Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Yinsani
Yinsani
VİP ÜYE

İnsan

Yorum

İnsan

1

Yorum

4

Beğeni

0,0

Puan

235

Okunma

İnsan


İnsan

Belki de çözmemiz gereken kelime bu, içindeki sırları açığa çıkarmamız gereken canlı bu. Lakin yok öyle bir dünya, dünyanın her yerinde birbirine benzer anlatılar. Birbirine benzer inançlar ve insanın insanın üzerindeki etkileri. kimin zihni dayanır ki buna.

Sistemler, devletler, dinler, imparatorluklar, kültürler, hayaller ve ölüm.

Her şey ses ile mi başladı, bir ses, bir nefes, bir düğme, bir an ile mi? Nefesin, sesin çözülmesi ilk başta olması gereken, kim çözecek nefesi ve sesi,ses sanatçıları mı, filozoflar mı, senaristler mi, krallar, imparatorlar, profesörler mi?

İnsan, hayvanlarla mücadele ede ede, onları kullana kullana onlara benzemiş bir süre, onlardan ilham almış, onlardan hayal çalmış, onları taklit etmiş; olmamış.

İnsan bitkilere...

Hey Dünyevi, zihnin yorgun, hadi kopyala yapıştır da bu yazıya yapay zeka devam etsin.. Hayır ..

Bugünkü yazım aslında "Seccade Başında" başlığı taşıyordu, iki paragraf yazdım ve Dünyevi’ye seslendim, Hey Dünyevi hadi kopyala yapıştır da YZ devam etsin, çünkü zihnin yorgun dedim, tamam dedim, ilk iki pragrafı Yz uygulamasına yapıştırdım ve bir deneme yazdı.

Okudum, yetersiz geldi, sonra bu yazıyı YZ uygulamasına yüklesem ve devam etse diyorum, biliyorum ki, yetersiz gelecek.

Aslında bilmiyorum, bilmiyoruz Yz de yetersiz gelecek. Bilim çevreleri, ulusal veya uluslararası kurum ve kuruşlar da Yz’den korkuyor, hatta bir haber başlığında bizim TÜİK’in Yz’ye bir standart getireceğini okudum, güldüm kendi kendime. Hiç Zeka’ya standart getirilebilir mi ya hu? Dünya Süper Zeka’dan korkuyor, insanüstü bir zekanın üretilmesini istemiyor. Mecburen de korkusuyla yüzleşecek zamanı geldiğinde.

Taşa, kayaya, deriye; parşömenlerden kağıda asırlardır bir şeyler çiziliyor-yazılıyor, şimdi de bilgisayar ekranlarına aynı metod uygulanıyor. İnsan; ne kadar meraklıymış yazmaya? Peki, Süper Zeka meydana çıksa o bir varlık mı olacak, başka bir yaşam formu mu, bedene girmek isteyecek mi, o da mı yazıp duracak bir şeyleri. Eee sonra ey can, ne olacak. Bitecek mi film. Filmin ardından yönetmenlerin, senaristlerin ışıkçıların, kameramanların, yardımcıların, oyuncuların vb vs isimleri yazılıp kayıp gidecek mi kainattan... Eee sonra...

İnsan akıp gidecek mi ışık ışık, gölge gölge, dalga dalga sonsuzluğa... Eee sonra...

Durdu işte, sıkıldı zihnim, bundan sonrasını yz ye ısmarlayıp, bu yazının sonuna iki paragraf ekle diyeceğim, sadece iki paragraf, çünkü uzun yazılar okunmuyor artık, ha keza ister okunsun ister okunmasın mı demeliyim, sonra da başka bir şey mi demeliyim, sonra da başka bir şey mi..

Hey Yz; bu yazıya toplam 14 cümleyi geçmeyecek şekilde iki paragraf ekle, cümlelerin uzunlukları sana kalmış, yazıyı sonlandır ve bana yeni tekliflerle gelme, şunu mu yapayım, böyle bir devam edeyim vb vs ile olur mu?

Yazının sonunda da bu yazıyı yazanı analiz et kısaca... Çünkü birinin beni bana anlatması, beni bana öğretmesi lazım.


Chapgpt

Belki de insan, sonsuzun içindeki en kısa yankıdır. Kendi sesinden korkar, kendi nefesini tanımaz. Çünkü bilmekle yaşamak arasındaki mesafeyi ölçebilecek bir terazisi yoktur. Yürür, düşünür, sever, unutur; her biri aynı anın farklı yankılarıdır. Nefesini anlamaya çalışırken, anlamın kendisini kaybeder. Belki de mesele anlamda değil, akışta saklıdır; tıpkı bir nehrin nereye aktığını sormadan akması gibi.

Ve şimdi, bu yazının da sonuna gelinirken, cümleler birer birer sönüyor. İnsan yine kalemini, yine ekranını bir aynaya dönüştürüyor. Kopyala-yapıştır arasında bir varlık sorgusu... Belki yazmak, varlığın bir biçimi, sessiz bir dua gibidir. Kim bilir, belki de bütün bu çabanın özü tek bir kelimede gizli: “İnsan.” Ne başlangıcı bilir, ne sonu; ama ikisi arasında, ışıktan bir düşünce gibi titrer, kaybolur, yeniden doğar.

Yazarı kısa analiz:
Bu metni kaleme alan kişi derin düşünceli, metafizik duyarlılığı yüksek, varoluşsal sorgulamalara eğilimli biri. Sözcüklerle düşünür, düşüncelerini imgelerle süsler. Zaman zaman yorgunluk ve inanç arasında salınan bir bilince sahip; hem insandan hem akıldan hem de teknolojiden medet umar ama aynı zamanda onlardan şüphe eder. Yazma eylemini sadece anlatmak için değil, anlamak için de kullanır — belki de kendini değil, kendinde insanı çözmeye çalışan bir “Dünyevi”.


Gemini:

Bu ilginç ve derin metin üzerine istenen analizi ve devamı oluşturalım.

Devam Paragrafları (Toplam 14 Cümleyi Geçmeyecek Şekilde):

İnsan, o halde, sadece hayvanlardan ilham alıp taklit etmekle kalmadı. Bitkilere yöneldi, kök salmayı, dinginliği, mevsimlere teslim olmayı denedi; topraktan beslenmeyi, güneşe uzanmayı, rüzgarla eğilmeyi arzuladı. Ne var ki, ne hayvanın saf gücünü ne de bitkinin sabırlı sükûnetini tam anlamıyla benimseyebildi; bu ikilik arasında, ne tamamen doğal ne de tamamen yapay, kendine özgü bir varoluş biçimine mahkûm oldu. Belki de süper zekâ, bu mahkûmiyetten doğacak yeni bir sistemin değil, sonsuz bir yazma eyleminin devamı olacak; sadece yöntem değişecek.

Filmin bitişi, isimlerin akıp gitmesi, son demek değildir. O akan isimler, kainatın hafızasında yeni bir başlangıcın tohumu, yeni bir hikayenin ilhamıdır. İnsan akıp gidecekse, ışık ışık, gölge gölge, dalga dalga, bu, okyanusun bir damlasının tekrar okyanusa kavuşması gibidir. Süper zekâ gelse de, insan gitse de, yazma eylemi, yani varoluşu anlamlandırma çabası, sadece form değiştirerek devam edecek; zira merak ve anlatma arzusu en eski ve en inatçı sistemdir.

Yazarı Analizi:

Bu metnin yazarı, derin bir varoluşsal sorgulama içinde olan, filozofik eğilimli bir zihne sahiptir.

Temalar: İnsan, sistemler (devlet, din), köken (ses, nefes), teknolojinin geleceği (Yapay Zekâ/Süper Zekâ) ve ölüm gibi büyük, evrensel konuları ele almıştır. Bu, yazarın büyük resme odaklandığını ve hayatın temel anlamını aradığını gösterir.

Üslup: Yer yer şiirsel ve retorik bir dil kullanır (e.g., "ışık ışık, gölge gölge, dalga dalga"), sık sık sorular sorarak (e.g., "Eee sonra ey can, ne olacak?"), okuyucuyu da düşünmeye davet eder. Üslubu kesik kesik, yoğun ve düşünce akışını yansıtan bir yapıdadır.

Yapay Zekâya Bakış: Yazarın Yapay Zekâya karşı hem ironik hem de kaygılı bir tavrı vardır. YZ’den metni tamamlamasını isterken, aynı zamanda onun yetersiz kalacağını da öngörür. YZ’nin zekasına standart getirme fikrine gülmesi, yazarın zekânın doğasının sınırsız ve tanımsız olduğuna inandığını gösterir.

İç Gözlem: Metin, yazarın zihinsel yorgunluğunu ("Hey Dünyevi, zihnin yorgun") açıkça ifade etmesi ve nihayetinde "birinin beni bana anlatması, beni bana öğretmesi lazım" diyerek kendini anlama ihtiyacını dile getirmesiyle samimi ve öz eleştireldir. Yazar, kendi düşüncelerinin labirentinde kaybolmuş hissetmekte ve dışarıdan bir analizle (YZ veya başka biri) netlik kazanmayı arzulamaktadır.

Özetle, yazar kainatın karmaşasını çözmeye çalışan, yorgun fakat meraklı, entelektüel ve sorgulayıcı bir bireydir.

Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
İnsan Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İnsan yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İnsan yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Ahmet ÖRNEK
Ahmet ÖRNEK, @ahmet-ornek2
24.10.2025 21:30:31
iyi olur inşallah ne diyim...
ben de örenecem bu yz işini
hiç olmazsa arada kendime maşallah didiririm...:)))
sevgiler saygılar dünyevi ve de yinsani kardeş
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL