0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
286
Okunma
Toplum ortamında yaşamaya mecbur olan insanoğlu, topluma uyum sağlayabilmek için; bilgilenmek becerilenmek tek kelimeyle eğitilmek zorunda. İlkokullar, ortaokullar, liseler Üniversiteler bunun için var. Günlerce, aylarca, yıllarca süren eğitimler insanlığın toplumlaşmasını sağladı. Eğitimin akış hızını izleyemeyenler, dışlandılar. Eğitim mekanla -eğitim yeri, oku ll ile; eğitim zamanı saat ile sınırlıydı, izleyemeyenler dışlanıyordu.
Hal böyleyken insanlık matbaanın icadından daha büyük keşif yaptığını fark etmedi. Görsel işitsel cihazları keşfederek, ders yerini ve zamanını tutanaklayarak kayda alabiliyor, istendiği yerde ve zamanda aynen izletebiliyordu. Anayasamızın 42. Maddesi, "Kimse eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz (...) Devlet, maddi imkanlardan yoksun başarılı öğrencilerin öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacı ile burslar ve başka yollarla gereken yardımları yapar (...)" buyurmaktadır.
Kimse eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamazsa; nasıl oluyor da "Paran yoksa, eğitim ve öğrenim hakkın yoktur" diyenler Anayasayı ihlal etmiyorlar?! Bir Vakıf Üniversitesi Hukuk öğrencisinden 2025-2026 Akademik Öğretim yılında sermayesi kitap ve emek olan hukuk eğitimi için 990.000 TL talep edebiliyor?!
Üniversiteteler; bilgi üreten araştırma üniversiteleri ve üretilmiş bilgiyi yayan eğitim üniversiteleri olarak ikiye ayrılmalı. Öğrencilere başka yollarla yardımcı olmak isteyen devlet; 7/24 Eğitim Üniversiteleri kurmalı Video CD’leri yayınlatmalı. Evinde, istediği zaman istediği kadar video izleyen öğrenci kendini hazır hissettiği anda 7/24 Üniversitede Akademik yıl sonu sınavlarını beklemeden sınava girerek mezun olabilmeli.