Reform, daha iyi bir duruma getirmek için yapılan değişiklik; iyileştirmek ıslahat anlamındadır. Dini daha iyi bir duruma getirmek için dinde değişiklik; eksiltmek ya da eklemek söz konusu olamaz. Dindarlara göre din; Allahın emridir, aynen kabul edilmelidir. Dini daha iyi anladığı ve anlattığı iddiasındaki mezhepler; aslında kendilerince reformdurlar.

Semavi dinlerin en genci islam 1400’lü yaşlarında... 1400 yıl önceki insanların düzeyine indirgenerek anlatılmalıydı ki, benimsenerek nesilden nesile aktarılabilsin. 1400 yıl ve öncesi, insanlığın çocukluk dönemi olduğu için; onlara dinin masallaştırılarak anlatılması zorunlu. Bu günün bakışı ve değer ölçüleriyle dini yargılamak, samimiyetle inananlara saygısızlaşmak yanlış. Geliştirip çağa uyarlamamak da yanlış.

"Allahuekber -Allah büyüktür-"; soyut bir söylem, "Nasıl büyüktür?" sorusunu cevaplamıyor. Evrenin insanüstü bilgisi becerisi Tanrısallık kavramıyla açıklanabilir, insanda hayranlık uyandırır. Matematik astronomi, fizik, kimya, biyoloji gibi doğa bilimlerinde Allah büyüktür söylemini somutlaştıracak binlerce örnek var. 1400 yıl öncekiler gibi değil, çağımız insanları gibi oturulup kalkılacak camilerde, belgesel filmler gösterilse, Allah "masasız sandalyesiz yere oturun Allahuekber deyin yeter" mi diyecektir?! "Ben Arapçadan başka dil bilmem" mi dedi?

Her aklına gelenin tarikat kurduğu günümüzde neden "Çağdaş İslam Tarikatı" yok? İslam çağdaşlığa niçin karşı olsun?