Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Yinsani
Yinsani
VİP ÜYE

Robotlar Anlar mı Acep?

Yorum

Robotlar Anlar mı Acep?

1

Yorum

4

Beğeni

0,0

Puan

305

Okunma

Robotlar Anlar mı Acep?


Sakin olabilmek, dünyayı ve alemi hatta Tanrıyı taşımaya çalışmamak zihninde ve gönlünde. Ben ki, yani ben, ben ki yıllardır zihin ile gönlü bir türlü ayırmayı veya ne olduklarını çözemeyen ben… Ya hu! Herkeste topa benzeyen yuvarlağımsı, kafatası denilen bir şey var, lakin içi veya kafatasının içinden çıkan, adına fikir, düşünce, hayal denilen milyar türlü farklılık var. Kurt kuzuyla gezerdi fikir başka başka olmasa… gibi bir şey demiyor muydu ozanımız. Kurt ve kuzu, kurt sürüsü ve inek sürüsü vb insan dünyaya adım atalı beri hep aynı… Kurt sürüsü aç karnını doyurmak için veya aslan sürüsü, saldırıyor bizon, öküz, inek sürüsüne… Çobanların kurt koyun köpek hikayeleri ise dinle dinle bitmez evvelden beri… Cüsseli bir boz ayı bir geyik leşi yerken çevresini 10-15 kurt sarıyor bana mısın demiyor, kurtlar birkaç hırlıyor mırlıyor sonra dağılıp gidiyor. Derler ki tüm bunlar Tanrının İşi… Avluda oğlak doğsa dağda otu biter gibi bir şey de diyor atalar.

İnsan Tanrı ile bozmuş kafatasını… Hayvanları örnek almış kendine asırlar ve asırlardır. Umarım robotlar da insanları örnek almaz, çünkü sonuçta ucu hayvanlara kadar gidecek. Lakin robotun etle, sütle, suyla pek işi yok. Beslenme kanalı farklı. O yüzden diyorlar ya hani beslenme kanalı farklı olanlar farklıdır deyü…

Sakin ol diyorum arkadaşıma, sakin ol. Dünyayı sen mi taşıyorsun sırtında… Bir de hayvanlar birbirlerine karşı güç gösterisi yapıyor. Yaban koyunlarını daha doğrusu koçlarını veya yaban tekelerinin toslaşmasını izlediniz mi, yani bu devirde izlemedim diyen epey az olmalı. Eskiden insanlar öküzlerin birbirini boynuzlamasını canlı izlerdi herhalde. Günümüzde naklen izliyoruz genelde. İnsanlar, hayvanları kavga ettiriyor bir de, horoz dövüşlerinden tut, kaplumbağa yarışlarına, köpek dövüşlerinden tut da boğa güreşlerine kadar… Eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek olur mu bilemem ya, robotlar da insanları dövüştürürse ne yapar insanlık bilemem ya…

Denizlerdeki boğaz meselesi de apayrı, Yunuslar çeviriyor kendinden küçük balıkların çevresini, sonra birer ikişer indiriyorlar mideye. Balinaların plankton avını da izlemişsinizdir, açıyor kocamanca ağzını.

İnsanlar kendini üretmeye başladı yavaştan, dnayı sperm ve yumurtayı epey epey çözdüler, bir de bunların yapayını ürettiler mi, robotlara nasıl örnek teşkil edecekler hiç düşünmüyorlar. Robotun biri dese ki, ben balina gibi bir robot üretsem ve plankton niyetine de insanları görse ne yapacuk ne yapacuk…

Mikroorganizma, tek hücreli, çok hücreli yaşamlar derken çıkıyor karşımıza yavaş yavaş kübit temelli robot canlılar. Acaba robotları canlıdan sayabilir miyiz?

Hayvan toplumunda sendikalaşma yok da, insan toplumunda işler güçler arasında hak- hukuk, maaş,tatil günleri, giyim – yemek – yol yardımı vb vs türlü anlaşmalar oluyor. Lakin işgücü hayvandan insana, insandan robota kaydıkça bu işler güçler nasıl bir hal alacak muamma mıdır, değil midir arkadaş?

Bir de tapıcı robot üretildi mi ve robota, şu Tanrıya inanacaksın, şöyle ibadet edeceksin diye bir yazılım yüklendi mi, robot, içindeki yazılıma karşı koyabilir mi acep.. Veya der mi, ya hu, bu insan türü kafayı yemiş herhalde diye.. Tanrısallığın ve robotsallığın gelimini gidimini hangi kefeye koyacağız meçhul galiba.

Lakin herhangi bir robot dağ keçilerinin maharetini kazanana kadar galiba epey yıllar geçmesi lazım. Gördünüz mü dağ keçilerinin, eğimin neredeyse 70-80 derece olduğu kayalıklarda zıplayıp koşmalarını. Baksan dört ayak var amma mıknatısın demiri çekmesi gibi ayakları kayalara yapışıyor sanki. Hele o yavru dağ keçilerinin neredeyse 90 dereceye yakın kayaların üzerindeki koşturmacası, sanki oyun parkındalar gibi. Nasıl oluyor tüm bunlar nasıl arkadaş?

Zaman kavramını da epey epey yörüngeden çıkardık gibi günümüzde, o kadar çok canlılık veya yaşam örneği gördük ki, mesela; ya hu ben çocukken koca koca adamlar varıdı, sanki dev gibiydiler, tek kollarıyla beni kaldırır, indirirlerdi, lakin bakıyorum şimdi, çoğu iki büklüm olmuş, iki merdiven çıkmayı bırak, üç adımı arka arkaya atmaya güçleri yok… Nasıl bir döngü bu arkadaş, acaba robotlar da ihtiyarlayacak ve güçten takatten düşecekler mi? Elbette eski bilgisayarlar da çalışıyor ama, kağnı gibi.. Yeni bilgisayarlar 25 saniyede kendini açıp kapatırken, eskiler 60 saniyenin üzerinde ancak açılıyor neredeyse.

Tanrı bir iş çıkarmış meydana desek, dünya insan hayvan doğa vb vs… Galiba ya bıraktı peşlerini ya da saldım çayıra kim kayırırsa kayırsın mı birbirini diyor, gel de çık işin içinden. Kimi insanlar da tutuyor, nesli tükenmekte olan hayvanların neslinin tükenmediğini kanıtlamaya çalışıyor.. Deli midir nedir arkadaş, sana ne duman renkli kediden… Galiba güney doğu asya taraflarında…

Bir de insanların haberleşmek için kullandıkları internete, televizyonlara veya basın denilen şeylere baksan, ya hu bunlar delirmiş derler herhalde. İşleri güçleri vurdu kırdı, şu şunu demiş, şu şunu giymiş, şu şöyleymiş, bu kilo vermiş, o yarışı kazanmış… Aboooo, insan, kendi türünün hallerini izlerken sakin olabilir mi acaba.. Sakin ol arkadaş, dünya senin sırtına mı bindi de telaşe yapıyorsun diyorum çoğu zaman… Yavruları tilki saldırısına uğrayan kaz gibi bir halde olan insanlar da çok.. Ya hu sen kaz mısın arkadaş, ne diye tavukları örnek alırsın di mi?

Gösteriş sanırım sesle oluyor genelde… Hele hele tapıcıların gösterişi bir başka, hoparlör icat olalı, gürültü yapmayın ya hu desen, bu sefer de sana inat amfi denilen bir ses yükseltici kullanırlar ve daha çok bağırırlar. Tavus kuşlarının gösterişi de başka, herhalde 1,5-2 metreyi buluyor kanatları veya kuyruk tüyleri açıldığında… İnsanı hipnotize eder gibi o renkler desenler, bir şekil bir şekil arkadaş…

Sakin ol arkadaş, hiç duydun mu Tanrının bağırıp çağırdığını, sana ne oluyor da sesini yükseltiyorsun ya hu.. Örnek alacaksan Tanrıyı örnek al, tabii ne olduğuna akıl sır erdirebilirsen Tanrının, örnek alırsın da, nasıl aklın erer muammaya… Deli misin arkadaş, biraz sakin ol diyorum sana.. Yok, illaki gürültü yapacaksın..

Şekillerin, renklerin ve seslerin gürültüsü hep ayrı ayrı.. Çok gürültü var dünyada artık.. Hemi de çok ışık var artık çevremizde… Tüm bunların arasında bir de uyku denilen bir şey var, düşünsenize; her gün uyumak zorunda insan, buna mecbur, yoksa işleyişi bozuluyor arkadaş…

Yok arkadaş yok, bu yazı da sanayideki torna işlerine döndü. Cazır cuzur ediyor kesiciler, bükücüler, eziciler… Hepsini bir tarafa koy, insanın sırtında niye gözü olmaz arkadaş.. Sanırım kafatası içinde sadece iki gözü kaldırabilecek bir işlemciye sahip.. Üçüncü gözü kaldıramıyor anlaşılan.. Yani sırtımda gözüm olaydı, görmek isterdim neden rüzgar veya hava denilen şey sırtımı üşütüyor diye.. Sahi arkadaş, rüzgarı görebilir mi insan, yoksa göremez de sadece fark mı eder… Rüzgar döndü anlaşılan başka yöne, sırtımın üşümesi durdu, ha, kapı kapanmış da ondan, ya hu rüzgarın eli ayağı mı var da kapıyı kapatabiliyor arkadaş? Akıl sır ermiyor olana bitene.. Bir de olacağa mı kafa yoracaksın bu saatten sonra..

Sevgili okuyucu, yazımın başı ortası sonu herhangi bir şey anlatmak istemiyor, özetle anlattığı; sakin ol arkadaş.. Deli dana veya kuduz hayvanlar gibi ne diye sağa sola böğürürsün ki… Sakin ol arkadaş, hem yaratıcı irade hem insansı irade hem hayvansı vb vs irade kendi kuyruğunu yemeye başlamış yılan gibi değil mi sonuçta.

Beni, kendi türüm pek anlamıyor artık günümüzde, robotlar anlar mı acep?

Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Robotlar anlar mı acep? Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Robotlar anlar mı acep? yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Robotlar Anlar mı Acep? yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
UFFUK
UFFUK, @uffuk
28.6.2025 07:25:26
Yazını robota yükleyip, yorumu aktaranlar bunun cevabını size verebilirler. Uzun sürmez.
vs vs vs duymuşluğum var da: vb vs ilk kez karşılaşıyorum.
Saygıyla.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL