Ey sonsuz güç ve akıl sahibi olan, sana şikâyetim var.

Takvimlerin insanlığa yayılmaya başlamasından haberdar olmadığım bir zaman dilimiydi, köyümüzü ormanın içlerinden gelen 600 e yakın atlı basmıştı, köyümüzün nüfusu sen de 400 ben diyeyim 450 kişiydi, yüzde 10’u ancak kurtulmuştu, kurtulanların da yarısı yaralı bereli idi. Ey sonsuz güç ve akıl sahibi olan, o gün ne yapıyordun, nereye kaybolmuştun, neden müdahale etmedin.

Sene, sen de 1834 ben diyeyim 1856 idi, üzerinde yaşadığımız toprak epey yer değiştirdi, çok sarsıcıydı, bir kayanın yamacında ağılımız var, kayanın içine doğru sen de 10 metre ben diyeyim 15 metre giriyordu, kaya olduğu gibi çöktü, koyun ve keçilerimiz telef oldu, en çok sevdiğim çoban köpeğini bile bulamadım. Geçimimizi küçükbaş hayvancılıkta sağlıyorduk, o günden sonra ailemiz dağıldı. Ya hu kayalara gücün mü yetmedi, yoksa sen bile isteye mi sürümüzü telef ettin..

Takvimler aklı gönül geçmeye başladı, gönül kahra ram oldu, sonra akıl yalpaladı, sonra beden birbiri ardına patara verdi, elden ayaktan düştüm, gözden kulaktan oldum epeyce.. Madem sahip çıkmayacaktın ne diye…

Yine bir zaman arkadaşlarımızla sokakta oynuyorduk, büyükler kavga çıkarmış, savaş çıkarmış, ne olduğunu anlayamadık, bir ses duydum, arkadaşlarımın ikisi öldü, uçaktan bomba atmışlar diğer büyükler… O günden sonra şehrimizde… Fazla söz sana denmez bilirim, o gün o zaman neredeydin?

Yüz kızartıcı vahşiliklerden bahsetmiyorum bile, kafa derisi yüzülmesinden, insanların köleleştirilmesinden, kadın kızların kaçırılıp saraylarda nesnelleştirilmesinden, insan kurban edilmesinden, insanların diğer insanlar tarafından kazığa oturtulmasından, kaynayan sularda haşlanmasından, kafalarına çivi çakılmasından, anne ve babalara çocuklarının eti pişirilip yedirilmesinden, çocukların…

Takvimler 2000 li yıllardan 2025 li yıllara gelirken, durmadan rearkarne oluyor gibi dünya üstünde bir çok kötü olay yaşadım. Azıcık bahsettim, azıcık…

Benim aklım kıt, gücüm sınırlı kötülükleri durdurmaya yetersizim-yetersizdim de, sen ben değilsin ki, her şeye gücün yeterken bile işini savsaklaman yakışır mı sana?

Cahil cühela ve vahşilerin içinde daha fazladan bahsetmeyeyim.. Bir çare bul şu dünya ve üstündekilerin derdi kederi kahrı acısı için… Madem kontrol etmede ehil olmadığın açıktır, meydana çıkmıştır, işi ehline ver de şu dünya üstünde belli süre o da çok kısa bir zaman diliminde yaşayıp gidiyoruz zaten, bari huzurlu mutlu anlayışlı yardımsever iyi niyetli, tebessüm içinde vb vs yaşat insanlığı…

Seni senden başkasına da şikayet edemem ki, başka bir mercii yok, başka bir otorite yok, başka bir güç yok senin üstünde.. Cahil cühela ahmakları da üstüme salıp durma, beni bile kötülere çevireceksin ya hu, kendine gel, bir toparlan, 16 bin yıldır ilgilenmediğin şu insanlıkla bir ilgileniver artık..

Stratejik yıldızlara and olsun ki, kainattaki her bir tomurcuk senden şikayetçidir.. Romantizmin bile çivisini çıkardın, vida lazım mı, hani üretmeyi bilmiyorsan, mekanik ve elektronik mühendislerin icatlarını göndereyim sana, otur hele şuraya nasıl düzelteceğini öğreteyim sana…

Öncelikle evrende olmayan insan haklarından bahsedelim, sonra hukuğun üstünlüğünden sonra mafyavari tehditlerinin miadı dolmasından, bu arada söyler misin yıldızlar aleminde mafya işleri nasıl, kaç galaksiyi kara para aklamak için kullanıyorsun, hem kara para nedir yahu, insanları sayısal köleye dönüştürmeye başladın iyice, bi düş yakamızdan ya hu..

De bakem, ölmemize kaç salise kaldı şunun şurasında… Ölülerden beslenmiyorsan niyedir bu mezarlıklar doluyor durmadan.. Yine ölümsüzlüğe taktık kafamızı, sonra eksik ve kusurlu olan bedenlerimizin eksik ve kusurlarını gidermeye, lakin ne mümkün, aç karnımızı doyurmayı bile tam olarak beceremiyoruz, her zaman içinde her an aynı döngü…

Mesela; her yıl bir kumsal ve otel ticareti
Mesela; odun kömür doğalgaz ve elektirikle ısınma ticareti
Mesela; okullar açıldı kapandı ticareti
Mesela; araçlarımızı yeniydi eskiydi yağ değişimi, bakım onarım ticareti
Mesela; yedik içtik bulaşıkları yıkama ticareti
Mesela; gün doğdu gün battı gün gece ticareti
Mesela; elektirikler kesildi mum ticareti
Mesela; biri gol attı biri gol yedi taraflarlar zıpladı hopladı ticareti

Oyunun kurallarını ve seni değiştirmemize belki 200-250 yıl var amma şunun şurasında daha 40 yıl ya yaşadık ya yaşamadık, hey şu zamanı biraz ileri sarsan olmaz mı? Yoksa yine anı yaşa ticaretinde abritraj mı önereceksin ya hu??? Şaka mısın sen?

Y.