Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Ahmet Coşkun 1
Ahmet Coşkun 1

Eskiden bir sayfa

Yorum

Eskiden bir sayfa

( 5 kişi )

3

Yorum

12

Beğeni

5,0

Puan

130

Okunma

Eskiden bir sayfa

Eskiden bir sayfa

O kış yine babam bizi acem köyüne bırakmıştı. Sırasıyla çocukları ilk okula verirdi. Köyde okul yoktu, babam illa okuyacaklar diye diretenlerdendi, şimdi düşünüyorum da iyi ki de böyle yapmış, o sene çok fena bir kış vardı.
Babam kazaya inmiş oradan da bizi görüp öyle köye geçmek istemiş. Öğretmenler odasından çağırıyorlar dedi sınıf başkanı çocuk koşarak gittim. Ali öğretmen baban gelmiş dışarıda dedi, hemen koşarak çıktım.

Ali öğretmen iri yarı bir adamdı, heybetinden çocuklar korkardı. Bir seferinde bana okkalı bir tokat çaldı, kedimi yerde buldum. Aslında o Bahattin yüzünden oldu, biz arka sıralarda oturuyorduk beni fiştekledı biz önde oturalım dedi, ikimizde çantalarımız aldık en önde oturduk. Oturma düzenini Ali öğretmen sağlamıştı önceden, Ali öğretmen sınıfa girer girmez gözleri bize takıldı. Niye düzeni bozdunuz lan diye bağırdı. İkimizde ayağa kalktık, ilk tokadı ben yemiştim kendimi yerde bularak, ağlayarak eski yerlerimize geçtik. O gün sınıf buz kesmişti.

Dışarıya çıktım babam, kar adamdı dizine kadar çifte çorap başında çifte boşu elinde ve sırtında çift eldivenleri ellerine ufluyordu, koşarak sarıldım. Saçlarımı okşadıktan biraz konuştuktan sonra ellerini cebine soktu, bir elma ile bir kalem çıkardı. Hangisini istersin dedi ben elmaya sarıldım. Hala o testini anlamış değilim.

Akşam okuldan çıktım. Okul üç köyün ortasında üç köyün çocukları yürüyerek okula geliyor en uzak benim kaldığım köy, Tuzlucanın Haraba denen köyü gerçekten da harabe bir köydü.

Yolda yürürken bizim kazadan gelen köye doğru yol alan köylüleri gördüm, biri bana seslendi

- Bak dayın dayın, önde gidiyor
Karları yara yara koştum dayıma sarıldım, adam buz tutmuş bıyığına kadar.
- Dön
Dedi akşam olmuş biz geç kalacağız. O zamanın parasıyla ikibuçukluk demir para elime sıkıştırdı. Dayım her zaman bana harçlık verirdi. İki buçuk deyip geçmeyin iyi paraydı, onunla bir hafta, on gün bakkaldan kişmiş almıştım.

Kaldığım köyde ki eve vardım babam soba başında oturuyordu, kaldığım ev sahibiyle çay içiyorlardı

Ben içeri girer girmez ev sahibine
- Bu okumayacak elimden kalemi almadı
Ferhat hoca aile dostumuzdu bizler sırayla onun evinde kalıp ilk mektebi okurduk.
Babama
- Boş ver Hasan ağa hepsi okuyacak değil ya, verirsin koyun kuzuya

O yaz babam beni kuzuya verdi okumaz diyerek, okul vakti gelince yine kışlık yiyeceğimizle beni sırtlayıp Acem köyüne okula bıraktı.

Mekânı cennet olsun onunda beni harçlıksız bırakmayan dayımın da…

Coşkûnî

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (5)

5.0

100% (5)

Eskiden bir sayfa Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Eskiden bir sayfa yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Eskiden bir sayfa yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Sabitlendi
CEMRE_YMN
CEMRE_YMN , @cemre-ymn
30.11.2025 12:29:14
5 puan verdi
O kış günü, babanın ellerinden çıkan sadece bir yazı aracı değil, bir bilgelik tohumuydu. Elmanın sıcaklığına sarılsan da, o kalem zihninde çözülmeyi bekleyen bir bilmece, geleceğe uzanan bir vaat olarak kaldı. Soğuk havada dahi, bilginin ve öğrenmenin sıcaklığını temsil eden, sessizce sunulan o büyük 'testin' kendisiydi. Yıllar sonra bile hatırlanan o anlamlı anın taşıyıcısı olduğun için tebrikler, değerli dost yürek .
Etkili Yorum
Halil Köse
Halil Köse, @halilkose
30.11.2025 14:52:02
5 puan verdi
Hüzünlendim hocam okurken. Anlamlı bir konuyu yazıya dökmüşsünüz. Kaleminiz yüreğiniz var olsun hocam saygılar selamlar .
Etkili Yorum
Ali Rıza  Coşkun
Ali Rıza Coşkun, @alirizacoskun
30.11.2025 12:35:57
5 puan verdi
Kıymetli üstadım, kaleme aldığınız bu hatıra, köy yaşamının zorluklarını ve çocukluk yıllarının saf duygularını derin bir samimiyetle yansıtıyor.
Babadan gelen elma ve kalem tercihi, hayatın küçük ama anlamlı sınavlarını düşündürüyor.
Dayınızın verdiği harçlık ve sıcak hatıralar ise metne içten bir hüzün ve vefa katmış.

Kaleminize, yüreğinize sağlık.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL