TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİNİN GİZLİLİĞİ
VE
CHP’NİN KONUMU

Terörsüz türkiye sürecinde, CHP sürece dahil olduğunda, iki ucu boklu bir değnek tuttuğunu biliyordu. Fakat bilmekle hazırlıklı olmak aynı şey değil.

(CHP) Özgür Özel’in içine çekildiği oyun, ustalıkla kurulmuş bir tuzaktı. Gelinen süreçte, komisyondan çekilirse, AKP ve MHP’de hemen çığırtkanlık başlayacaktır. “Eyyy Türk milleti! Gördünüz mü? Bu acemi Özgür Özel, Türkiye’de terörün bitmesini istemiyor!”

CHP komisyondan çekilmezse? O zaman da başka bir saldırıyls karşı karşıya kalacaktır.

Mesela; Süreç başarıya ulaşırsa, Kürt seçmen zaten kendisini DEM partisinden yana konumlandirmış.

Türk seçmen ise, CHP’nin değil, sürecin asıl mimarları olan, AKP ve MHP saflarında yer alacak ve “çözüm”ün kahramanları olarak AKP ve MHP’yi ödüllendirecektir. Yani sonuç nasıl noktalanırsa noktalansın, kaybeden taraf CHP olacaktır.

Ne var ki asıl kayıp, partilerin ya da liderlerin kaybından ziyade. Türkiye Cumhuriyetinin kaybı olacaktır. Çünkü bir anlaşmanın halktan on yıl saklanması, akılda soru isaretleri birakır.

Şöyle ki; “Acaba devlet terör örgütüne hangi tavizleri verdi?

10 yıl sonra açiklanan metinde Türkiye’nin bölünmesine dair bir şerhi var mı?

Neden halktan gizlendi?” gibi sorular, Türk halkinın beynini kemirmektedir.

Bugün, sayın Bahçeli 77 yaşında, sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, 70 Yaşındadır. Her ikisi de on yıl sonra yaşıyor olsalsr biri 87, diğeri 80 yaşında olacaktır. O gün geldiginde, yargılanacak olsalar bile, hesap vermekten muaf tutulacaklardir. Yaşamasalar zaten sorumluluğu üstlenecek kimse olmadığından, atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmiş olacaktır.

Ben Vatansever bir Türk olarak terörün bitmesini elbette istiyorum. Yıllardır kanla beslenen terör örgütü PKK’nın bu coğrafyadan temizlenmesini istiyorum.
Fakat barış da, çözüm de, toplumsal uzlaşı da gizli kapılar ardında değil, milletin gözü önünde, şeffaflıkla olmalıdır.

Halktan saklanan her madde, gelecekte başka bir kırılmanın, başka bir kinin, nefretin ve ayrıştırmanın kılıfı olur. Dolayısıyla devletin PKK gibi bir terör örgütü ile yaptığı anlaşmayı halktan saklamaz. Eğer saklıyorsa, asıl sorun anlaşmadaki maddelerdedir. Bu sebeple, halkı süreç dışında tutmak doğru değildir. Çünkü şeffaflık olmadan atılan her adım, geleceğe bırakılmış bir sorun olur.

Türkiye’nin bu gizliliğe ihtiyacı yoktur. Aksine, seçtiği iktidarın, açık, dürüst ve hesap verebilir olmasıdır.

Efkan ÖTGÜN