Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Oktay Güvener
Oktay Güvener

Âlimler Nerede Durmalı?

Yorum

Âlimler Nerede Durmalı?

7

Yorum

25

Beğeni

0,0

Puan

643

Okunma

Âlimler Nerede Durmalı?


Tarih boyunca ilim ehli, toplumları doğruya yönlendiren, ahlak ve hikmetle insanları aydınlatan şahsiyetler olmuştur. Ancak ilmin en önemli özelliklerinden biri, onun siyasetle doğrudan iç içe olmaktan kaçınmasıyla bilinir. Çünkü siyaset, değişken menfaatlerin ve güç dengelerinin mücadele alanıyken, ilim hakikati aramanın ve topluma rehberlik etmenin merkezinde yer alır.

Tarihte büyük alimlerin bu gerçeği fark ederek siyasetten uzak durduklarını ve ilmin bağımsızlığını koruduklarını görmekteyiz.

İslam tarihinde birçok büyük alim, iktidar sahipleriyle mesafeli durmuş, ilmin vakarını korumuştur. Örneğin, Ahmed bin Hanbel, Abbasi halifelerinin Kur’an’ın mahluk olup olmadığı tartışmalarında kendisine baskı yapmalarına rağmen, ilmi duruşundan taviz vermemiş, işkencelere rağmen doğrularından ayrılmamıştır.

Ebu’l Vefa Hazretleri de dönemindeki siyasi çekişmelerden uzak durmuş, tüm ısrarlara rağmen Fatih Sultan Mehmet’i dergahına kabul etmemiş, ilmini ve irfanını insanlara yol göstermek için kullanmıştır.

Yakın tarihimizde ise Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, siyasetin bir oyun alanı olduğunu ve ilmin bu alanda kirlenmemesi gerektiğini ifade etmiş, kendi ifadesiyle “siyasetten tecerrüd etmeyi” tercih etmiştir. O, din adamlarının herhangi bir ideolojinin değil, hakikatin savunucusu olması gerektiğini vurgulamış ve bunu hayatıyla da ispatlamıştır.

Ne yazık ki İslam ülkelerinde din adamlarının siyasete angaje olmaları, siyasetin de dini kullanması sonucunda toplumda büyük bir ahlaki ve inançsal çözülme yaşanmaktadır. Özellikle gençler arasında deizm ve ateizm gibi akımların hızla yayılmasının nedenlerinden biri de budur.

Gençler, dinin bir ahlak ve erdem rehberi olmaktan çıkıp, siyasi kavgaların bir aracı haline getirildiğini görünce, dinden uzaklaşma eğilimine girmektedir.

Sadece Türkiye’de değil, dünya genelinde de dinden kopuş hızla artmaktadır. Avrupa’da yapılan araştırmalar, kiliselere giden gençlerin sayısında ciddi azalmalar olduğunu, sekülerleşmenin büyük bir ivme kazandığını göstermektedir.

Amerika’da yapılan bir araştırmada, gençlerin büyük bir kısmının kendilerini “dini olmayan” olarak tanımladığı ortaya konmuştur. Bu durumun bir nedeni de din adamlarının bireysel ve toplumsal rehberlik görevlerini yerine getirmek yerine, siyasi aktörlerle iç içe olmasıdır.

Din adamları topluma örnek şahsiyetler olmalıdır. Onların asli görevi, bireylere erdemli bir yaşamın nasıl olması gerektiğini göstermek, ahlaki değerleri yaşatmak ve insanları manevi olarak beslemektir.

Bir din adamı, siyasi görüşü ne olursa olsun toplumun her kesimine eşit mesafede durmalı ve birleştirici bir rol üstlenmelidir. Eğer bir din adamı bir siyasi hareketin parçası haline gelirse, onun ilmi ve irfani yönü gölgelenir, toplumsal güvenilirliği azalır.

Günümüz dünyasında, din adamlarının en büyük sorumluluğu, ilminin ve inancının vakarını koruyarak topluma rehber olmaktır. İlmi siyasete karıştırmak, hakikatin eğilip bükülmesine neden olur.

Ahmed bin Hanbel’den Bediüzzaman’a kadar birçok büyük âlimin gösterdiği gibi, gerçek ilim adamı siyasetin gölgesine sığınmaz, hakikati olduğu gibi yaşar ve anlatır. Ancak bu şekilde hem toplumsal ahlak korunur hem de inanç değerleri sağlıklı bir şekilde nesilden nesile aktarılabilir.

Gençlerimizi daha da kaybetmeden bir an önce kendimizi sorgulamalı ve aslımıza dönmeliyiz.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Âlimler nerede durmalı? Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Âlimler nerede durmalı? yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Âlimler Nerede Durmalı? yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Sabitlendi
nejat hoca
nejat hoca, @nejathoca
17.11.2025 13:36:26
Bu yazı, âlimlerin siyasetten uzak durması gerektiğini vurgularken aslında ilim ile iktidar arasındaki hassas dengeyi tartışıyor. Tarih boyunca bazı âlimler siyasete mesafeli durmuş, ilmin vakarını korumuş; bazıları ise toplumsal dönüşüm için siyasete müdahil olmuştur.

Burada dikkat çekici nokta, ilmin bağımsızlığının korunmasıdır. Ancak günümüz dünyasında din adamlarının tamamen siyasetten uzak kalması da tartışmalıdır. Çünkü toplumun sorunları sadece bireysel ahlakla sınırlı değildir; sosyal adalet, özgürlük ve insan hakları gibi meselelerde de dinî ve ahlaki rehberliğe ihtiyaç vardır.

Dolayısıyla âlimlerin görevi yalnızca siyasetten çekilmek değil, hakikati savunurken siyasetin kirli oyunlarına kapılmamaktır. Onlar, gerektiğinde toplumun vicdanı olarak ses yükseltmeli; ama bunu bir parti ya da ideoloji adına değil, evrensel değerler adına yapmalıdır.

çiftçi
çiftçi, @ciftci1
20.11.2025 17:44:12
Öncelikle 'âlim'in tanımı yapılmalı.
Medresedeki müderrisler mi âlimdi, yoksa din adamları mı?
Şeyhlerin, pirlerin, din adamlarının âlimliği ne kadar isabetli olur?
Ebu’l Vefa Hazretleri, Said-i Nursi vb. ne kadar âlim olarak değerlendirilebilirler?
İbn-i Sina, Farabi, Kuşçu Ali, Katip Çelebi gibi pek çok Türk - İslam âlimi varken bir tekke veya tarikat ehline âlim demek olmaz bence.
Alim, ilim adamı demektir. Alanında veya alanlarında en üst seviyede bilgi sahibi olandır.
Bizdeki Profesörlerin de alim olup olmadıkları su götürür. Hiçbir çalışması olmayan, hiçbir makalesi yayınlanmaya, bir buluşa veya icada imza atmayan okumuştan alim olmaz.
Sonra da kalkar 100'ler olarak bildiri yayınlarlar, siyaset adına.
Düşünce doğru, ancak örnekler pek yerine oturmamış gibi geldi bana.
Düşünmek ve yazmak güzeldir.
Saygıyla.
kulhasan
kulhasan, @kulhasan
17.11.2025 23:36:33
Alimler allamelerinin peşinden gitmeli
Siyasetçiler siyasetlerinin elbek

Sizin de ifade ettiğini biz gibi herkes kendi sanatını icra etmeli ki gelişme olsun
Fitraten hangi yetenek ön plana çıkıyorsa onu yapmalı sağa sola sapmamali
İtibar kaybeder

Güncel
Güncel, @guncel
17.11.2025 22:06:27
Tebrikler hocam
Etkili Yorum
EZGİCE ŞİİR
EZGİCE ŞİİR, @alshasret
17.11.2025 19:22:53
Bu yazı din adamlarının siyasetten uzak durması gerektiğini aksi halde hem dinin hem toplumun zarar gördüğünü tarihin ışığında sade ve etkili biçimde anlatıyor.Kutlarım...
Etkili Yorum
Merdümg.riz
Merdümg.riz, @merdumg-riz
17.11.2025 14:30:08
Bir din adamı, siyasi görüşü ne olursa olsun toplumun her kesimine eşit mesafede durmalı ve birleştirici bir rol üstlenmelidir. Eğer bir din adamı bir siyasi hareketin parçası haline gelirse, onun ilmi ve irfani yönü gölgelenir, toplumsal güvenilirliği azalır.

Çok güzel bir konuyu kaleme almışsınız hocam.
Dediğiniz gibi
İlmi siyasete karıştırmak, hakikatin eğilip bükülmesine neden olur.

Tebrik ediyorum .Saygılarımla
Etkili Yorum
Sivaslı Remzi
Sivaslı Remzi, @sivasliremzi
17.11.2025 10:56:50
Yüreğinize sağlık Oktay hocam.. harika dizelerinizi beğeni ile okudum.. bu güzel paylaşımınız için çok teşekkür ederim.. gönül sesiniz daim olsun.. selam ve saygılar..
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL