1
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
243
Okunma

ÖZ YARGI
Not: Aşağıda okuyacağınız yazı türü ve alanı "PSİKOLOJİDİR" ne var ki birçok yazıda olduğu gibi, EDEBİYAT DEFTERİ antoloji sayfası dayatma yoluyla resimlenen seceneklerden birini işaretlememizi istiyor! Lütfen sizler de link yoneticisine sikayetinizi bildirin!
ÖZ YARGI
Kötü giden bir ilişkide kendimizi sorgulayarak, mantıklı ve doğru kararlar almamız gerekir.
Birliktelikte birbirinizi tanıma aşamasındayken, zaman zaman yanlış anlamadan kaynaklı sorunlar yaşarsınız.
Biri kırmızı çizgimiz ihlal edildi düşüncesine kapılırken, bir diğeri, şartlı sevgi olamayacağı konusunda ısrarcı olur.
Herhangi bir konuda tartışma açılmaya görsün. Açılan tartışma uzadıkça içinden çıkılmaz bir hal alır. Çünkü taraflar, ortak paydada buluşmanın nimetinden hep mahrum kalmıştır.
Tartışma öyle bir hal alır ki, tam da ilişki bitti, sonlandı dediğimiz anda, taraflardan biri, sağduyulu davranarak, bir karar alır.
Bundan sonra sevdiğim kadının/erkeğin kırmızı çizgilerini ihlal etmeyecek ve asla üzmeyeceğim. Gerekirse bende yaratmak istediği erkek/kadın profiline izin vereceğim ama bunun karşılığında sevdiğim kadını/erkeği kazanacağım. Ki öyle de olur. Bu tutum, kişilikten ödün verme anlamına gelmiş olsa da, sevdiği kişiyi, kadın/erkek kazanmış olur.
Karşı tarafın taleplerine, haklısın canım. Bugüne kadar olur olmaz, mantıklı mantıksız birçok konuda tartışmalarımız oldu. diyerek girer ve kırdık, kırıldık, incindik, yorulduk. İster beklentilerimiz neticesi olsun, ister ise birbirimizi yanlış anlamadan kaynaklı olsun. Hergün artan oranlı tartışmalar yaşadık. Artık kim haklıydı, kim haksızdı, neden ve niçindi, önemi de yoktu zaten.
Tartışmalar, düne kadar huzurumuzu, mutluluğumuzu, sevgi, paylaşım ve dostluğumuzu gözardı etmemize sebep oldu. Sen-ben odaklı kavgaya dönüştü ve mutsuz olmamıza sebep oldu. Ama dün, hatta dünden önceki günden itibaren, hiçbir beklenti içinde olmadan seni sevip, sayıp, yanında olacağım kararını aldım, der.
Evet canım, bir kere daha diyorum. Seni kaybetmeme adına, bende yaratmak istediğin kadın/erkek profilini kabullenerek, sevdiğim kadını/erkeği kazanmak istedim.
Bundan yani kişiliğimden vazgeçerek seni kazanmanın güzelliğini birlikte yaşayacağız!
Ola ki, ileriki süreçte zaaflarıma yenik düşersem, zor anlarımda yanımda olduğunu, hep de yanımda olacağını bilmek isterim. Bu anlarda bana yol göster ve bu güzel sevgiyi birlikte yaşayalım! Çünkü ben, artık kişiliğimden vazgeçtim, ben otekileştim, ben, sen oldum. Ne var ki, ikili ilişkilerde, senin de hassasiyetle üstünde durduğun bazı konular var. Buna bende en az senin kadar önem veriyorum.
Mesela;
Dürüstlük!
Yalan konuşmama!
Sevildiğime inanma!
Güven duyma!
Ve tabii ki, az da olsa bana bırakılan özgürlük alanı gibi!
Dolayısıyla bu kriterlerden biri eksik olduğunda, istediğiniz, arzu ettiğimiz hazzı yaşayamaz, mutluluğa ulaşamayız. Çünkü kriterlerden bir tanesinde bile göreceğimiz eksiklik ya da yokluk, beynimizde bir takım acabalara ve soru işaretleri oluşturmaya yol açar. Ne zaman haz verici, mutlu olabileceğimiz şeyleri yaşamaya çalışsak, beynimizdeki soru işaretleri, acabalar nöronlarda
devreye girer, sinir sistemimizi alt üst eder ve öyle bir nokta gelir, dur deriz. Böylece ikimiz de kaybederiz!
Gel önce kendi içimizdeki kavgayı sonlandıralım, sonra birbirimizi sorgulayalım! Çünkü güvensizlik bitmeden ikimizin de mutlu olma hakkı yoktur. Çünkü inanmadığımız biriyle, güvenmediğimiz biriyle, dürüst olmayan, yalancı biriyle nasıl mutlu olabiliriz ki? Dolayısıyla, beynimizde giderek çoğalan acabalar, soru işaretleri, yerini korku, kaygı ve paniğe bırakır. Panik ise, birbirimizden kaçışı, uzaklaşmayı emreder! Ve kaçınılmaz son gelmiş olur artık!
Kisiliğimizden ödün vermiş olmamıza rağmen umarım yıkılıp, yok edilen kişiliğimizin üstüne, ikili ilişkilerin temel harcı olan; dürüstlük!
Yalan konuşmama!
İnanma!
Güven duygusu!
Ve sevdiğimize bıraktığınız özgürlük alanı yok olmadan, ikili ilişkilerimizi inşa edebiliriz!
Bak ne güzel, benden bir sen yarattın. Bana inanmanı ve sonuna kadar güvenmeni istiyorum.
Efkan ÖTGÜN