Günümüzde kitap fuarlarında çeşitli konularda söyleşiler düzenlenerek okur-yazar ilişkisini pekiştirir.

Sosyal medyanın yaygınlaşması, yapay zekanın ortaya çıkmasıyla kitap okuma alışkanlığı önemli derecede azaldı.

Belediyeler ve yayınevleri düzenledikleri kitap fuarlarıyla bunu gidermeye çalışmalı.
Yerel yönetimler, kitap fuarlarını kar amaçlı kullanılmasına müsaade etmemeli.
Ama maalesef birçok belediyeler kar amaçlı kullanıyor.

Öyle bir hal aldı ki, bazı kitap fuarlarında okuyucuların fuara girişinde büyük ücretler alıyor. Bu durum okur-yazar ilişkisini zedeliyor, kitap okumayı azaltıyor.

O halde denilebilir ki kitap fuarlarının önemi nedir?

Okur- yazarı bir araya gelerek doğrudan iletişime geçmeli, panel ve söyleşilere pekiştirilmeli.

Kültür kitaplarının dili, tüm halkların konuştuğu dillerde yazılmalı. Böyle olunca yazar kendini daha iyi ifade eder, okur daha anlaşılır şekilde algılar.

Bizlerde bun amaçla bir yandan okur-yazarları bir araya getirmek, diğer yandan söyleşilerle pekiştirmek istedik.

Fuarın açılış günü olan 18 Ekim Cumartesi tarihinde, “Barış ve Kardeşlik” temalı söyleşimizi gerçekleştirmiştik.

Konuşmacılar; yaşadığımız sürecin bıçak sırtı bir dönemden geçtiğini, bu sürecin doğru değerlendirildiğinde kalıcı bir barışa ve demokrasiyle pekişen bir kardeşliğe dönüşebileceğini vurguladılar.

“Savaşta babalar oğullarını gömer; barışta oğullar babalarını...”
Bu söz, oturumun en çarpıcı anlarından biriydi.

26-Ekim kitap fuarını kapanış günü olan 2025 tarihinde ise; moderatörlüğünü Şair Necla Siverekl’in yaptığı, konuşmacı olarak yazar-şar Veysi Ülgen ve Yazar-şair Muzaffer Kalaba’nın şair ve yazarların önemi söyleşiyi gerçekleştirdik.

Söyleşide kendi dilinde kitap yazmanın önemi ve okuyucunun algılamadaki önemi belirtilerek, şair ve yazarların toplumsal gelişmeler ve değişmelerde rolü ve önemine katılımcılarca vurgulandı.

Duyarlı Diyarbakırlı dinleyicilerimizin ilgiyle takip ettiği söyleşide; soru-cevap bölümlerinde gerçekleşen samimi paylaşımlar, edebiyatın insanları buluşturan evrensel gücünü bir kez daha ortaya koydu.

Okur-yazar ilişkisini pekiştiren, gençlerimizi okumaya teşvik eden fuarlar değerlidir. Çıkara dayalı fuarlara izin vermemek gerekir.

Sekiz gün süren fuar boyunca, ülkemizin dört bir yanından gelen 40’tan fazla YAŞA-DER üyesi yazar ve şair, Diyarbakır’daki yüzlerce kitapseverle buluştu;
kitaplarını imzaladı, şiirlerini paylaştı, düşüncelerini aktardı.

Diyarbakır halkının gösterdiği yoğun ilgi, bu şehrin tarihten bugüne sanatla yoğrulmuş ruhunun bir yansımasıdır.

Edebiyatı yaşayan, sanatı koruyan, kültürü kuşaktan kuşağa taşıyan bu güzel şehre yürekten teşekkür ediyor;
nice etkinliklerde buluşmak dileğiyle sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.

YAŞA-DER
-Yazar, Şair ve Sanatçılar Dernekleri-