0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
36
Okunma

BİR YÜREGE GİREBİLECEK KADAR ASİL OL
Hayatına girdiğiniz ya da hayatınıza aldığınız insana saygı göstermeyecek, değer vermeyecek, “ölünceye kadar” diye ettiğiniz yemine sadık kalamayacak, kırıp döküp yaralayarak üzecekseniz, lütfen kendi yalnızlığınızla mutlu mutlu yaşayın! Ve kendinizi kırın, dökün, yaralayın! Bir başkasının hayatına girerek kimsenin hayatını karartmayın!
Yaralayarak bir başkasının yüreğinde bıraktığı iz, zamanla derin ve iyileşmesi mümkün olmayan bir yaraya dönüşür. Birinin yüreğine girmek asalet ister, sorumluluk ister. İradesi ve yüreği zayıf olanlara böyle bir yükü taşımak ağır gelir.
Mutlu olacağım diye sizi hayatına, yüreğine alan birine ışık olmanız gerekirken, onu sıkboğaz ederek karanlığa mahkûm etmenin hiçbir manası yoktur. İlle de durumdan pay çıkarmaya çalışan biri var ise, onlar sadece “narsist” bir kişiliğe sahiptirler.
Bu sebeple bir ilişkide, bir birliktelikte “ben de varım” diyebilmek aslında büyük bir sınavdır. Bu sınavın adı ise vefa, kadir kıymet bilme, mutlu etme ve mutlu olma sınavıdır. İradesi güçlü olan yürekli bir insan, başarılı olmak için bu sınava sıkı sıkı çalışır. İradesi zayıf, yüreksiz olanlar ise sorumluluktan hep kaçarlar. Çünkü sevgiyi taşımak her yüreğin harcı değildir.
Bu yüzden hayatı zehretmek için ya da egonuzu tatmin etmek için birilerinin hayatına girmeyin. Bu size kazandırmaz, bilakis sizden eksiltir. Girdiğiniz bir yüreği yaralamak, umursuzca çizip kanatmak, kendi ruhunuzda açılmış bir yarayı kapatmaz!
Bazen kendinize ve karşıdakine yapacağınız en büyük iyilik, birinin yüreğine, hayatına girmemek; misafir dahi olmamaktır. Çünkü her insan bir yüreğe misafir olabilecek kadar asil ve saygın değildir.
Bir insanı gerçekten seviyorsanız önce kendinizi tanıyın. Ne istediğinizi, ne yapabileceğinizi, size gösterilecek sevgiyi taşıyıp taşıyamayacağınızı sorun. Aksi halde öfkenizi, güvensizliğinizi, geçmişten gelen hayal kırıklıklarınızı göstermekten başka hiçbir işe yaramayacaksınız. Sorumluluk bilinciyle sevgiyi gösterip hissettirmelisiniz.
“Ben seni seviyorum” demek sevgi değildir; “Ben seni incitmemek için kendim dahil herkesle savaşırım” diyebilmektir.
Her şeye rağmen mutlu edip mutlu olamıyorsanız, kendi yalnızlığınızla bir an önce barışın. Ama bir başkasının gönül sarayına girerek onu metruk bir viraneye dönüştürmeyin. Çünkü en büyük vefasızlık, birini mutlu edeceğim diye önce umutlandırıp sonra karanlık bir dehlize bırakmaktır.
Bir başkasının mutsuzluğundan mutluluk çıkarmayı bırakın. Geçmişten gelen kırgınlıklarınızın, yaralanmalarınızın, mutsuzluğunuzun hıncını masum ve temiz bir yüreği yaralayarak kimsenin dünyasını karartmayın. Çünkü bir yüreğe dokunmak, bir ömrü dokuyarak mutluluğu inşa etmektir.
Efkan ÖTGÜN