Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Ali Rıza  Coşkun
Ali Rıza Coşkun

NERDE O ESKİ İNSANLAR

Yorum

NERDE O ESKİ İNSANLAR

( 7 kişi )

3

Yorum

17

Beğeni

5,0

Puan

166

Okunma

NERDE O ESKİ İNSANLAR

NERDE O ESKİ İNSANLAR


Köyün sessizliği, insanın içine işleyen bir tür zamansızlıktır. O sessizliğin içinde büyüyen bizler için hayat, şimdiki gibi ekran ışığıyla değil, toprağın kokusuyla, sabah ayazıyla, gecenin karanlığıyla aydınlanırdı.
Bugün dönüp baktığımda, kendi kendime soruyorum: Nerede o eski insanlar?
Nerede o yokluk içinde varlığı kuran, karanlıkta bile yolunu bulan yürekler?

Biz çocukken traktörler yeni yeni köylere uğramaya başlamıştı. Tarımın yükünü hâlâ öküzler taşırdı; Öküz arabalarıyla, tırpanlarla, dirgenlerle, tırmıklarla, çayırlarla ve tarlalarla kurulmuş bir hayat… Ekin dediğin, öküzün sabırla attığı adımların bereketiydi. Tırpanın sesi, güneş doğmadan başlanmış bir günün en gür sesiydi. Çayırdan kaldırdığımız hasadı öküz arabasına yükleyip köyün yoluna düşmek, bir çocuğun hafızasında yer edecek kadar ağır, bir o kadar da onurlu bir işti.

Bir gün…
Hiç unutmam.

Babam bizi sabah değil, gecenin tam ortasında, saat üçte uyandırmıştı. Karanlık dediğin, göğsüne çöken bir ağırlık gibiydi. Ne ay görünürdü ne yıldız; yalnızca soğuk, yalnızca sessizlik ve yalnızca yol…
Traktörle gitsek yirmi dakikalık yoldu belki. Ama öküz arabasıyla bir buçuk saatte varırdın. Yolda tekerin gıcırtısını, öküzün derin derin aldığı nefesi, babamın arada bir “Hadi bismillah” deyişini dinlerdik.

Varacağımız yer: Ofçes denen çayır dağlık bir arazi.
Gün daha yeni kızarmaya başlamıştı. Güneş doğmamış, yalnızca utangaç bir aydınlık ufku yoklamıştı. Ayaz yüzümüzü kesiyor, ellerimizi uyuşturuyordu. Oracıkta küçük bir ateş yaktık ısınmak için; dumanı hem gözümüzü yaşartır hem içimizi ısıtırdı.

Sonra başladı yükleme…
Öküz arabasını doldurdukça doldurduk.
Kalın urganlarla sağını solunu bağladık.
“Ya Allah, bismillah” deyip köyün yolunu tuttuk.
O yükün ağırlığı kadar imkansızlıkta da vardı yaşamımızda; ama insan kendi imkansızlığının altında ezilmeyi değil, onu taşımayı öğrendi mi, işte o zaman asıl insan olurdu.

Biz zorluk gördük…
Ama asıl zorluğu babalarımız, dedelerimiz yaşadı.

Onlar hem zorluk gördü, hem imkansılık, hemde çile.
Ama yılmadılar.
Gece üçte kalkıp işe giden bir kararlılık…
Bir ekmeği üç kişi paylaşırken bile şükreden bir gönül…
Toprak kadar sade, kaya kadar sağlam bir irade…

Bugün ise insanlık bambaşka bir yere evrildi.
Eli akıllı telefondan düşmeyen bir nesil…
Masasında hesap makinesi olmadan işlem yapamayan esnaf…
Her adımını teknolojiye teslim etmiş bir toplum…

O günlerdeki o azmin zaferi, bugün yerini tuşlara, uygulamalara, hazır hesaplara bıraktı.
Şimdi herkes, görünmez zincirlerle teknolojiye bağlı; zaman yönetmez insanı, telefon yönetiyor. Dünyayla bağı güçlenen insanların, kendisiyle bağı zayıfladıkça zayıflıyor.

Ama ben bazen gece sessizliğinde, bazen gündüz trafik çilesinde beklerken düşünüyorum:

Nerede o eski insanlar?
Nerede o sabırla yoğrulmuş yürekler?
Nerede o yoklukta bile var eden, üşüyerek bile çalışan, karanlıktan korkmadan yola düşen insanlar?

Belki de artık geriye sadece hatıralar kaldı…
Toprağın kokusu, öküz arabasının gıcırtısı, sabah ayazı, babamın “Hadi oğlum, kalkıyoruz” diyen sesi…
Ve o insanların bize bıraktığı en büyük miras:
Azmin, gayretin, helal lokmanın şerefi.

Bugünün dünyasında çok şey değişti.
Belki imkânlarımız çoğaldı, belki yollar kısaldı…
Ama gönüller uzun zamandır yorgun.
Belki de o eski insanlar kaybolmadı;
biz, onların yaşadığı dünyadan çok uzaklaştık.

Ve bazen içimden sessizce şöyle diyorum:

Keşke insanlık, ilerlerken kaybettiği yüreği de bulabilse…

ALİ RIZA COŞKUN

Not: Görsel alıntıdır...

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (7)

5.0

100% (7)

Nerde o eski insanlar Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Nerde o eski insanlar yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
NERDE O ESKİ İNSANLAR yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Hayrettin TÜRKOĞLU
Hayrettin TÜRKOĞLU, @hayrettinturkoglu
27.11.2025 23:55:12
Kaleminize sağlık Hocam. Hayat eskiden güzeldi. Yaşadığımız zaman içi boşaltılmış bir dünyadan ibaret. Saygılar
Halil Köse
Halil Köse, @halilkose
27.11.2025 16:07:56
5 puan verdi
Kaleminiz yüreğiniz var olsun hocam anlamlı güzel bir yazı olmuş keyifle okudum tebrikler saygılar selamlar .
Etkili Yorum
CEMRE_YMN
CEMRE_YMN , @cemre-ymn
27.11.2025 00:37:17
5 puan verdi
Selamlar saygı değer Ali hocam .

O gecenin soğuğu ve göğse çöken karanlığı anında hissettim. Ama bu tümceye asıl ağırlığını veren, gecenin o kör saatinde yola çıkma kararlılığı ve eli öpülesi babanızın o derin sükûneti.
Sadece bir yolculuk değil, bir büyük bir emektir. bu. Tekerin gıcırtısını, öküzün ağır nefesini dinlerken, o anın tüm sessizliğini bozan tek şey, babanızın arada bir söylediği o kararlı "Hadi bismillah" sözü. Kaleminiz, o kutsal ve zorlu anı, babanızın varlığıyla beraber ölümsüzleştirmiş. Çok içten ve çok güçlü bir anlatım. Tebrikler! ✨
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL