3
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
158
Okunma
İnsan, İnsan Ol
Zaman değişti, diyoruz.
Ama aslında değişen zaman değil… İnsan.
Bir zamanlar bir bakış, bir tebessüm yetiyordu gönül kapılarını aralamaya.
Şimdi göz göze gelmeye bile korkar olduk; kimse kimseye güvenmez, kimse kimsenin derdine dokunmaz oldu.
Oysa insan olmak sadece konuşmak, yürümek, yaşamak değildi.
İnsan olmak; hissetmekti, paylaşmaktı, içten bir “nasılsın?”ı gerçekten sormaktı.
İnsan olmak, bir kalbin acısını duymakla başlardı.
Birinin suskunluğunda gizli çığlığı fark etmekti.
Yüzüne değil, yüreğine bakabilmekti.
Bir çocuğun gülüşünde kendi masumiyetini hatırlamak,
bir yaşlının ellerinde yılların hikmetini görebilmekti.
Ama şimdi kalabalıklar büyüdükçe, kalpler küçülüyor.
Sesler çoğaldıkça, gönüller susuyor.
Ne yazık ki insan, kendi içindeki insana yabancılaşıyor.
Bir gün biri yorgun bir yüzle yanımızdan geçer;
biz fark etmeyiz bile.
Oysa belki o yüz, bir “iyi misin?” cümlesine muhtaçtır.
Bir dost omzuna, bir sıcak söze, bir anlayışa...
Ama biz, aceleyle geçip gideriz.
Görmeden, duymadan, hissetmeden.
Ve sonra sorarız kendimize:
“Neden bu kadar yalnızız?”
İnsan olmak zor değildir aslında.
Bir dilim ekmeğini paylaşmakla başlar, bir gönlü onarmakla büyür.
Birinin yükünü hafifletmek, birini dinlemek, birine umut olmak…
Bunlar ne para ister, ne güç, ne şan.
Sadece yürek ister.
Ama işte, yüreklerin soğuduğu bir çağdayız.
Yine de umudum var.
Çünkü hâlâ bir yerlerde, kimse görmeden iyilik yapan insanlar var.
Hâlâ bir çocuğun saçını okşarken şefkatiyle dua eden anneler,
bir başkasının derdiyle dertlenen babalar var.
Demek ki insanlık ölmedi, sadece yorgun düştü.
Belki biraz dinlenmeye, biraz hatırlanmaya ihtiyacı var.
Ey insan,
insan ol.
Bir el uzat, bir kalbe dokun, bir gönül ısıt.
Çünkü dünya, teknolojiden, paradan, yarıştan değil —
insandan yana güzelleşir.
Ve bir gün, hepimiz gideceğiz bu dünyadan…
Geride bıraktığımız tek şey, insan kalabilmişliğimiz olacak.
5.0
100% (4)