0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
58
Okunma
Ruhi Özcan Hoca’ya Allah rahmet eylesin. Kendisini bu vesileyle tanımış oldum. Eserlerini okumadığım için hakkında yargıda bulunmam güç. Hatta Faruk Hoca’nın bu söylediğini doğrulatmak bile mümkün değil. Aktarılan şahitlikle yetinmek zorundayız. Fakat Faruk Hoca’nın da zaten malumudur: Tapınak Şövalyeleri, 51. Bölge, Bermuda Şeytan Üçgeni, UFO’lar veya CIA’in gizli operasyonları hakkında konuşmuyoruz. Konuştuğumuz şey itikat. Ruhi Özcan Hoca merhum toprak olurken bu ümmetin akidesini beraberinde götürmedi. Etrafımızda hâlâ epeyce ehl-i sünnet âlimi bulunmakta. Allah eksikliklerini göstermesin. Dolayısıyla ’Onunla beraber gitti...’ deyu ah-vah’lanacak bir durum yok. Bu konuda Faruk Hoca dilinin Fethullah Gülen’in fıkhını anlarken yanmışlığından korkuyorsa işi başkalarına havale edilebilir. Risale-i Nur külliyatı da darphanenin kasalarında falan saklı değildir. Serbesttir. Ulaşılabilir. Hatta belki Ümit Şimşek abiden rica ederse külliyatı da hediye alabilir.