KUTSAL KENT. İZNİK

NOSTALJİ
21Mayıs 1974... O gün Eczacı Sevin Uyar ile hayatımı birleştirdim ve SSK Mevzuatı
konusunda yazılar yazdığım rahmetli - 2003 yılında geçirdiği trafik kazasında yaşamını yitiren- Ercan Arıklı’nın Ekonomi Politika Gazetesindeki arkadaşlarımın indirimli armağanı olarak, balayı için İznikteki Kırıkçatal Tesislerine gelmiştik.

Aradan 44 yıl geçti. Kırıkçatal eldeğiştirerek yeniden yapılandırılmış. GRAND NICEA HOTEL -İznik- adını almış. Üçyüz kişilik konferans salonu ve yeterli konaklama kapasitesiyle kongre turizmineelverişli hale gelmiş. Ön günlük tatilimizi (03 Haziran/13 Haziran 2018) geçirerek İstanbul’a dönüyoruz.

1. KONSİL (İZNİK M.S. 325)

Makkedonya Kralı Büyük İskender’in kumandanlarından Antigonius tarafından Milattan önce 316 yılında kurulan Nicea, Kutalmışoğlu Süleyman Şah tarafından Bizanstan alınarak, Selçuklu Devletinin başkenti yapıldı. Adı “Nicea’nın izi” anlamında İZNİK olarak değiştirildi.

Türkler İznik’i başkent, hristiyanlar kutsal kent olmaya layık buldular.

M.S. 325 yılında tüm hrıstiyan dünyasından 228 piskoposun katıldığı ve hrıtiyanlık dininin temel ilkelerinin tartışılıp karara bağlandığı İznik; M.S. 1962 yılında Vatikan’da toplanan 19. Konsil’de; Kudüs ve Vatikan’dan sonra 3. Kutsal kent ilan edildi.

İznik’te Senatus Sarayında toplanan 1. Konsil’de İskenderiyeli dinbilimci Arius’un; Hz. İsa’nın sadece bir insan olduğu, Tanrı’dan Dünyaya gelmediği düşüncesine piskoposlar çoğunluğu karşı çıktı. İsa’nın Tanrı’nın oğlu olduğu inancı uzun tartışmalardan sonra kabul edildi. Oğul sahibi olan Tanrı’nın karısı ya da kocası olması gerekmez mi?

Tanrı’nın somut özne değil, soyut kavram olarak varsayılması akla uygunken; duygu ve düşüncesi İsa’yı Tanrı’nın oğlu olarak kabul edebilecek düzeyde olanlara hoşgörülü davranmak gerekir. Horgörülü olmak;bizi onlardan, onları izden uzaklaştırır. Önemli olan yaklaşarak kaynaşmaktır.

MÜZE MÜDÜRÜ TAYLAN SEVİL DÖNEMİ (1989/2001)

Namık Kemal Zeybek’in Kültür Bakanlığı döneminde İznik Müze Müdürlüğü görevine atanan AYLAN SEVİL ile modern müzecilik bilgi ve becerisi uygulanmaya başlandı. İsa’nın 2000. Doğum Yılı Törenlerle kutlandı. Dünya Televizyonlarında kutlamalar yayınlandı. O yıl İznik Müzesinin bilet satışı, ziyaretçi sayısı 100.000’i aştı.

Oysa şimdi, İznik Müzesi Bitmez tükenmez tadilat nedeniyle 5 yıldır kapalı!.. Müze değil, depo!... Açıkhava Tiyatrosunun etrafı çitlerle çevrili!.. Gölün 50 metre kadar içerisindeki batık Bazilika’yı, dalgıçlardan başka gören bilen yok!...

BABAMIZ ORTAASYALI ANAMIZ ANADOLULU...

Babamız Ortaasya’nın, anamız Anadolu’nun mirasçılarıyız biz. Demre’li Noel Baba ve Demre’si; hrıstiyanların kutsal kenti İznik, hrıstiyan olmasak da bizimdir. Hrıstiyan turistlerin ilgisini çekecek etkinliklerin düzenlenmesi bize maddi; hrıstiyanlara manevi kazanç sağlayacağına göre, ortak olmamızda yararımız var.

AB’ye uyum sağlamak için, hrıstiyan olmamız gerekmiyor.Hrıstiyanları anlamamız, olmazsa olmazımız.