YAŞA-DER VE ANTOLOJİ-6-

YAŞA-DER olarak hazırlamış olduğumuz Antoloji -6- serisinin ana temasını umut ve sevda olarak belirledik.
Konuya başlamada umut ve sevda nedir? Toplumsal gelişmelerde ve değişmelerde nasıl bir rol oynar? Vb sorunların yanıtını sorgulayacağız.

Bilindiği gibi umut; Yaşamımızı anlamlı kılan, geleceğe daha mutlu şekilde ilerlememizi sağlayan bir duygudur. Tüm güzellikler umutla başlar.

Umut insanlık tarihi kadar eskidir. Doğduğumuz andan itibaren hepimizin hayattan beklentileri vardır. Yaşadığımız kötü durumlardan kurtulmayı, daha güzel bir hayata sahip olmayı umarız.

Bu nedenledir ki, bize yaşama isteği veren içimizdeki umuttur. Mevlana; ‘’umut hiç bitmeyen bahar mevsimidir. İçinde kar da yağar, fırtına da kopar. Ama çiçekler açmaya devam eder ‘’ şeklinde ne güzel ifade etmiş.

Şairler ve yazarlarda, umutla kaleme sarılmalı. Kalemlerini egemenden yana değil, ezilenlerden yana kullanmalı.

Şair yaşadığı dünyayı, olayları ve insanları herkesten farklı algılayan bunun gerekliğini yapan kişidir. Şairin dili diğer tüm yazın türlerinin dilinden farklıdır.

‘’Şair toplumun vicdanıdır. Aynı zamanda çağının tanığı olmak zorundadır. Ruhunda hep başkaldırı vardır. Uysal değildir. Uysallaştığı an şair olmaktan çıkar. Sorgulayan, eleştiren, bir tavrı olmalıdır şairin. Ucuz, kuru, sığ ve kör bir bakış onun üslûbu değildir. Şair ayna tutandır.’’

O halde şairler için rahatlıkla şunu söylemeliyiz; ‘’Şairlik, samanlıktaki iğneyi bulup karanlıkta ipliği delikten geçirmektir.’’
Şair sanıldığı kadar kolay değil. Şair olmak halkın dili kulağı umudu demektir. Sorunlarını umutla, azimle, bıkmadan, usanmadan, eğilmeden dik ve onurlu bir duruşla dile getirmektir.

Şair demek; zalimin zulmüne dur diyebilmektir. Gerektiğinde bedel ödemeyi göze almaktır.
Tarih boyunca yaşama dair umudunu asla yitirmeyen şairler var olmuştur. Umutla en büyük silah kalem demiş, kalemini doğrudan, güzelden yana kullanmıştır.

Şairlerin umutlu olması, onların pozitif bakış açılarından faydalanmanıza ve zorlu zamanlarda cesaretini korumaya yardımcı olur. Geçmişteki başarılarınızı ve zorlukları nasıl aşılacağını, geleceğe dair özgüven ve umudu güçlendirir.

Bu belirlemelerden sonra sevda ise şöyle ifade edilebilir; Sevda sevmekle başlar, aşkla pekişir. Ama bir araya gelemeyince sevdaya dönüşür.

Yüreklerde ukde olan sevda, ömrü boyu izi silinmez olur. Barış içinde kardeşçe bir arada yaşama umudu, insanca yaşanacak, dünyaya onurla bakılacak bir yaşam içimizde ukde olan vazgeçilmez sevdalardır.

Birçok insan bu uğurda canlarıyla bedel ödese de sevdasından vazgeçmedi. Bazen aşk ile sevdayı birbirine karıştırıyoruz maalesef. Aşk hedefe ulaştığı zaman belki biter. Ama sevda nefesin bitene kadar devam edendir.

"Sevda" ismi, Arapça kökenli olup "aşk" anlamına gelir. Bu isim, derin bir sevgi ve tutku duygusunu ifade eder. "Sevda," genellikle güçlü ve samimi duyguları simgeler ve kişisel ilişkilerde derin bağlılıkları temsil eder.

İnsanlar daima umut ederek yaşamaktadır. Umut etmek insanın hayatta kalması için bir gerekliliktir. Şair de bunu anlatmak için Bir umuttur yaşamak isimli şiiri kaleme almıştır.

Umut ve sevda için ise şunu söyleyebiliriz; umut ve sevda, insanın kalbi gibidir, durduğu yerde yaşam da biter şeklinde ifade edilebilir.

Bizler şairler olarak yaşama umutla, sevdayla sarılmalıyız. Sevdayı umutla taçlandırmalıyız.
Usta şair Nazım Hikmet "Güneş bir gün herkese eşit doğacak, O günü göremesekte, bir umuttur yaşamak " şeklinde önemine vurgu yapıyor.

Hele kendilerini edebiyatımızın bir parçası sayan şairler için umutlu olmak, umut tohumları serpmek daha da anlamlıdır. En karanlık anlar, aydınlığın en yakın olduğu anlardır.

Bu umutla, bu sevdayla umut ve sevda şairler için değerlidir. Umutlarını sevdayla pekiştirerek toplumsal gelişmelere ışık tutarlar.