4
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
212
Okunma

—Abim…
—İyi misin?
—İyiyim gardaşım, hayır mı?
—Rüyandamı gördüm…
—Evet… Rüyamda gördüm de çok ağladım. Sabah namazını kıldım hemen sonra.
—Sen şehit olmuşsun…
—Uyandığımda da ağlıyordum…
—Hayırlara gelsin gardaşım, keşke olsa öyle bi şey ama nerdeee…
—Sırtın açık yatmışsındır belki…
—Yok yok… Çok üzüldümm…
—Üzülme gardaşım…
Bu konuşma, bir milletin yüreğine kazınan bir ağıttır. Bir kardeşin rüyasında gördüğü şehadet, sabah namazında dökülen gözyaşı, ardından gelen sessizlik… Ve o sessizlik, bir milletin kalbinde yankılanan en derin hüzün olur. Ahmet Yasir Kuyucu, artık bir rüya değil; o, vatanın bağrına düşen bir yıldızdır. O, milletin en yüksek makamına ulaşmış bir yiğittir.
Yirmi şehit… Yirmi can… Yirmi ana kuzusu… Her biri bir dağ gibi dikildi vatanın önünde. Her biri bir dua gibi yükseldi göğe. Onlar, bu milletin gerçek evlatlarıdır. Asıl evlatları. Bayrağın altında yatan, toprağa can veren, ezana sahip çıkan yiğitlerdir. Her biri birer destandır; her biri birer dua, birer ağıt, birer gururdur.
Ahmet Yasir’in kardeşine yazdığı son mesaj, aslında hepimize yazılmıştır. “Üzülme gardaşım…” diyor. Ama nasıl üzülmeyelim? Nasıl dayanır bu yürek? Bir annenin kokusunu özleyen evladı, bir kardeşin rüyasında ağladığı abisi, bir babanın gururla ama gözyaşıyla baktığı fotoğraf… Bu milletin her ferdi, o mesajın içinde kendi payına düşen hüznü bulur.
Şehitlik, bir makamdır. Herkesin ulaşamayacağı, herkesin taşıyamayacağı bir yük. Ama onlar taşıdı. Gözlerini kırpmadan, kalplerini korkusuzca ortaya koyarak. Bir kardeşin rüyasında ağlayarak başlayan hikâye, bir milletin duasıyla tamamlandı. Onların şehadeti, bizim özgürlüğümüzün teminatı oldu. Onların kanı, bu toprakların en kutsal mührü oldu.
Bizler, geride kalanlar… Minnetle, sevgiyle, hüzünle bakıyoruz onların ardından. Her birinin adı bir okulda, bir sokakta, bir kalpte yaşıyor. Her biri bir çocuğun duasında, bir annenin gözyaşında, bir babanın gururunda yankılanıyor. Onların hatırası, bu milletin damarlarında dolaşan kan kadar canlıdır. Onların ruhu, bu milletin göğsünde dalgalanan bayrak kadar yücedir.
Bugün milletçe başımız sağ olsun. Ama aynı zamanda başımız dik olsun. Çünkü biz, Ahmet Yasir gibi evlatlara sahibiz. Çünkü biz, asıl milletin evlatlarını bağrımıza bastık. Onların şehadetiyle büyüyen bir milletiz. Onların fedakârlığıyla ayakta duran bir milletiz. Onların destanıyla geleceğe yürüyen bir milletiz.
Ruhunuz şad olsun. Minnetle, sevgiyle, dua ile…
Siz gittiniz, biz size sahip çıkacağız.
Siz sustunuz, biz adınızı haykıracağız.
Siz şehit oldunuz… Biz vatanı size borçlu yaşacağız.
Yazan: Ali Rıza Coşkun
Görüntü MYNET
5.0
100% (6)