4
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
178
Okunma

Çocuk… İnsanlığın en temiz nefesi, geleceğin en saf emanetidir. Bir milletin gerçek sermayesi ne altındadır ne betonda; çocuklarının gözlerindeki ışıktadır. O ışık sönerse şehirler de kararır, umutlar da eksilir. Bu yüzden çocuklarımız bizim hem bugünümüz hem yarınlarımızdır.
İnsanlık tarihi boyunca çocuklar, toplumların vicdanı olmuştur. İslam geleneği ise bu vicdanın en nurlu örneklerini bize göstermiştir. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), çocukları sadece sevmez; onları onurlandırırdı. Torunları Hasan ve Hüseyin’i sırtına alıp yürüdüğünde gösterdiği şey şefkatten öte bir mesajdı: Bir toplum, çocuklarını sırtında taşıdığı müddetçe yıkılmaz. Onların gülüşünü ibadet sayan bir medeniyetin mensubuyuz biz.
Bu toprakların modern tarihindeki en büyük lider Atatürk de aynı hakikati başka bir dille söyledi: Çocuklar geleceğin mimarlarıdır. Çünkü millet dediğin şey, bir sonraki neslin omuzlarında yükselir. Onun için 23 Nisan’ı bir bayram olarak çocuklara armağan etti; çünkü bir ulusun devamı onların temiz kalplerine emanet edilmiştir.
Bugün ise çağımızın ekonomik çarpıklıkları, en çok çocukların omuzlarını ağırlaştırıyor. Market raflarında büyüyen fiyatları görüp bir şey isteyemeyen çocuklar…
Ve bir baba…
Evine dönerken vitrinde çocuğunun beğendiği ayakkabıyı hatırlayan ama cebindeki parayı hatırlayınca gözleri dolan bir baba. “Belki ay başında…” diye içinden geçiren, ama o ay başının gelmediğini bilen bir baba… İşte çocukların dünyasına en çok bu sessiz sızı işler. Bir yanda babasını zor durumda bırakmamak için içinden geçen isteğini yutan bir evlat; diğer yanda “Keşke alabilseydim” diye gecenin karanlığına iç çekerek bakan bir baba… Bu manzarayı yalnızca çocuk değil, toplumun tüm vicdanı duyar.
Oysa çocuk dediğin şey eşya değil, harcama değil, masraf değil… Çocuk, geleceğin en kârlı yatırım alanıdır. Onu beslemek, okutmak, korumak, sevmek ve doğru değerlerle büyütmek bir milletin kendi kaderine attığı en büyük imzadır. Okul öncesi eğitimden lise çağına kadar her evre bir ülkenin kalkınma haritasıdır aslında. Bir çocuğun eline aldığı kalem, yüz fabrikanın bacasından daha değerlidir; çünkü o kalemle geleceği çizer.
Çocuklarımızın tertemiz yüreklerinin üzerine ağır yükler bırakıldığında toplum da nefes alamaz. Bu yüzden onlara sevgi, güven, adalet ve merhametle yaklaşmak zorundayız. Ekonomik şartlar zor olabilir; ama bir çocuğun gülümsemesi her zorluğa direnmeyi sağlar. Çünkü onlar bizim sadece sevincimiz değil; yarın için kurduğumuz bütün hayallerin taşıyıcısıdır.
Unutmayalım:
Bir milletin gerçek zenginliği, çocuklarının mutluluğunda saklıdır.
Sermayemiz onlardır.
Geleceğimiz, onların avuçlarına yazılmıştır.
ALİ RIZA COŞKUN
5.0
100% (8)