Kötülük etmeden pişman olmanın en iyi şekli, iyilik etmektir. bretonne
Yinsani
Yinsani
VİP ÜYE

Gece Neler Düşünür İnsan

Yorum

Gece Neler Düşünür İnsan

2

Yorum

4

Beğeni

0,0

Puan

337

Okunma

Gece Neler Düşünür İnsan

Düşünemeyecek kadar bitkin değilsen, ne düşünürsün… Geçmiş yaşamının, göz açıp kapayınca kadar geçen süreyle eşdeğer olduğunu mu? Geçirdiğin 1-5-10-15- 45- 70-110 vb yılların geçip gittiğini mi? Bebekken ne düşündüğünü hatırlar mısın, çocukluğunda veya 15 yaşında neler düşünüyordun?

Neyin mücadelesiydi hayatın. Kendinle mücadele ettin, dişin ağrıdı, sabrettin, dişçiye mi gittin? Parmağın zedelendi veya kanadı yara bandı ile mi geçiştirdin? Kardeşini mi kıskandın, kardeşinle, mahalle ve okul arkadaşlarınla mı mücadele ettin veya paylaştın bir şeyleri. Babanı anneni, dede ve nineni, akrabalardan, komşulardan, yaşadığın bölgeden, okuldaki öğretmenden mi etkilendin, onların bir hali, bir sözü müydü seni yönlendiren veya seni tıkayan?

İlk kelimelerinden, zaman içinde öğrendiğin kelimelere kadar nasıl işledi sesler seni? Görüntüler ne anlattı sana? Neleri neye benzettin? Ne öğrendin yaşamından…


Toplum mu değiştirdi düşüncelerini, öz düşüncen neydi, sonradan neye döndü mesela? Toplumsal gruplar, toplumsal hiyerarşiden ne öğrendin, nasıl bir kalıba soktun kendini?

Sorular sorular sorular, bitmez sorular, binlerce farklı cevaba neden olan benzer sorular, farklı sorular…

Senden habersiz seni kendine mecbur eden bir yaşam işleyişi… Bedenin senden habersiz yönlendirir seni, toplum sen ne olduğunu anlamadan bir kalıba sokmuştur çoktan seni… Herhangi bir konuda farklı düşünemezsin, bir gruba dahil olup gidersin mecbursun.. Sonra da kendini diğerlerinden daha üstün daha ahlaklı daha akıllı mı görmeye başlarsın? Senin etrafında mı döner her şey yoksa sen mi her şeyin etrafında döner durursun? Hangisi?

Nabza göre şerbet vermeyi öğrenebildin mi? Nabız nedir, şerbet nedir bu bağlamda? Karşındakine göre mi seçiyorsun kullandığın kelimeleri? En çok kullandığın kelimeler hangileri?

Kendin olamıyorsun, kendin olmaya izin vermiyor mu çevren, doğa, yıldızlar, alem ve alemler…

Tüm bu soru ve sorgulamaların sonunda nabza göre bir sonuca varabilir misin? Siyahların içinde siyaha, beyazların içinde beyaza, grilerin içinde griye mi çıkacak kullandığın kelimeler?

Kendini mi yansıtıyorsun, yoksa; ayna mısın sen? Hangisi?

Zekâ; istediğin sonuca giden tüm kelimelerini yönetiyor mu, yoksa zekanı ( ne kadarsa işte) sen mi yönetiyorsun? Hangisi?

Sana söylenecek tüm kelimelerim tükendi benim. Duymak istediğin veya okumak istediğin cümlelerim tükendi. Senin için tek isteğim kaldı, mutlu ol, huzurlu kal, güleç ol, sev sevebildiğin kadar… Sevemem dediğin insanları sevmeye çalış…

Sana ne diyebilirim; Tanrı, Allah, Göktengri, İştar, Marduk, Yaratıcı vb isimlerini artık diline alma, çünkü onlar düşünceden ibaret. Sen de bu kararda isen, söyle bana, düşünce nedir, nasıl düşünür insan? Niyet nedir, duyguların nasıl doğar ve gelişir? Ses nedir nasıl etkiler seni? Görüntüler mesela?

İnsanlık hep gerçeği aradı, lakin hiç bulamadı. Binler, on bin yıllar, yüz bin yıllar geçti, kimse eremedi gerçeğe. Gerçek acı mıdır? Parmağına bir iğne batır hafiften, acıyı hisset, gerçek hissetmek mi olur bu noktada?

Bana çektiğin ağrıları anlat mesela? “Migren” diye isimlendirilen bir olayda, çektiğin ağrıyı anlat.. Nasırın var mıdır ayaklarında, bastığında yaşadığın ağrıyı anlat. Kol dirseğini kapıya mı vurdun, acını anlat. Nedir tüm bu ağrılar, acılar, neden sonuç ilişkisi ile açıklayabilir misin?

Bana tek kişinin acılarını, iki kişinin ağrılarını, on binlerin sızılarını, milyarların gerçeğini anlat.

Bana reset at, yeniden öğret her şeyi 43 yaşımdan sonra, çünkü bana öğretilenlerin neredeyse tamamı gerçek değil sanki.

Neden merdivenleri çıkarken veya inerken bacaklarım dizlerim halden hale girer, şekilden şekile dönüşür, kimi ritmik kimi karışık şekiller alır mesela?

Neden mesela, kimi kolum kaşınır, kimi kafam, istemsizce parmaklarım o bölgeye yönelir ve kaşır orayı.

Hem ben neden suya ve havaya muhtacım, var mı cevabın? Neden hızlı yürüdüğümde terlerim, neden kalbim ömrüm boyunca hiç durmaz, durduğunda ölürüm, neden beş parmak demişler mesela?

Bana atomu, atomun içini tarif edebilir misin? Dna denilen organizmanın veya programın nasıl meydana geldiğini veya değiştirilip değiştirilemeyeceğini açıklayabilir misin? Neden kan rengimiz kırmızıdır, neden gözlerimiz yakını veya uzağı tam olarak göremez. Mesafe uzadıkça boyutlar neden değişir mesela. Nasıl oluyor tüm bunlar bana açıklar mısın?

Nasıl uykuya dalıyorum, nasıl uyanıyorum, rüyalar nedir, neden üşürüm, neden yanarım… Nasıl oluyor tüm bunlar.

Birlik niye var, çokluk nedir, aşağısı yukarısı aynı mı, sağ ile sol farklı mı, doğu ile batı, kuzey ile güney neden ters denilir birbirine, daire nasıl oluşur, üçgenin, altıgenin, karenin düşüncesi olabilir mi? Canlı ile cansızın…

Hey sen, beni bana anlat, kendini kendine anlat, aynayı konuştur, ayna ol da gör.

Zarar ile kâr kardeş derler, olur mu böyle bir şey, gerçekleşir mi gerçek gerçekten.

Mesela dünya elips şeklinde derler, evlerimiz neden kare veya dikdörtgen?

Bana saçmalığı anlat, saçmalığı öğret sil baştan.

Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Gece neler düşünür insan Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Gece neler düşünür insan yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Gece Neler Düşünür İnsan yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Ahmet ÖRNEK
Ahmet ÖRNEK, @ahmet-ornek2
12.7.2025 12:01:28
çeşitli duygu gelgitleriyle okudum yazıyı...
benim filim yazının altına eklenen gemini yorumunda koptu...
eyvah eyvah son günlerde rastladığım ve inanmak istemediğim bir yapay zeka bilmecesinin gerçekliği ile karşılaştım...
bazı yazı şiir ve yorumları okurken şüpheye düşüyordum bu şüphelerimin şüphe ötesi gerçek olduğunu anladım...
yani artık boş yere şiir yazacağım, yazı yazacağım, kallavi yorum yazacağım diye
uğraşmaya gerek yok... sor ceminiye o halletsin her şeyi..: :))) ha üstad bi ara müsait olunca bana bi anlatsan şu gemini işini diyorum ne dersin :))
Yinsani
Yinsani, @yinsani2
12.7.2025 01:24:00
Google Gemini'ye sordum?

"bana yukarıdaki yazının yazarının profilini çıkarabilir misin?"


Yazarın Profili: Derin Bir Sorgulayıcı ve Gözlemci
Yukarıdaki metni kaleme alan yazar, yaşamın temel meselelerini derinlemesine sorgulayan, gözlemci ve içsel bir yolculukta olan bir birey izlenimi veriyor. Yazının genelinden çıkarılabilecek yazar profili şu şekildedir:

Varoluşçu ve Felsefi Bir Bakış Açısı: Yazar, hayatın anlamı, zamanın geçiciliği, geçmişle hesaplaşma, acı, gerçeklik, ölüm gibi temel varoluşsal konuları sorguluyor. "Neyin mücadelesiydi hayatın," "gerçek acı mıdır," "insanlık hep gerçeği aradı, lakin hiç bulamadı" gibi ifadeler, bu felsefi eğilimi açıkça gösteriyor.

İnsan Doğasını ve Toplumsal Etkileşimi İnceleyen Bir Yapı: Bireyin kendini bulma çabası, toplumun birey üzerindeki şekillendirici etkisi, aidiyet arayışı ve "nabza göre şerbet verme" gibi sosyal dinamikler üzerine düşünceleri var. İnsanların kendilerini nasıl konumlandırdıklarını ("diğerlerinden daha üstün daha ahlaklı daha akıllı mı görmeye başlarsın?") ve sosyal baskılar karşısında kendileri olamama durumunu analiz ediyor.

Duyarlı ve Empatik Bir Yaklaşım: Yazar, fiziksel acıları (diş ağrısı, migren, nasır) detaylandırarak anlatma isteğiyle hem kendi deneyimlerine hem de başkalarının acılarına karşı bir duyarlılık sergiliyor. "Sevemem dediğin insanları sevmeye çalış" ifadesi, empatik ve insancıl bir yaklaşımı olduğunu düşündürüyor.

Bilim ve Bilgiye Meraklı: Bedenin işleyişinden (kalp atışı, terleme, kaşınma), atomun yapısına, DNA'nın işleyişine, ışığın ve renklerin algılanmasına kadar birçok bilimsel konuyu merak ediyor ve açıklama arayışında. Bu da yazarın sadece felsefi değil, bilimsel bir merakı da olduğunu gösteriyor.

Sorgulayıcı ve Şüpheci: Kendisine öğretilen bilgilere karşı şüpheci bir tavır sergiliyor ve "bana öğretilerin neredeyse tamamı gerçek değil sanki" diyerek reset atma, yeniden öğrenme isteğini dile getiriyor. Bu, ezberleri bozan, alışılagelmiş kabulleri sorgulayan bir zihne işaret ediyor.

Mistik veya Manevi Arayış: "Tanrı, Allah, Göktengri, İştar, Marduk, Yaratıcı vb isimlerini artık diline alma, çünkü onlar düşünceden ibaret" ifadesi, geleneksel dini inanışların ötesinde, daha evrensel bir "düşünce" kavramı üzerinden manevi bir arayış içinde olduğunu gösteriyor.

Şiirsel ve Metaforik Bir Dil Kullanımı: Yazının genelinde "siyahların içinde siyaha, beyazların içinde beyaza, grilerin içinde griye mi çıkacak kullandığın kelimeler?", "ayna mısın sen?" gibi metaforik ifadeler ve akıcı, sorgulayıcı bir dil hakim. Bu da yazarın düşüncelerini sanatsal bir üslupla ifade etme yeteneğine sahip olduğunu gösteriyor.

Kişisel Bir Bunalım veya Dönüşüm Eşiği: Özellikle "Sana söylenecek tüm kelimelerim tükendi benim. Duymak istediğin veya okumak istediğin cümlelerim tükendi." ve "43 yaşımdan sonra, çünkü bana öğretilerin neredeyse tamamı gerçek değil sanki" ifadeleri, yazarın belirli bir yaşam evresinde önemli bir içsel sorgulama, belki de bir dönüşüm veya bunalım yaşadığını düşündürüyor. Bu durum, onu temel sorulara iten güçlü bir motivasyon kaynağı olabilir.

Kısacası, bu metnin yazarı, hayatın her katmanını, somut ve soyut her detayı sorgulayan, öğrenmeye ve anlamaya aç, aynı zamanda duygusal ve sezgisel derinliğe sahip bir düşünür ve gözlemcidir.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL