Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
direniş
direniş

ŞİİR AŞKI VE ÇED ETKİNLİĞİ (2)

Yorum

ŞİİR AŞKI VE ÇED ETKİNLİĞİ (2)

0

Yorum

4

Beğeni

0,0

Puan

115

Okunma

ŞİİR AŞKI VE ÇED ETKİNLİĞİ  (2)

ŞİİR AŞKI VE ÇED ETKİNLİĞİ (2)



Akşam olmasına rağmen o kadar güzel mi görünür her baktığım yerler. Görkemli ulu dağların eteklerinden, suyu bol çayların yanı başından giderken, Çukurova’nın bereketli tarlalarından fışkıran yeşillikler rüzgarın esintisinde nazlı nazlı salınışlarında, portakal, mandalin, limon bahçelerinin ’’ bizleri de koklamadan geçmeyin’’ dercesine hüzünlü ve bir o kadar da akşamın yalnızlığında terk edilmiş hallerinde bende derin izler bırakırken gözlerim doldu. Tanrının bize sunduğu, Türk milletine özel hazırladığı bu topraklarda yaşamanın kıvancını taaa iliklerimde hissettiren duygularımla kıvrım kıvrım giden yollarda bir hoş oluyor gönlüm. Nice şairlerimizi ağırlamış, bağrına basmış kutsalım bildiğim bu topraklar. Gök Tengri’me şükretmeyeyim de, kime şükredeyim? Kutsanmış bu topraklara ihanet edilebilinir mi?
İhanet edenler mi?

Onlar Türk değil ki!..

Türk’ün emeğini yiyip, suyunu içen sümüklü böcekler!

Nankörlüğü ve alçaklığı kedilerine başkalarına köpek olmayı meslek seçmişler elbette Türk’ün kudretli şamarını yiyecekler. Gözlerimin önünde canlanıyor ufkumuzu aydınlatan Mustafa Kemal atam. Mustafa Kemal’e alçakca saldıran etnik özürlü eniklerin yaptıkları katliamlar tarihin sayfalarından önüme dökülüyor bir bir. Ve şiir aşkı için düştüğüm yollarda ÇED’in kıymetini bir kez daha anlıyorum. Çünkü 29 ekim Cumhuriyet bayramın arifesinde tertiplediği etkinlik takdire şayandır diye geçiriyorum içimden ve sessiz alkışlarım yeri göğü inletiyor. Bir seferlik bir etkinlik bile ne kadar zor olduğunu biliyoruz. ÇED’in etkinliği 11. kez olması ne kadar itibarlı, güvenli bir kuruluş olduğunu uzun uzadıya anlatmaya gerek var mı? İspatı ortada değil mi?

Mavi hayaller ve düşler ırmağından akıp gidiyorum keyifli otobüs yolculuğunda. Bazen internette şiirlerimi yayınladığım siteyi tarıyorum kimler neler yazmış diye. ’’Şiir etkinliğinde hangi şiirimi okusam?’’ diye kararsız kalıyorum aşk ve isyan şiirlerimin arasında. Davam ve memleket konularında yazdığım pek şiirlerim olmasına değin; aşkı araladığım şiirlerimde pek fazla. Serbest şiir yazdığım için her mevsimin ve her gecenin etkisine göre şiirler yazıyorum. Nedense hece şiiri yazmaya pek ısınamadım. Pek denemem de oldu denemez.

Akşamın geç saatlerinde Adana’nın yüksek binaları görünmeye başladı. Her yer ışıltılar içindeydi. Adana’ya giriş kısımlarında o kadar büyük binalar yok. Eski yapılar ve Adana’nın kendisine has mimarisi ile iki katlı çatısız evler içimi ısıtıyor. Ne öyle kocaman kocaman apartmanlar? Ruhsuz, komşusuz, merhabasız beton ve demir yığınları olarak görüyorum onları. Aynı kalıptan çıkmış insanlara benzetirim devasa apartmanların sahiplerini. O nedenle müstakil en fazla iki katlı evlerin olduğu mahallelerde muhabbet, samimiyet ve komşuluk vardır. O yüzden bu evlere baktıkça çocukluğumdaki köy evleri gelir aklıma. Daha önceleri de etkinliğe geldiğim için Adana’nın insanları sıcak kanlı, dost canlısı, misafirperverdirler. Çaylar, kahveleri içilir, leziz yemekleri yenir. Kadim bir şehirdir Adana gölümde.

Otobüsün önüne doğru baktığımda otogarın çatı çeklindeki giriş beton kalaslarından içeri giriyoruz. Otogar parası ödendikten sonra şoför bastı gaza durağına gitmek için. Otogar kalabalıktı. Gelenler, gidenler. Üzüntü içinde el sallayanlar, sevinçle gelenlerle kucaklaşanlar... Seyyar satıcılar sağa sola koşuşturuyorlar ekmek kavgası için. ’’Adana usulü Tantuniiii’, Şalgamın hası burdaaaa! Beyler çay, kahve, simiiiitttt!..’’ Herkeste bir koşturmaca.

Misafiri olacağım emekli öğretmen arkadaşım, ülküdaşım Göktürk Çelik, otobüsün etrafında fır dönüyor beni bulmak için. Satıcıdan içecek almak için gittiğim yerden seslenmemle birlikte gülümseyerek kıvrak adımlarla yanıma geldi. Kucaklaştık ülküdaşımla. Kısacık yolculuğumun nasıl geçtiğini sorunca ’’ Cillop gibi yolculuk yaptım’’ deyince gülüştük. Arabası otogarın dışında olduğu için eşyalarımı alarak arabasına yöneldik. Ilıman havası olan Adana ’’ Hoş geldin Direniş ağabey’’ dercesine meltem rüzgarı yanaklarımı okşarken arabamız ışıl ışıl caddelerden Göktürk’ün evine doğru yol alıyordu...

Devam edecek

Zafer Direniş
...

Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Şiir aşkı ve Çed etkinliği (2) Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Şiir aşkı ve Çed etkinliği (2) yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ŞİİR AŞKI VE ÇED ETKİNLİĞİ (2) yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL