2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
154
Okunma

30 Ağustos’un Yeri Ve Önemi
1922 yılında, Mustafa Kemal’in komutasında Dumlupınar’dan başlayan ve zaferle sonuçlanan tarihtir 30 Ağutos. Bir diğer anlamı da Türk Milleti’nin bir Anka Kuşu gibi küllerinden yeniden doğduğu günün adıdır.
Türk Milleti’nin kaderine işlenmişti sanki her asırda yok olma tehlikesiyle burun buruna gelmek. Necip Türk Milleti, her defasında o makuz talihini değiştirecek gücü, aklı ve cesareti göstermiş bir millet olarak tarihin en nadide sayfalarında yer almıştır ancak hiç biri Anadolu’nun işgale uğradığı 1919-1922 yılları kadar çetin ve buhranlı olmamıştı. İşte bu sebeple 30 Ağustos, yalnızca bir zafer değil aynı zamanda var olmanın tescil edildiği tarih olmuştur.
Mustafa Kemal’in Samsun’da yaktığı kıvılcım, Sakarya’da alevlendi; 26 Ağustos 1922’de Afyon Kocatepede Anadolu toprağının bağrına düştü. Başlatılan Büyük Taarruz kesin zaferle sonuçlandı.
Mustafa Kemal Paşa’nın, Kocatepe’de sabaha karşı dürbününü eline alıp, O Kahraman Ordusu’na “Hattı Müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır; o satıh bütün vatandır!” seslenişi yalnız bir askeri taktik değil, aynı zamanda milletin yeniden şahlanışının seslenişiydi.
O Büyük Komutan, Büyük Taaruz’un başladığı gece sabaha kadar uyumamış, elinde haritaları ve raporlarıyla savaş planını defalarca gözden geçirmişti. Yanında bulunan komutanlara şu önemli sözleri söylemişti; “Bu millet, yarın sabah ya istiklale kavuşacak ya da bir daha özgür olamayacak”
Yunan Ordusunun bozularak İzmir’e doğru sürüldüğü gün köylerden gelen kadınlar ve çocuklar cepheye koşarak Mehmetçik’e silah-mühimmat, su ve yiyecek taşıyordu. Türk Milleti’nin bu duruşu, zaferin yalnızca ordunun değil, bütün milletin alın teriyle kazanıldığını gösteren tarihe ışık tutacak sahnelerden biri olmuştur.
Esir alınan Yunan Başkomutanı Tripkopis, hiçbir kötü muameleye maruz kalmadan Mustafa Kemal’in çadırına getirildiğinde büyük bir şaşkınlık yaşıyordu. Mustafa Kemal’in O’nu nezaketle karşılaması zaferin yalnızca silahlarla değil, asaletle de kazanılabileceğini gösteriyordu.
O Kutlu Gün:
-Yalnızca bir savaş meydanında kazanılmış askeri başarı değildir. O gün; Türk milletinin esaret zincirlerini paramparça ettiği günün adıdır.
-Modern Türkiye Cumhuriyeti’nin temel taşlarının bir bir döşendiği gündür.
-Tüm mazlum milletlere ilham veren bir diriliş destanının adıdır 30 Ağustos-Büyük Taarruz…
Bizlere düşen görev; o ruhu yaşamak ve yaşatmaktır. Bağımsızlığın ne denli önemli olduğunu ve uğrunda nice bedeller ödendiğini her an hafızamızda ve yüreğimizde diri tutmaktır.
İngiliz maşası Yunan’ı Akdeniz’e gömen O Büyük Komutan Gazi Mustafa Kemal’in söylediği gibi; “Zafer, zafer benimdir” diyebilenindir. Başarı ise; “Başaracağım diye başlayanın ve ‘başardım’ diyebilenindir.”
Milli mücadelede hayatını kaybeden tüm şehitlerimize; Anadolu topraklarını tüm leşçillerden temizleyip bizlere bağımsız, modern bir devlet armağan eden başta Mustafa Kemal’e ve silah arkadaşlarına Yüce Allah’tan rahmet diliyorum. Mekânları cennet olsun…
5.0
100% (2)