4
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
696
Okunma

Ormanın bir köşesinde, biri yaş biri kuru iki ağaç vardı. Yaş olan, gür dallı bir çınardı. Yaprakları parlak, gövdesi gururluydu. Kuşlar onun dallarında neşeyle öter, sincaplar orada yarış yapardı.
Kuru olan ise kabuğu dökülmüş, sessiz bir ihtiyardı. Dallarında yaprak yoktu, gövdesi içten içe çatlamıştı. Ama hâlâ dimdik ayaktaydı.
Bir sabah yaş çınar, kuruya seslendi:
— “Hey kuru! Neden hep susuyorsun? Artık bir işin yok, gölge veremezsin, kuşlar bile sana uğramıyor.”
Kuru meşe usulca cevap verdi:
— “Ben de bir zamanlar senin gibiydim. Dallarımda kuşlar yuva kurar, yapraklarım rüzgârla dans ederdi. Ama öğrendim ki, gürültüye değil, sabra değer biçilir bu ormanda.”
Yaş çınar güldü:
— “Sabrın ağaca ne faydası var? Yeşil değilsen, yoksun demektir.”
Kuru ağaç sessiz kaldı.
Gün geldi, gökyüzü karardı. Şimşek çaktı. Uzaklardan duman yükseldi. Ormana yangın gelmişti!
Alevler koştukça rüzgâr taşıdı, yaş çınarın yemyeşil yaprakları önce savruldu, sonra tutuştu. Kuşlar panikle uçtu. Gür çınar, çıtır çıtır yandı. Alevler ona aşkla sarıldı.
Ama kuru meşe… Hiç kıpırdamadı. Onun içi çoktan yanmıştı yıllar önce. Artık verecek bir şeyi kalmamıştı ateşe. Sadece durdu.
Yangın geçtikten sonra, ormanda yanan dalların ve küllerin arasında sadece kuru meşe ayakta kaldı.
Aylar sonra ormanda yeni filizler bitti. Kuşlar geri geldi. Ve bir gün bir çocuk kuru ağacın dibine oturdu.
— “Bu ağaç neden yanmadı?” diye sordu babasına.
Babası gülümsedi:
— “Çünkü o, gençliğini vermişti bu ormana. Şimdi bilgeliğiyle koruyor onu.”
Ve o günden sonra çocuk her gün o ağacın altında kitap okudu. Yaş çınarın kibri unutuldu, ama kuru meşenin sessizliği kulaktan kulağa anlatıldı.
Kibir geçici, tevazu kalıcıdır.
Güneşin Kızı
5.0
100% (10)