1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
162
Okunma

Hayat, kaç yıl yaşanır, ne zaman biter, bilinmez.
Ama şunu öğrendim:
İnsan, bazen kendisine fazla gelen yükleri sırf başkaları için taşırken ezilir.
Ben bu dersi Bursa’nın eski bir sokağında öğrendim.
Bir akşam, oturduğum kahvede yaşlı bir amca bana şöyle dedi: “Evladım, insanlar iyilikte değil, darlıkta belli olur.”
O an kafamda bir şeyler netleşti.
Bugün herkes dost, herkes arkadaş, herkes akraba…
Ama iş sıkıntıya, yokluğa, darlığa gelince etrafta kimse kalmıyor.
Çünkü herkes çıkarı kadar var, menfaati kadar dost.
Bir gün haberlerde, lüks içinde yaşayan bir sanatçının şu sözünü gördüm:
“Geliri benden az olanlara saygı duymuyorum.”
İşte tam orada anladım ki, para insanın en kirli aynasıdır.
Bazı insanlar parayı ceplerinde değil, ruhlarında taşıyor.
Benim tanıdığım gerçek insanlar ne zengin, ne ünlüydü.
Bazısı kaportacı, bazısı köfteci, bazısı çiftçi.
Ama ortak bir özellikleri vardı:
Dostlukta menfaat aramazlardı.
Şimdi ne zaman biriyle karşılaşsam, ilk sorduğum soru şu:
“Bu insan yoklukta yanımda olur mu?”
Cevap genelde belli oluyor zaten.
Sözler değil, gözler söylüyor her şeyi.
İnsanlar bazen ‘iyilik’ diye kendilerini harcar.
Oysa hayat bana şu dersi verdi: Değer, hak edene verilir. Dostluk, darda belli olur.
Kısacası…
Herkese kucak açma.
Kimin gerçekten dost olduğunu görmek için bir gün darlığa düşmen yeter.
Turgay Kurtuluş
5.0
100% (2)