2
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
262
Okunma

BYE BYE TÜRKÇE
Türkçemizin önemi üzerine bir araştırma:
1933 yılında İstanbul üniversitesinde yapılan referandum sonucunda, üniversiteye gelen yabancı bilim insanlarından üç yıl içinde Türk dilini öğrenmeleri ve dersleri Türkçe vermeleri istenmiştir. Burada amaç; Türk dilinin bir bilim dili olmasını sağlamak ve geliştirmekti. Ancak çeşitli iş ortamları, eğitimin yabancı dillerle verilmesi, sosyal medyadaki uluslararası yayılım ve dili temsil eden kişiler Türkçeyi yanlış kullanmaları sonucunda Türkçede yozlaşmalar başlamıştır.
Uzun zamandır ülkemizde küçük, orta ve büyük şirketlerin tabelalarına baktığımızda hemen hemen hepsinin yabancı isimlerle faaliyet yürüttüğünü rahatlıkla görebiliriz. Hatta günlük konuşmalarımızda bile farkında olmadan yabancı kelimeler kullanıyoruz. Bu durum dizilerle, haberlerle, filmlerle, gazetelerle, dergilerle ve konferanslarla zihinlerimize adeta kazınıyor. Yabancı dil istilasına maruz kalan büyük şehirlerimize baktığımızda arada bir deyim yerindeyse Türkçemiz; “bakın, ben buradayım. Görün beni” der gibi azınlığa düşmenin mahcubiyetiyle bizlere sesleniyor!
Türkçemiz üzerinde oynanan bu küresel oyunları normal görmemiz veya tepkisiz kalmamız Türkçemize yapılabilecek en büyük ihanettir! O ihanet, millet olarak bizim tarih sahnesinden silinmemize sebep olacaktır.
İşgaller, asrımızda farklı yöntemlerle yapılmaktadır. Tarihi kimliğimizi bozarak, dilimizi, dinimizi ve etnik yapımızı paramparça yaparak ve birbirine düşürerek ülkemizde derin bir kaos yaratıp, işgale hazır hale getirmektir. Kültür emperyalizmi, küresel emperyalizmin çok yönlü yöntemlerinden sadece biridir. Yakın tarihimize baktığımızda küresel emperyalizmin Ortadoğu’yu, Balkanları nasıl paramparça ettiğini ve küçük/uydu devletçikler oluşturup yönettiğini rahatlıkla görebiliriz. Parçalanan her coğrafyada savaş ve gözyaşı hiç eksik olmuyor.
Türkçe neden çok önemli:
Millet olarak varlığımızın dayanağı, kullandığımız güzel ve güçlü dilimiz Türkçedir. Türkçe geniş dil haznesiyle bilim yapmaya müsait bir dildir. Yazım dilinin yanı sıra terimler, yer adları, isimlerin yanı sıra bölgesel ağızlarda ve kaynaklardan gelen sözcükleri ve deyimleri kapsayan, kısaca Türk diline dair hazineyi içeren Büyük Türkçe Sözlük için ise tüm söz varlığı 616.767 olarak belirlenmiştir.
Bu zengin kültür hazinemizi korumak, tanıtmak için Oktay Sinanoğlu büyük mücadele vermiş ve Türkçemizdeki yoz-laşmaya dikkat çekmek için “Bye Bye Türkçe” kitabını yazmıştır.
Oktay Sinanoğlu Kimdir?
Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, 25 Şubat 1935 yılında İtalya’nın Bari şehrinde doğmuş, 19 Nisan 2015 yılında ABD’nin Miami, Florida şehrinde vefat etmiştir.
Sinanoğlu, kimya mühendisi ve akademisyendir. Kimya, moleküler biyofizik, biyokimya ve matematik alanlarında dersler vermiştir. 1975 yılında özel kanunla Oktay Sinanoğlu’na ilk ve tek Türkiye Cumhuriyeti Profesörü unvanı verilmiştir.
“Bay Bay Türkçe” adlı kitabın yazarı, Türkçe sevdalısı Türk Einstein olarak bilinmektedir. 20. yüzyılda Yale Üniversitesi’nin en genç öğretim üyesi unvanını hâlâ taşıyor. 199.37 IQ ile dünyanın en zeki insanı olduğu tescillenmiştir. Oktay Sinanoğlu, yüksek zekâsıyla Paul Dirac’ın da üzerinde uğraştığı ancak çözemediği kuantum mekaniğinde Hilbert uzayının topolojisi ve içerdiği yüksek simetrileri problemini çözmüştür.
“Türk Einstein” olarak tanınan, değişik ülkelerde iki kez Nobel Ödülü’ne aday gösterilen Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, A.B.D. Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley Kimya Mühendisliği’ni birincilikle bitirmiştir.
Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, Türkçe üzerine yazı, söyleşi ve konferanslarından derlenen “Bye Bye Türkçe”, özellikle eğitim alanında Türkçe’nin önemine odaklanmıştır. Oktay Sinanoğlu, bir ülkenin varlığını sürdürebilmesi için dilini korumanın şart olduğuna dikkat çekmiştir.
Sonuç olarak; bir millet diliyle, diniyle, etnik yapısıyla, kaderde birliğiyle ve vatan sevgisiyle varlığını sürdürebilir. Ve bu unsurlardan biri yıkılırsa devlet çöker, millet altında kalır. Böyle bir milleti bekleyen akıbet ise müstemleke olmaktır. Bu bakımdan, devlet-millet el ele vererek Türkçemizi yabancı kelimelerin istilasından korumalıyız. Kültürel yozlaşmanın çeşitli vasıtalarla zihnimizi işgal edip bizi biz yapan değerleri yok etmesine asla müsaade etmemeliyiz.
Değerli bilim insanımız Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, bu meşaleyi Avrupa’nın göbeğinde yaktı, şimdi o meşaleyi söndürme-den daima ileriye taşımak bizlerin birinci vazifesi olmalıdır. Ruhu şad mekanı cennet olsun. Şükran ve minnetle...
5.0
100% (6)