0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
427
Okunma
Aklın pusulası mantık, hissin pusulası sezgi’dir. Mantık bilime, sezgi dinsel siyasal inanca götürür. İnanç akla, akıl inanca aykırı olabilir. Önemli olan, inancın akla uygunluğudur, aklın inanca uygunluğu değil. Bu nedenle, "İnancım budur" diyen kişiyle kendisi istemiyorsa tartışılmamalıdır. Önemli olan inancın akla uygunluğu olduğu için; kimseyi kırmadan incitmeden inançlar akıl süzgecinden geçirilmelidir.
Diyanet hutbesinde "Ahlak ve edep ölçülerinin çiğnenmesine sessiz kalan herkes büyük bir vebal altındadır" denilerek, halkın bir kısmı öbür kısmına düşman edilmektedir. "Açık saçık giyinerek beni vebal altında bırakıyorsun!.." inancıyla saldırganlaşanlardan Diyanet sorumlu olmayacak mı?
Çevresinde feminist yazar olarak bilinen Berrin Sönmez Diyanetin hutbesine karşı " Başörtüsünü Tanrı’yla yaptığım bir sözleşmenin parçası olarak taktım. Ancak eğer bir gün başörtüsü zorunlu hale getirilirse, bu sözleşme ihlal edilmiş olur. O gün gelmeden önce başımı açarak gerekli tepkiyi zamanında vermek istiyorum" diyor. Berrin hanım Tanrı’yla nasıl sözleşme yapabilmiş? Yüz yüze mi? Gıyabında mı? Gıyapta ise Tanrıyı kim temsil etmiş? Cebrail mi? Peygamber mi?
Zorunlu olmayan, yerine getirilmesi isteğe bağlı dini emirler var mı? Bütün dini emirler zorunlu değil mi? Başörtüsü bunlardan biri mi de zorunlu hale gelmesine Berrin hanım isyan ediyor?!
5.0
100% (1)