0
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
162
Okunma

Bazı sabahlar olur, uyanırsın ama içine uyanmazsın.
Perdeler açıktır ama ruhun karanlıkta kalmıştır.
Kahvaltı yapmazsın. Zaten yediğin her lokma boğazına takılıyor.
Çünkü mesele açlık değil, eksikliktir.
Adını koyamadığın, ama varlığını her hücrende hissettiğin bir eksiklik.
Dışarı çıkarsın. Kalabalığın arasına karışırsın.
Ama kimseye karışmazsın.
Bir caddede yürürken herkes gibi yürürsün ama hiçbir yere varmazsın.
Yürümek sadece düşmemek içindir bazen.
Sonra bir banka oturursun.
Yoldan geçenleri izlersin.
Hiçbirini tanımazsın ama hepsi seni geçmişinden bir şeyle yüzleştirir.
Bir çocuğun gülüşü, bir kadının omzundaki hırka, yaşlı bir adamın bastonuna yaslanışı…
İşte o an, içinden bir şey kırılır ama ses çıkmaz.
Çünkü bazı kırıklar içeride olur, cam değil, ruh parçalanır.
Ve bu dağınıklığı toplayacak bir süpürge yoktur.
Bazen ağlamak istemezsin.
Çünkü bilirsin, gözyaşların anlaşılmayacak.
Anlatmak da istemezsin, çünkü kelimelerle kandıramayacağın bir boşluk vardır.
Ve sen, en iyi yalanı kendine söylersin: “Geçer...”
Ama geçmez.
Sadece alışılır
Turgay Kurtuluş
5.0
100% (4)