Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakiler birbirini kırıp geçiriyorlar. imam gazali
Hüma Efkan
Hüma Efkan

ERKEKTEN SAYGI BEKLERKEN, KENDİ SAYGINLIĞINI YİTİREN KADINLAR

Yorum

ERKEKTEN SAYGI BEKLERKEN, KENDİ SAYGINLIĞINI YİTİREN KADINLAR

( 1 kişi )

1

Yorum

1

Beğeni

5,0

Puan

215

Okunma

ERKEKTEN SAYGI BEKLERKEN, KENDİ SAYGINLIĞINI YİTİREN KADINLAR

ERKEKTEN SAYGI BEKLERKEN, KENDİ SAYGINLIĞINI YİTİREN KADINLAR

ERKEKTEN SAYGI BEKLERKEN, KENDİ SAYGINLIĞINI YİTİREN KADINLAR

Saygı, insan ilişkilerinin en temel taşıdır. İnsan, önce kendine saygı duymadan başkasından saygı göremez. Hele hele kadın ile erkek arasındaki ilişkide saygı, yalnızca bir cinsin diğerinden talebi değil, karşılıklı bir hak ve sorumluluktur.

Ben bu satırları, uzun yıllar Avrupa’da yaşamış, farklı toplumların kültürlerini gözlemlemiş biri olarak kaleme alıyorum. Avrupa’nın barlarında, kafelerinde, diskoteklerinde bulunmuş; gündelik hayatı yakından tanımış bir insanın gözlemleriyle yazıyorum. Ancak sözlerim yalnızca bir “Avrupa karşılaştırması” değil; daha çok, kendi toplumumuzun içinde yaşadığı dönüşümün eleştirisidir.

Türkiye’de kadın, modernleşme ile gelenek arasında sıkışmış bir kimliğe sahiptir. Bir yanda dini değerleri en katı biçimde temsil etmeye çalışan kadın figürü; diğer yanda özgürlüğü teşhir ile karıştıran kadın profili; öte yanda ise örtünmeyi yalnızca bir moda aksesuarı gibi kullanan bir başka kadın tipi… Bu çeşitlilik, bir zenginlik gibi görünse de, çoğu kez beraberinde bir kimlik karmaşası da getiriyor.

Sorun, yalnızca giyim kuşamda değildir. Sorun, kadının kamusal alanda sergilediği tavır ve davranışların, çoğu kez kendi saygınlığını gölgeye düşürmesindedir. Çünkü kamusal alan, yalnızca bireyin kendisine ait değildir; orası hepimizin ortak yaşam alanıdır. Orada sergilenen her davranış, yalnızca kişisel bir tercih değil, aynı zamanda toplumsal bir mesajdır.

Bugün kadınların bir kısmında üç ayrı uç tavırla karşılaşıyoruz;

1. Dini hassasiyetleri mutlaklaştırarak, kendi bireysel sorumluluğunu gizleyen kadın…
Örtünmeyi kutsal bir görev bilirken, örtünün ardında bambaşka bir yaşam sürebiliyor. Bu, örtünmenin anlamını da, samimiyetini de zedeliyor.

2. Modernliği yalnızca görünüşe indirgeyen kadın…
Başını örterken, bedeni teşhir eden bir tavrı normal görebiliyor. Bu çelişki, özgürlüğü bir imajdan ibaret hale getiriyor.

3. Özgürlüğü sınırsızlıkla karıştıran kadın…
Kamusal alanı bir plaj gibi kullanıyor, teşhirciliği bireysel hak olarak savunuyor. Oysa bireysel hak ile toplumsal sorumluluk arasındaki sınır, birlikte yaşamanın temeli olmalıdır.

Bu üç farklı davranış, aslında bir gerçeği ortaya çıkarıyor: Saygıyı başkasından beklerken kadının, saygınlığı kendi eliyle yitirmesi

Son yıllarda kadın özgürlüğü çoğu zaman yalnızca ekonomik bağımsızlıkla özdeşleştiriliyor. “Ben kendi ayaklarım üzerinde duruyorum” diyen kadın, bunu çoğunlukla para kazanmakla sınırlı tutuyor. Oysa ayakta durmak, yalnızca maddi güçle mümkün değildir. Para, insana imkan sağlar; ama değer kazandırmaz.

Ayakta durmak; ahlakla, kültürle, erdemle, sorumlulukla mümkündür. Kendi kişiliğini tutarlılıkla inşa etmeyen, yalnızca parayla özgür olduğunu düşünen her birey, aslında kendi saygınlığını eksik bırakır. Bu yalnızca kadın için değil, erkek için de geçerlidir.

Bir kadın ya da erkek, istediği gibi giyinebilir, yaşayabilir, tercihlerini özgürce kullanabilir. Ancak unutmamalı ki, saygı yalnızca hak talebiyle kazanılmaz. Saygı, özgürlük ile sorumluluğun kesiştiği yerde doğar.

Kadın da erkek de şunu bilmelidir: Saygınlık, başkalarının gözünde değil, kendi duruşunda saklıdır. İnsan kendi duruşuna özen gösterdiği ölçüde, karşıdan beklediği saygıyı da görür.

Sonuç olarak; burada söylenenler, bir genelleme değildir. Tüm kadınları ya da tüm erkekleri kapsayan bir yargı hiç değildir. Ama bir gerçeğe işaret ediyor: Toplumda bazı uç davranışlar, yalnızca bireysel özgürlüğün değil, ortak yaşamın da sınırlarını zorlamaktadır.

Kadının da erkeğin de üzerine düşen sorumluluk şudur: Kendi özgürlüğünü yaşarken, başkasının haklarını çiğnememek. Kendi saygınlığını inşa ederken, toplumsal kültürü yok saymamak.

Çünkü gerçek özgürlük, bireysel serbestlikten öte, toplumsal sorumlulukla tamamlanır. Ve gerçek saygı, dışarıdan talep edilen değil, içeriden inşa edilen bir değerdir.

Efkan ÖTGÜN

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

Erkekten saygı beklerken, kendi saygınlığını yitiren kadınlar Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Erkekten saygı beklerken, kendi saygınlığını yitiren kadınlar yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ERKEKTEN SAYGI BEKLERKEN, KENDİ SAYGINLIĞINI YİTİREN KADINLAR yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Tamer Umut
Tamer Umut, @ervh-ifirkat
23.8.2025 15:26:59
genel olarak yazdıklarınıza katılıyorum, kullandığınız fotoğraflar olayın sadece giyim kuşama dönük olması gibi algılanıyor. bizimde içinde yer aldığımız orta doğu bölgesinde bir tercihten öte zorunluluk anlamıda taşıyabiliyor kadınlar için giyim kuşam.
tebrik ediyorum. saygılarımla
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL