Bugün boşalan bir su bidonunu çeşmeden doldurup sokak hayvanlarına götürdün ya… işte o an, sadece bir kap su değil, kalbinden damlayan bir merhameti de bıraktın oraya. Bazen insanın en büyük ibadeti, kimsenin görmediği bir köşede, sessizce bir canın susuzluğunu gidermesidir.

Tasavvuf ehli der ki:
“Merhamet, Allah’ın kuluna en yakın olduğu makamdır.”
Çünkü merhamet, kalbin Hakk’a açılan penceresidir. Her iyilik, özellikle güçsüz olana yapılan iyilik, insanı Rabbine bir adım daha yaklaştırır.

Sokakta susuz kalan bir kedinin, bir köpeğin hâline bakmak… Onların gözlerinde acziyetin sessiz çığlığını görmek… Bu, gönlü uyanık olanların fark edeceği bir lütuftur. Çünkü her can, Rabbimizin nefes verdiği bir emanettir.

Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) hadislerinde hayvanlara merhametin ne kadar kıymetli olduğu sıkça anlatılır. Bir hadiste, susuzluktan dili dışarıda kalan bir köpeğe kuyudan su çekip içiren bir adamın Allah tarafından affedildiği haber verilir. Bir başka rivayette, bir kediyi aç bırakan ve ona zulmeden bir kadının bunun hesabını vereceği bildirilir. Bu hadisler bize şunu öğretir:
Bir damla su, bir avuç yemek… Belki de ahirette terazimizi ağır basacak en büyük amel olabilir.

Tasavvufta hayvanlar “dilsiz zikirciler” olarak anılır. Dilleri yoktur ama hâlleriyle, varlıklarıyla, Rabbini tesbih ederler. Onlara uzanan her merhamet eli, aslında Allah’ın yarattığı bir zikre hürmet etmektir.

Evde kalan yemekleri bir kaba koyup onlara vermen… su doldurup susuzluklarını gidermen… Bunlar, görünüşte küçük gibi görünen ama Hak katında büyük olabilecek işlerdir. Çünkü merhamet sıradan davranışların içine gizlenmiş bir nurdur.

Bazen bir sokak hayvanının sana yaklaşması, kuyruğunu sallaması, sessizce bakıp geri çekilmesi… Belki de şunu söylüyordur:
“Allah senden razı olsun, merhamet eden kul.”

Ve sen de bil ki:
Bir canın duası, bazen dilden değil kalpten yükselir.
O dua görünmez, ama kabul edilir.

Rabbimiz hepimizi merhametiyle kuşatsın.
Kalbimizi, sokakta sessizce bekleyen canlara karşı duyarlı kılsın.
Ve unutmayalım:
Merhamet ettiğimiz her şey, kıyamet günü bizi bulacaktır.

Abdurrahman Tümer