5
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
133
Okunma
Kızlar beni bulur
Arkadaş bazılarına derler, ‘onda şeytan tüyü var’ iyi mi kötü mu bu söylem bilmem. Bu şansla ilgili bir söylemdir. Bende mülayim tüyü var öyle bir kuş var mı bilmem ama insan çoktur. Mülayim insanlar uzaktan belli olur. Onları kullanmak ya da onlardan faydalanmak için uyanıklar fırsat kollar.
Hayatım boyunca hanımlarla aram hep iyi oldu. Etrafımda, işte, mahallede hep olurlardı. Bana danışır bana sorar, bir şey alınacak istenecekse bana söylerlerdi. Bu yüzden erkek arkadaşlar bana gıcık güderlerdi hep.
Doğrusu bu çok hoşuma giderdi. Onlarla sohbet etmek hele hele dert dinlemek, değil şiirlere romanlara sığmazdı, eşler çocuklar sorunlar paylaşılacak o kadar çok şey olurdu ki, zaman zaman bende usanırdım. Bunca çelişkinin çıkmazın içinde insanların hayatı nasıl sürdürdüğüne şaşardım.
Hep iyi yönden baktığım için iyi şeyler söylerdim. Çarşıda sokakta bile yabacı biri, bir yer soracak olan biri etrafında bakındıktan sonra bana yanaşır bana sorarlardı. Filanca sokak neresi, şu adresi bir bakarmısın. Anlımda bilge mı keriz (af edersiniz) mi yazıyordu bilmiyorum.
Tüh laf nereye geldi ne anlatacaktım. Geçen Anteras denen büyük çarşıda geziyorum. Bir hatun var 45 lerinde telefonla bağıra bağıra konuşuyor. Şöyle bir döndüm nedir diye gülümsedi. Önüme döndüm.
-Merhaba- dedi
Merhaba af edesiniz gayri ihtiyari sese döndüm dedim. Ama işte iş miş dedi. İyi tamam kolay gelsin dedim. Yürüdüm. Arkamdan seslendi.
- Şurda bir çay içelim canım istedi gel, dedi
Şaşırdım. Neyse hemen karşıda çarşı ortası lüks mekan oturduk. Garson kıza hemen
- İki çay dedi
Kız elinde ki menüyü masaya bırakmadan, kız döndü
- Ha bir de keşkül
Ben hala kendi halimde sessiz oturuyorum. Çaylar geldi keşkül geldi. Kaşıkla daldı hemen bitirdi. Çaya döndü konuşmaya başladı.
Nerelisin, eviniz nerde. Çocuklar var mı ne iş yapıyorsun bir soru yağmuru ben sessiz bazılarını cevaplıyorum, bazılarını es geçiyorum. Sonra kendini başladı anlatmaya, eşimden ayrıldım kızımla yaşıyorum. Buraya geldim şuyum buyum eksik alacam makinalı tüfek gibi.
Baktım konuşma muhabbetti dışına kayıyor. Bir ne diye oturduğumu düşündüm. Ama dinlemek te bir hazine sayılır kalem tutan biri için. Olayı sonlandırmaya karar verdim. Kibarca kalkalım mı dedim. Gözlerime baktı o ana kadar hiç gözlerine bakmamıştım. Sanırım beni anlamıştı tamam dedi
- Ben kalkayım sen hesabı ödersin
Tamam dedim
Çantasını kaptığı gibi masadan kalktı gitti uzaklaşmadan
- İnşallah tekrar rastlaşırız teşekkür ederim. Dedi
Kasaya vardım kızım hesap dedim. On dört on beş yaşlarında kız tamam abi dedi. Kasayı tuşladı durdu 450 tl dedi. Çıkardım verdim içimden vay be diyerek.
Yürürken olayı irdeliyorum. Lan ben bu paraya iki kilo çay alırdım. Bizim eve iki ay giderdi. Ya kızım abi harçlığım yok deseydin çıkarıp inan üç beş ikilemez verirdim. Buna hiç gerek kalmazdı. Benim gibi emekli bir adamdan ne koparacağını umdun ki bilmem.
Coşkûnî
5.0
100% (5)