Yaşamında öteki kişilere ulaşabildiğin anlar, bir ormandaki kuş ötüşleri gibi olacak... uzaklardan gelip geçerken, kısacık bir süre yapraklarda yankılanacaklar o kadar. orman bütün sessizliğiyle yine yalnız duracak orada... ı.kant
turgaykurtulus
turgaykurtulus
VİP ÜYE

Arabalar, Anadolu Rock ve Kadın Zarafeti

Yorum

Arabalar, Anadolu Rock ve Kadın Zarafeti

( 8 kişi )

8

Yorum

19

Beğeni

4,5

Puan

400

Okunma

Okuduğunuz yazı 10.3.2025 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Arabalar, Anadolu Rock ve Kadın Zarafeti

Arabalar, Anadolu Rock ve Kadın Zarafeti

Herkesin bir tutkusu, bir koleksiyonu, kalbini hızlandıran bir ilgisi vardır. Benim de hayatımda yer etmiş, belli bir zamana ait, yaşanmış ya da yaşamaya devam ettiğim tutkularım var. 1970’lerin Chevrolet ve Cadillac arabalarının göz kamaştırıcı estetiği, Anadolu rock müziğinin öncülerinin ruhu titreten güzelliği ve 1970’lerin kadınlarının giyim zerafeti… Bu üçleme, benim için bir bütün oluşturuyor. “Sen o yılları gördün mü, yaşadın mı?” diye soranlar olabilir. Hayır, o yılları görmedim, ama şimdi, içimde yeniden inşa ederek yaşıyorum. Bu yüzden bu üçleme, bana sonsuz bir keyif sunuyor.
Tarih, sadece geçmişin tozlu sayfalarından ibaret değildir; bazen hiç yaşamadığımız, ama ruhumuzun en kuytu köşelerinde hissettiğimiz anların birikimidir. Kimileri için 1970’ler, çocukluk masumiyetinin tatlı anılarıdır; kimileri için gençlik ateşinin kıvılcımlarıdır. Benim içinse 1970’li yıllar, yaşamamış olsam da ruhumda bir melodi gibi çalan, içimde bir yer bulduğum zamandır.
Öncelikle arabalar… 1970’lerin Chevrolet ve Cadillac modellerine baktığımda, bir arabadan çok daha fazlasını görüyorum; adeta birer sanat eseri, birer yaşayan efsane. Chevrolet Impala’nın kaslı gövdesi, uzun kaputu ve krom detaylarıyla yolda süzülüşü, sanki bir film sahnesinden fırlamış gibi. Cadillac Eldorado’nun ise zarif çizgileri, geniş ızgarası ve asil duruşu, lüksün ve özgürlüğün simgesi. O dönemin arabaları, sadece bir taşıt değil, yolların ruhunu taşıyan birer karakterdi. Motorlarının gürleyen sesi, lastiklerin asfaltta bıraktığı izler, direksiyona geçen herkese bir özgürlük vaadi sunuyordu. Günümüzün teknolojik harikaları ne kadar etkileyici olursa olsun, o yılların arabalarındaki ruh, bana başka hiçbir şeyin veremeyeceği bir his uyandırıyor. Sanki her bir vida, her bir parça, geçmişin zamana meydan okuyan öyküsünü Bu ihtişamlı arabayı yıllar önce kullanma fırsatım oldu.Genis omuzlariyla kimseyle yol vermiyor.
Sonra müzik… 1970’lerin Anadolu rock müziğinin öncülerinin güzelliği, beni her dinlediğimde bir başka dünyaya götürüyor. Bu dönemin sanatçıları, melodileriyle duyguların en saf halini dokuyordu. Cem Karaca’nın isyankâr ve derin sesi, “Tamirci Çırağı”nda bir işçinin çaresizliğini anlatırken içimi titretiyor. Erkin Koray’ın “Fesuphanallah”ta yankılanan özgür ruhu, Anadolu’nun mistik tınılarını batı ritimleriyle buluşturuyor. Barış Manço’nun “Dağlar Dağlar”daki masalsı anlatımı, sanki bir bozkır destanını kulaklarıma taşıyor. Ve Moğollar’ın “Issızlığın Ortasında”sı, uçsuz bucaksız bir coğrafyanın yalnızlığını hissettiriyor. Eski bir plaktan yükselen o hafif cızırtı, toprağından yükselen bir çığlık, bir sevda, bir başkaldırıdır. Her notada, başka bir zamanın, başka bir hikâyenin kapıları aralanıyor.İyi bir koleksiyoncu olarak 1968 ile 1980 yıllarında liste başı olmuş tüm plaklar bende mevcut.Bu erişilmez paha biçilemez arşiv şarkıları odamda her saat döner.
Ve 1970’lerin kadınlarının giyim zerafeti… O yılların kadınlarını düşündüğümde, aklıma zarafet, asalet ve özgünlük geliyor. 1970’lerin modası, onların kişiliğini yansıtan bir tuvaldi. Geniş paçalı pantolonlar, renkli çiçek desenli elbiseler, uzun eteklerin uçuşan kumaşları… Üzerlerine giydikleri ceketlerin keskin omuzları, özgüvenlerini vurguluyordu. Saçlar, bazen dalgalı ve hacimli, bazen topuzlarla zarif; aksesuarlar ise sade ama çarpıcıydı: büyük halka küpeler, ince kolyeler, renkli eşarplar… Bu kadınlar, kıyafetleriyle sadece güzel görünmüyor, bir duruş sergiliyordu. Toplumsal hayatta yer edinme mücadeleleri, giyimlerine yansıyan cesaretle birleşirdi. Güçlüydüler, çünkü hem evde hem sokakta varlıklarını hissettiriyorlardı; stil sahibiydiler, çünkü her detayda kendilerine özgü bir iz bırakıyorlardı. Onların güzelliği, yalnızca yüzlerinde ya da kıyafetlerinde değil, taşıdıkları karakterde, dünyaya meydan okuyan bakışlarındaydı. Bugün bile o yılların fotoğraflarına baktığımda, bu zerafetin zamansız bir ilham olduğunu düşünüyorum.
İşte benim için 1970’li yılları sevmek, bir nostalji meselesinden çok, geçmişi hissederek yaşamak demek. O sokaklarda yürümedim, o arabaları yollarda görmedim, o şarkıları radyodan canlı dinlemedim, o kadınlarla aynı havayı solumadım. Ama her bir detayı, sanki bir zaman makinesiyle içimde yeniden canlandırıyorum. Bu, özlemden öte, ruhumun parçası haline gelen bir yolculuktur.

Turgay Kurtuluş


Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (8)

5.0

88% (7)

1.0

12% (1)

Arabalar, anadolu rock ve kadın zarafeti Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Arabalar, anadolu rock ve kadın zarafeti yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Arabalar, Anadolu Rock ve Kadın Zarafeti yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Ümmühan Yıldız
Ümmühan Yıldız, @ummuhanyildiz
11.3.2025 21:35:41
5 puan verdi

O dönemlerde kadının zarafeti ve hanımefendiliğine eş değer erkeklerinde centilmenliği, beyefendiliği vardı.

Yüksekl dereceli kaliteli insanlar diye bir şey vardı...

Ama
O dönemlerde sağ sol olayları, silahlı eylemler... Üniversite boykotları faili meçhul cinayetlerde vardı..

Abimler hatırlamak dahi istemez.

Hüzünlü, kırılgan, kaybedişler ve mutluluklar hepsi bir aradaydı.

İyi akşamlar.

İbrahim Kurt
İbrahim Kurt, @ibrahimkurt
11.3.2025 19:47:34
1 puan verdi
kadın özgürlüğü ve zarefeti olmayan toplumlar tutsaktır hocam kutluyorum
Şadiye gürbüz(zaralıcan
Şadiye gürbüz(zaralıcan, @sadiye-gurbuz-zaralican
11.3.2025 18:51:21
asıl hissedileni yazmaktır harika bir yazı okudum güne de çok şık düşümüş kutlarım sizi
çiftçi
çiftçi, @ciftci1
11.3.2025 14:58:02
1970'li yılları yaşamadığınız halde bu kadar detaylı, içten, adeta görerek ve bilerek yaşamanız ve sonra da yaşamamış biri olarak hayal ederek, filmlerde, resimlerde görerek tasvir etmeniz, hatta benimsemiş olmanız dikkate şayan bir durum.
O dönemin arabaları gerçekten yayla gibiydi. Aslan gibi kükreyişleri vardı. Bol benzin yer, gri duman atardı.
Kadınlar, gerçekten nazikti, uyumlu giyimleriyle kesinlikle kendilerine baktırırlardı. Hafif makyajları ve saçlarındaki özenle adeta salınan selvi gibiydiler. Hitapları bile nezaketleri kadar nazik ve kibardı.
Müziklere gelince.
Dediğiniz gibi efsaneleşmiş eserlerdi. Kendini dinletir, coşturur, hissettirirdi.
Oldukça etkili ve gayet güzel anlatmışsınız, o yılları.
Tebrik ve takdirlerimle kutluyorum.
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
11.3.2025 11:19:12
sadece bir gün ayrı kaldım ve gördüm ki:
neler neler kaçırmışım...


eserinizi tebrik ederim dost yazarım.

içten selam saygılarımla
Etkili Yorum
Nurefşan.
Nurefşan., @nurefsan-
11.3.2025 00:39:37
5 puan verdi
Tamam bu yazı da güzel ama benim gün yazısı gibi okuduğum serilerin de hakkını yememek lazım buradan o yazılar kırılmasınlar diye yazdım :)
Etkili Yorum
Nurefşan.
Nurefşan., @nurefsan-
10.3.2025 10:43:03
5 puan verdi
1970'ler bir sürü resim var o yıllarda annemlerin babamla annemin evlendiği sene o gelinlik o saç modeli babamın Ayhan Işık bakışı. Bu arada çocukluk aşkımdı Ayhan Işık rahmetle anayım burada da sayenizde.
Ne güzel derin bir sevdanın zamanın ötesine geçerek bizi içsel bir yolcuğa çıkartman. 1970'ler sadece bir dönemin yansıması değil senin de ruhunda ayrı bir yere sahip olmuş bunu öyle güzel yansıtmışsın ki.

7'lerin çocuğuyum ama 80'ler daha çok aklımda. 70'lerin sonu 80'ler çocukluk 90'lar gençlik olunca üç kuşağa birden hakim gibiyim.

70'lerden aklımda kalan hayal meyal hatırladığım eniştemin Ankara'da eskiden Bahçelievler Kızılay hattındaki kırmızı beyaz Chevroleti arabasını o kadar sever öyle güzel yıkardı ki bizim için bir şenlik bir tören gibi geçerdi. Bahçelievler'e gidince doluşarak binerdik. Hey gidi günler hey.

Kalem ise yazısında o yıllara dair hiç yaşanmamış anılar sanki bir kültürel mirasa dönüşmüş ve bu miras zamanla onu bir tutkuya bir koleksiyona dönüştürmüş.
Gerçekten etkileyici bir yazı beni daldı bebeklik çocukluk gençlik yıllarıma götürdü. yazı, geçmişe duyulan derin bir sevdanın, zamanın ötesine geçerek içsel bir yolculuğa dönüşmesini çok güzel bir şekilde anlatıyor. 1970’ler, sadece bir dönemin yansıması değil, yazarın ruhunda bir yere sahip olmuş bir dünya. O yıllara dair hiç yaşanmamış anılar, sanki bir tür kültürel mirasa dönüşmüş ve bu miras, zamanla bir tutkuya, bir koleksiyona dönüşmüş. Her detayda, hem bir nostalji hem de bir içsel bağ var. Gerçekten çok etkileyici bir yazı.

Müzik ah şimdinin çikita muzlarına karşı :))) onlara ne denir ki Cem Karaca, Erkin Koray, Barış Manço ve Moğollar hepsi kendi iç dünyasında, toplumsal düzenle hesaplaşan özgürlük ve duygusallığı harmanlayan sanatçılar. Bu şarkıların her biri, sanki yazarın içindeki özgürlük arayışına geçmişin yankılarındaki kaybolmuş hislere ses veriyordu. Plaklardan yükselen o eski cızırtının bile bir anlam taşıması müziğin ve geçmişin ne kadar derin ve değerli bir bağ kurduğunu göstermiyor muydu bize. Annemin taş plakları hala duruyor. Gözüm gibi bakıyorum.

Kadın ve moda deyince bir durdum. Annemin yıllar önceki resimlerinde ki elbiseler pantolonlar şimdi moda... Keşke atmasaymış ama bu dönenim kadınlarının bir özelliği kıyafetleriyle değil taşıdıkları duygularıyla iç dünyalarını yansıtarak modernliğin nasıl olduğunun izlerini bırakmaları olmuş.
Geniş paçalı pantolonlar, çiçek desenli elbiseler ve cesur stil seçimleri, bir özgürlüğün, bir güçlenmenin o zamanki sembolleri olmuş.

Gerçekten yazınız yalnızca bir dönemi anlatmakla kalmıyor bir tutkunun, bir bağlılığın ve geçmişin ruhunun içsel bir yolculuğa dönüşümünü gözler önüne sermiş.

Sayende ne güzel yad ettim şimdi bizleri bırakan Hakka yürüyen büyüklerimi ne çok özlemişim o anılarımı...
Ve ne çok özlüyorum 1970’leri keşke o yıllara dönebilsem yeniden doğabilsem ve annemle kaçırdığım tüm anları kaçırmasam.....

Etkili Yorum
elif.kurt
elif.kurt, @elif-kurt
10.3.2025 08:53:05
5 puan verdi
Sevgili şair aslında yaşadık biz o zamanda, küçüklüğümüz türk filmlerini izleyerek geçti, bu dediklerinin hepsi bizim zihin haritamıza yerleşti.

İnsanın hayatı gördüğünden ibarettir ya biz gözümüzü bunlarla açtık, her kanalda ara ara tekrarı olan türk filmlerini izlemekle geçti küçüklüğümüz, çocukluğumuz hatta gençliğimiz o yüzden biz tv de de olsa yaşadık o dönemi, arabalarını , müziğini , giyim tarzını, duygularını, şarkılarını, o dönemin aşkı gibi sandık hep aşkı, nakşettik hem aklımıza, hem yüreğimize.

Yazı akıcı, güzel bir anlatımla bu güzellikleri çok güzel ifade etmiş, yüreğine sağlık sevgili üstad, selam ve saygıyla.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ