1
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
79
Okunma
Bir sen…
Bir de ben…
Sen; Çıldır’ım…
Haritada bir yer adından ibaret olmayan, toprağıma sinmiş çocukluğum.
Sen; ilk düşüşüm, ilk kalkışım, ilk susuşum.
Gençliğim, doğduğum yer, kalbimin ilk öğrendiği yön.
Ben ise zamandan ve mekândan kopup yeni hayallerin peşine düşmüş bir yolcuyum. Umudunun arkasından koşan, her gidişi “başlangıç” sanan bir ben… Yeni diyarlara yelken açtım güya. Gittiğim her yerde kendimi bulacağımı sandım. Ama ne senden kopabildim ne de tam anlamıyla bende kalabildim. Çünkü kök dediğin şey, insanın içindedir; bavula konmaz, geride bırakılmaz.
O ben ki…
Ah, nasıl anlatılır bilmem.
Bir yanı hep yolda, bir yanı hep sende kalan o ben.
Bir yanı hayal, bir yanı hasret.
Koştukça uzaklaştığını sanan ama her adımda sana biraz daha benzeyen o ben…
Sonra yollar girdi araya.
Yıllar girdi.
Acımasızca.
Hiç durmadan, hiç sormadan, hiç acımadan…
Zaman ne vedaya izin verdi ne de alışmaya. Biz yorulduk, kırıldık, içimizden eksildik. Ama sen… Sen hiç merhametinden vazgeçmedin. Olduğun yerde kaldın; sanki biliyordun bir gün yine döneceğimi.
Gölün hâlâ aynı duruyor.
Sanki beni bekler gibi…
Sanki “geç kaldın ama gel” der gibi.
O güzelim gölünde hâlâ eski günlerin izi var. Hâlâ orada, kıyısında oltayla balık tutan bir ben var. Zaman onu almamış, büyütememiş. Çocukluğum hâlâ suyun sabrında, bekleyişinde durmuş. Balık tutmayı değil, sabretmeyi öğrendiğim yer orasıydı belki de.
Kartpostallarda bile ne güzel duruyorsun sen…
Atlı kızaklar buzun üstünde süzülürken, taylar hırsla koşarken, sen hayallerimde hep aynı dirilikle duruyorsun. Ben değişmişim, sen değişmemişsin. Ben yorulmuşum, sen hâlâ “gel” diyen bir sükûnettesin.
Bir sen bir de ben…
Ben; gurbette yara almış, içi özlemle dolu bir ben.
Sen; gitsem de gelme demeyen, kapısını kapatmayan bir yurt.
Bana küsmezsin, sitem etmezsin. Bilirsin; insan bazen gitmek zorunda kalır ama kalbi hep döneceği yerdedir.
Ne kadar kopabilirim ki senden?
Köküm sende.
Dilimin sesi, susuşumun anlamı sende.
Ben senden çıktım; nereye gidersem gideyim, senden uzağa düşemiyorum.
Bir sen bir de ben…
Araya giren yıllara, yollara, yorgunluklara rağmen.
Ben hâlâ sana dönük,
Sen hâlâ beni bekler gibisin.
Ve şimdi adını koyuyorum içimdeki bu sızıya:
Özlem…
Çıldır’ım…
ALİ RIZA COŞKUN
5.0
100% (4)