14
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2482
Okunma

Ne güzel duygu dolu yaşamak ve her anı şiirleştirmek, zaten ben de bir idda peşinde değilim, olaylar ve duygularım doğrultusunda kişisel tepkilerimi dile getirmekten başka bir şey yaptığım yok, benim de algılamam böyleyi yansıtmaya çalışıyorum dilim döndüğünce, allah herkesin aklını, algılamasını farklı yaratmış, o yüzden ben eleştirilerimi asla ukalaca yapmam, kalp kırmam, kimsede başkalarının duygularına yön veremez, bizim de başkalarının duygularına yön veremiyeceğimiz gibi, herkes bunun bilincine varmalı bence.
Yazım kuralları vardır, ama nice şairlerin günümüzde şiirleri hala söylenip takdir topluyor, ve bunların içinde okuma yazma bilmeyenler de var.İçindeki duyguyu anlamadan" yok yazın şöyle, yok vurgulaman böyle..bu tarz eleştirilere ben gülüyorum, zaten şiiri yürekten yazan için bunlar söz konusu olamaz, ben bir başkasının şiirini okurken, o dizelerden onu yazanın yüreğindeki duyguları anlamaya çalışarak okurum ve neler hissettiğini az çok anlaybilirim, bu kadar ve onun yaşayarak yazdıklarına saygı duyarım, onun dışındaki herşey onu ilgilendirir, kendini hangi konuda eksik buluyorsa zaten o eksiğini tamamlamak için çaba göstericektir.Bunları, o şiiri yazanın gözüne gözüne sokarak hevesini kırmanın bir manası yoktur.Bu tarz davranışlar, şiir yazmaya heveslenen, ya da denemek isteyen insanları, içine kapanmaya ve yazdıklarını paylaşmamaya iter.Bunu yapmamamız gerek.Belki o insanı yüreklendirirsek gerçek bir şairi kazanmış olacağız! aksini yaparsak onun duygu yoğunluğu yaşamasına gem vurmuş olacağız ve yazdıkları hiç gün yüzü görmeden onla birlikte yok olup gidecek.Ben şiiri özgürlük olarak görüyorum.Duygularımın en güzel dışa vurumu,tabii bunları yazarken de okuyanı sıkmadan şiirin içine alabilirsek, bütün mesele hallolur.Okuyan eğlenmeli, duygulanmalı, kendini bulabilmeli ya da hiç yaşamadığı duyguları okurken yaşamalı ve o hiç tatmadığı duyguların eksikliğini duyup o duyguyu aramaya koyulmalı..şiir benim için böyle birşey, daha çok şeyler düşündürüyor da onlarıda yazmaya kalksam destan olucak.Şimdilik bunla yetinmek en güzeli benim için.Yani diyorum ki "bırakalım herkes kendi yaşadığı, hissettiği duygularını özgürce yazsın..fikir özgürlüğünü savunurken, şurda kanun yazılmıyor, anayasa yapılmıyor,sadece insani duygular yazılıp, yaşanan hayat hikayeleri alt alta sıralanıyor...
Bir öğretmen edasıyla, yazım kurallarını hatırlatarak, duygulardaki sıcaklığı yok etmeyelim,
bırakalım herkes kağıtla- kalemle dost olsun, kalemleri kırdırıp, kağıtları ateşe attırmayalım.
İnsanlar emeklemeden yürüyemezler, yürüyenleri gördükçe, onlarda yürümenin varlığından haberdar olup, ayağa kalkmaya çalışırlar merak etmeyin, aynı bütün yürümeyi başaranlar gibi! zannetmeyin bir yetişkinin hala emeklemek arzusun da olduğunu..Herşeyi zamana bırakıp, merdivenleri teker teker çıkmalarını seyredelim.. bize bu düşer ve de duygu adamlarına da bu yakışır.Bırakalım, iyiyi göre göre, hata yapa yapa duygularını sığdıracak bir kalıp bulsunlar.Mutlaka bu deryadan su almak için bir tasa ihtiyaç duyacaklar ve o tası arayıp bulacaklar, ve de bu deryaya taslarını daldırıp kendilerine düşen payı alacaklar. İsim vermeme gerek yok sanırım, malumunuz nice şairler nice yazarlar engellendi, ülke dışına kaçmak zorunda bırakıldı, sürgün gönderildi.. ama onlar duygu ve düşüncelerinden asla ödün vermedi, canları pahasına...İşte duygu düşünce böyle yüce birşey, öyle önemsiz, ya da yapması zor olmayan şeyleri büyütüp bir dağ yaparsak, bizi şiirlerle tanıştırıp sevdiren, bu ülkeye emek vermiş nice şairlerin çabasını da hiçe saymış oluruz ya da şiir sevdasına gem vururuz..Buna hakkımız yok! Şiir özgürlüktür, özgür olan da mutludur, mutlu insandan zarar gelmez....herkes şiir yazsın, yazmayı bilmeyenler de duygularını sayfalara değil, dile getirip bir yere kaydetsin.. bu arada da okuma yazma öğrensin, kalemi eline alıp onunla bütünleşsin...yazım kuralları arkadan mutlaka gelir, önce duygu, duygulara can gelsin...sonrası yazana kalsın...
coşkulu duygular, her zaman çoşup kabından taşar ve etrafa yayılır, aynı bir yanardağ patlamasında etrafa yayılan lavlar gibi....!
Sevgilerle yaşayıp, yaşatmanız dileğiyle
Saygılarımla,
Güler Öz