Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Hüma Efkan
Hüma Efkan

KÜRT KARDEŞLERİME AÇIK MEKTUP

Yorum

KÜRT KARDEŞLERİME AÇIK MEKTUP

( 1 kişi )

2

Yorum

1

Beğeni

5,0

Puan

121

Okunma

KÜRT KARDEŞLERİME AÇIK MEKTUP

KÜRT KARDEŞLERİME AÇIK MEKTUP

Yıllardır bu ülkede “açılım” kelimesi, meclis kürsülerinden eksik olmadı.
Ermeni açılımı,
Kürt açılımı, barış açılımı… Açılım üstüne açılım. Oysa Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin asli vazifesi; üretmek, istihdam yaratmak, toplumu refaha taşımaktı. Ama halk, her gün yeni bir “açılım” masalına uyandı. Zaman elimizden su gibi akıp giderken, her yeni açılım söylemi beraberinde farklı adlarla sahneye çıkan yeni terör gruplarını getirdi.

Bir dönem, sözde en doğrusunu bilen “ekabir takımının” arkasında boy boy fotoğraflar çektirenler, ertesi gün yanıldıklarını söyleyip günahlarının üstünü ustalıkla örtmeye başladı. Bu süreçte bir kesim hiçbir suçu olmadığı hâlde aileleriyle, kariyerleriyle birlikte yok edildi, tutuklandı, yargılandı, dışlandı. Bütün bunlar toplumdan gizlenerek, şeffaflıktan uzak bir yönetim anlayışıyla yürütüldü.

Halktan saklanan görüşmeler, televizyon ekranlarına yansıyan sert söylemlerle çelişiyor; “Apo ile görüşen şerefsizdir!” diyenlerin Oslo’da aynı kişilerle masaya oturduğunu yıllar sonra öğrendik. Bir yandan teröristlere iltifat edilirken, diğer yandan devletin savcıları aşağılandı. Sınır kapılarında kırmızı halılar serildi. Olan bitene parlak bir vitrin hazırlanıp, saten kılıflar içinde manzaralar “ülkenin parlayan yüzü” diye sunuldu.

Apo’ya beş yıldızlı malikâne hazırlanırken, Silivri’de TSK’nın güzide komutanları birer suçluymuş gibi muamele görüyordü. Sadece sağduyulu bir avuç insan "ki çoğu siyaseti ve devleti bilen kesimdi" gerçekte neler olduğunu görebiliyor; fakat seslerini duyurmaya kalktıklarında ya işleriyle ya aileleriyle tehdit ediliyorlardı.

İşte bu boşlukta PKK, Türkiye sınırları içine sızarak halkı silahlandırdı, vergi topladı, kendince polis teşkilatı kurdu. Ardından Suriye’deki karışıklık bilinçli biçimde körüklendi ve Türkiye bu karmaşaya çekildi. Bir gün IŞİD “iyi çocuk”, ertesi gün “kötü çocuk” ilan edildi; politik söylemler bir satranç taşının konumu kadar hızlı değişiyordu.

7 Haziran seçimlerinde AKP ağır bir kayıp yaşadı; hemen ardından Türkiye’nin dört bir yanında peş peşe patlamalar oldu. Asker ve polislerimiz şehit edildi, yollar kesildi, tırlar yakıldı. Fakat bugün geriye dönüp baktığımızda diyorum ki: İyi ki 7 Haziran’da yenildiler, iyi ki 1 Kasım’da yeniden tek başına iktidar oldular. Çünkü aksi hâlde, bir siyasetçinin ne kadar yalancı ve ikili söylemlerle toplumu yanılttığını asla göremeyecektik.

G20’nin Antalya’daki toplantısında yayımlanan bildirgede “Teröre karşı birlikte hareket edeceğiz” denildi; ama görüldü ki Avrupa, ABD ve Rusya terörü kendi topraklarında istemiyor fakat komşu coğrafyalarda kullanmaktan da vazgeçmiyor. Irak’ta, Suriye’de ve hatta Türkiye’de farklı örgütlerin arkasında durarak kirli hesaplarına devam ediyorlar.

Bugün, bir iyimserlik beklentim kalmadı. Fakat yine de Kürt kökenli kardeşlerime bir uyarıda bulunmayı görev biliyorum. İyi niyetle… Yıllardır konuşulan “özerklik”, “bağımsızlık”, “Kürdistan” hayalinin gerçekleştiğini düşünelim. Türkiye’nin bir bölümü bu yeni yapıya dahil edildi diyelim. Peki sonra?

1. Feodal düzen değişmediği sürece, yine her on köyün bir ağası, sizler de, ağaların marabası olacaktır. “Türkiye’ye gider çalışırım” demek de mümkün olmayacaktır.

2. Irak’ta Barzani, Suriye’de Müslim, Türkiye’de Apo, İran’da Gazi Muhammed… Hepsi birer liderlik yarışına giriştiğinde sınırlar kapanacak, coğrafya bir kez daha çatışmalarla anılacaktır.

3. En mühimi ise şudur: Türkiye bölündüğünde Kürt nüfusunun yarısından fazlası Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde kalmayı tercih edecektir. Başlangıçta kimse onlara dokunmayabilir; fakat en ufak bir provokasyonda, toplumdaki öfke kontrol edilemez hâle gelecektir. Böyle birşeyin olmasını kimse istemez; çünkü o ateş Türk’ten ziyade Kürt’ü yakar.

Benim bu söylediklerim; bu ülkenin vefalı, çalışkan, onurlu Kürt kardeşlerine değil… Sözüm; terör örgütlerine hizmet eden, başka milletlerin maşası olmayı kabul edenleredir.

Ve bu bir tehdit de değil, sadece iyi niyetli bir uyarıdır. Terörün kimseye fayda sağlamayacağı artık anlaşılmalıdır. Yok sayılan acıların, istismar edilen kimliklerin, sömürülen duyguların bedelini yine bu topraklarda yaşayan insanlar ödüyor.

Dilerim bu uyarı, tekrar tekrar yaşanan acıların önüne geçecek bir farkındalığa dönüşür.

Hüma Efkan

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

Kürt kardeşlerime aÇık mektup Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kürt kardeşlerime aÇık mektup yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KÜRT KARDEŞLERİME AÇIK MEKTUP yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
direniş
direniş, @direnis
16.11.2025 11:07:53
Nenem, gelinim, enişlerimden bazıları Kürttür. Elazığ Karakoçan'da akrabalarım var. Rahmetli Alparslan Türkeş'in dediği gibi ''Etle tırnak gibi birbirinden ayrılmaz bir birlikteliğimiz var bizim. Ayrıca; Yıllardan beri kürtçülük hareketini başlatanların gizli yahudi ve ermeni olduğunu görürüz. İngiliz, Avrupa ajanı oldukları belgelerle açıklandı şeyh adı verilen İngiliz ajanı Sait'in ve Tunceli'deki isyanları başlatan Seyyid adlı kişi de gizli ermenidir. Bunları göremeyen veya görmek istemeyen Türk milletine husumetler besleyen bir güruhun heyezanları Türk veya Kürt insanlarına ihanettir. Kürdistan adı altında ne bir devlet kurma emelleri vardır kürtçülerin, ne de kürtleri sevdikleri. Yahudi bir prof.'ün yazıdığı bir kitap der ki; '' Kürtler yahudilerin kaybolmuş 12. koludur '' vs yalanı ile devşirdikleri veya zorla kaçırdıkları çocuklara bunlar israil ve siyonis amerikanın kurduğu eğitim kamplarında eğitilirler. pkk'nın başına getirilen Abdullah Öcalan şair bir arkadaşımın dedesinin ilk okul öğrencisidir ve ne Türk'tür, ne de Kürttür. Ermenidir. Asıl adı da Artin Agopyan'dır demişti. Bunu Alparslan Türkkeş ilk dillendiren kişi olmuştu Türk siyasetinde. Kürdistan adı dillendirmelerinin tek nedeni, doğu anadolu ve üney bölgelerimizde yaşayan insanlarımıza devlet kurmak falan değil, Asıl amaç büyütülmüş israil krallığını kurmak içindir. Zaten bayraklarında da bu işaret vardır. Ermenileri kullanarak bir çok kürt kardeşlerimizi katlenttiren yahudi siyonizmi, bu sefer bizim kürtleri ayaklandırarak kardeş kanını akıtmak ve akıttırdılarda. O bölgelerimizi Suriye ve Irak gibi boşaltırılarak gizliden yahudileri Filistine yerleştirdikleri gibi yahudileri boşaltılan yerlere yahudi göçü yaptırmaktadırlar gizliden gizliye. Zaten israil ve amerikanın güdümünde olan mesut Barzani yahudidir. İşte bu ayrıntıları göremeyen bazı kürt aşiretleri kürtistan kurulacak diye aldatılmaktadırlar. Yavuz Sultan döneminde yavuz'un şerrinden ve ağır vergilerden kurtulmak isteyen Türkmenlerin yüzde doksanı ''Biz Kürdüz diyerek kendilerini kurtarabilmişlerdir. Diyarbakır aslında tamamen Türkmen şehridir. O bölgelerde yaşayanların çoğunluğu kürtçe konuşan Türkmenlerdir. Bunları dikkate alarak siyonistlerin 3 bin yıldır kurdukları hayallerini gerçekleştirmemeleri için bizim kandaşımız Kürtlerin uyandırılması vazifemiz olmalıdır. Beni arkadaşım Ülkü Ocakları Genel başkanlığı yapmıştı bir zamanlar. Kendisi Kürttür mesela. Ama bizde asla ayrımcılık olmadı, olamaz da. Çünkü aynı inancı ve aynı kanı taşıyoruz. Filistin gibi kürtleride siyonistler kullanıp yok edecekler ileriki yıllarda uyanmaz isek! Bu konuda daha çok şeyler yazarım da... Değerli yazınız için teşekkür ederim değerli yazar. saygılar, selamlar
serdarascioglu
serdarascioglu, @serdarascioglu
16.11.2025 02:33:19
5 puan verdi
AYNEN ÖYLE.. KÜRTLER VE TÜRKLER.. TEMİZ MÜSLÜMANLAR KANDIRILMAYA EN AÇIK BİR MİLLET OLDUĞUNDAN...HELEKİ..KÜRT VATANDAŞLARIMIZIN BU ORDOĞU COĞRAFYASINDA YA RUSUN YA AMERİKANIN YADA İNGİLİZLERİN VE BÜYÜK İSRAİLİN YAŞAYAN KÖLESİ OLMASI ZATEN KAÇINILMAZ OLACAKTIR. TÜRKİYE BİR REFARANDUMA HALK OLARAK GİDERSE...AYNEN ANLATTIĞIN BU ACI GERÇEKLERİDE BİRE-BİR YAŞAYACAKLARDIR .ZAMANINDA... AVRUPANINI FAKİR VE YOKSUL ÜLKELERİ RUSLARIN ZÜLMÜNDE..BAŞTA ROMANYA , MOLDOVYA .ARNAVUTLUK,MAKADONYA ,BELARUS, MACARİSTAN, POLONYA, ÇEKOSLAVAKYA ,KARADAĞ VE TÜM AVRUPA RUS ZÜLMÜNDE YAKILIP , KÖLELEŞTİRİLMEDİMİ..! ALMANLARIN HİTLER ZÜLMÜNÜDE BU AVRUPA ÜLKELERİ ÇEKMEDİMİ..? BUNLAR DERS OLMUYORSA... KÜRTLERİN...ANADOLUDA DAİMA ÖZGÜR VE HUZURLU YAŞAMASININ NEDENİ..ATATÜRKÜN EŞİT VE KATILIMCI-IRKÇI OLMAYAN CUMHURİYETİ.. DEMOKRASİYLEDE TAÇLANDIRMASIDIR . KÜRTLER VE TÜRKLER ARTIK DOĞRUYU VE GÜZELİ DÜŞÜNMEZSE..BİR BÖLÜNÜRSE..KÜRDÜN VAY HAİNE DEMEKTEN BAŞKA NE DİYEBİLİRİZ Kİ...? SAYGILARIMLA . ECZ M. SERDAR AŞCIOĞLU .
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL