2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
39
Okunma

Kadınlar çiçektir…
Kırılganlığından değil, zarafetinden; sessizliğinden değil, derinliğinden…
Hayatın gölgesine bile renk veren, en karanlık güne bile doğmayı başaran birer çiçektir kadınlar.
Toprakta açar, evde açar, işte açar, omuzlarda açar… Nerede bir kadın varsa, orada mutlaka bir bahar kokusu gizlidir.
Kadının hayatımızdaki yeri salt bir “figür” değil, tüm hikâyenin ruhudur. Kadın, hayat arkadaşı olduğunda bir erkeğin nefesini tamamlayan, yolunu aydınlatan bir kandildir. Eline değil, gönlüne dokunur; birlikte yürüdüğü insanı değiştirmez, tamamlar. Sözünde bir yumuşaklık, susuşunda bir bilgelik vardır. Yanında huzur bulanların, yokluğunda eksilenlerin kaynağıdır kadın.
Ana olduğundaysa dünya başka bir kimliğe bürünür. Bir annenin gözlerinde insanlığın en temiz aynası vardır. Uykusuz geceleri sessizce yutar, yorgunluklarını içine gömer ama yine de gülümsemeyi bilir. Çünkü anne olmak; merhametin ete kemiğe bürünmüş hâlidir. Bir çocuğun kaderini yüreğinde taşıyan, geleceği avuçlarında büyüten görünmez bir kahramandır kadın.
İş ve sosyal yaşamda kadın, üretimin, disiplinin ve zarafetin birleştiği eşsiz bir güçtür. O, yalnızca çalışmaz; çalıştığı her yere değer katar. Masaya akıl, topluma denge, çevresine umut taşır. Sosyo-ekonomik yapının temel direklerinden biri oluşu, kadının gücünün değil, emeğinin bir ispatıdır. Bir ülkenin ilerleyişi, kadınların adım hızından bağımsız düşünülemez.
Ailenin dinamiğinde ise kadın, görünmeyen bir mimardır.
Bir eve huzur olur, bir sofraya bereket, bir cümleye incelik.
Kimsenin göremediği kırıkları toplar, kimsenin duyamadığı duaları eder. Sessizce onarır, sessizce büyütür, sessizce yaşatır.
Bir kadının yüreğinde bin ev, bin umut saklıdır.
İslam dini de kadına verilen değeri en yüce yerden, vahiyden ilan etmiştir.
Kur’an-ı Kerim’de Nisa Suresi’nin ilk ayeti bunu açıkça söyler:
“Sizi tek bir nefisten yaratan ve ondan eşini var eden Rabbinizden sakının…”
Bu ayet, kadının erkeğin bir gölgesi değil, aynı özden yaratılmış eşit bir varlık olduğunu bildirir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) kadınlara karşı merhamet, adalet ve inceliği farz gibi yaşamış; hanımları ise ilimde, ahlakta ve hikmette insanlığa ışık olmuştur.
“Cennet annelerin ayakları altındadır” sözü, kadın onurunun ilahi bir mührüdür.
Ve elbette kadın hakları…
Kadının insan olarak sahip olduğu haklar, hiçbir toplumun lütfu değil, yaradılışın ona verdiği değerin bir gereğidir. Kadına yönelik her haksızlık, sadece bir kişiye değil; insanlığa vurulan bir darbedir. Kadın hakkı, bir çiçeğin açma hakkıdır; nefes alma, konuşma, yaşama hakkıdır. Bir kadının sesini kısmak, bir baharı susturmaktır.
Kadın; toplumun çiçeği, ailenin nefesi, hayatın özü, insanlığın baş tacıdır.
Bir çiçek gibi incitmeden koklanması, korunması, sevilmesi gerekir.
Çünkü kadın açınca, hayat açar; kadın solarsa, dünya kararır.
Ve işte bu yüzden:
Kadınlar çiçektir.
Onlara kıymet vermek, aslında hayata kıymet vermektir.
ALİ RIZA COŞKUN
5.0
100% (3)