruyarak çağa cevap verecek hale geldi. Bu hep görmezden geliniyor. Bizim ülkedeki bazı cemaatlerde de bu durum var.
Kuran’da ’Masum bir insanın öldürülmesinin bütün insanlığın öldürülmesi’ ile eş tutuluyor. Burada insanın ırkı, milleti önemli değildir. Buna karşın Tevrat’ın on emri içinde de ’öldürmeyeceksin’ emri var. Şimdi bu iki tarafın yaptıklarının dinle bir alakası var mı?
Eğer bilsem ki bir insan ölmeyecek her şeyi feda ederim. Çünkü insan her şeyin üstündedir. Milletin, bayrağın, vatanın kısacası herşeyin. Bir insan öldükten sonra geriye bunların kalmasının ne önemi var ki. Aslında bunu Avrupa farketti. Yani bireyin devlet dahil her şeyin üzerinde olduğunu.
Neden yıllardır Arap ülkelerinin Filistin’i İsrail’e karşı bir yem olarak kullandığı gerçeğini görmezden geliyoruz. Suudi kralının bir kahvaltı için harcadığı parayla yüzlerce Filistinli karnını doyurabilir. Necmettin Erbakan’ın deyimiyle ‘Her Müslüman bir kova su dökse İsrail batar’ Neden Müslümanlar Filistin’e özde değilde sözde davranıyorlar.
Erbakan az önce yazdığım cümleyi kullandı, hep siyonizme karşı da durdu ama İsraille yapılan önemli antlaşmaların hepsi Erbakan ve onun talebesi olan Erdoğan zamanında yapılmadı mı? Bizim devletin gücü de ordan geliyor sanırım. Bir siyasetçi bir düşünceye karşıysa ilk önce o kişi ile o düşünceyle uzlaştırır.
Erdoğan saldırı sonrası İsrail’i kınadı. Türkiye’nin savunma için verdiği paraların o bombaların yapımında kulladığını bilmiyor mu sanki. Neden fiili bir tepki vermiyor. Bu devletin bir politası değil mi ABD Senatosundan Ermeni soykırımı tasarısının geçmemesi için Yahudi lobisini desteklemek. Bugün halk sokağa dökülmüştü. O halk bilmiyor mu verdikleri vergilerle Filistinli kardeşleri ölüyor. Ahmet Kaya’nın deyimiyle ‘ Ne yaman çelişki.’ Ve ne de güzel bir postmodern durum.
Benim gözümde Hamas ile İsrail arasında bir fark yoktur. Ve yazımı bitirirken Filistin’e atılan bomba kadar bomba bir soruyla bitireyim. Acaba İsrail’in elindeki imkanlar Hamas’ın elinde olsaydı onlarda aynı şeyi yaparlar mıydı?