Gülserenle modaya yürürken
Ordan burdan konusuyoruz

Havanin güzelliginden
Modanin bahçelerinden
Gündemden..

Savaşlar oluyor insanlar ölüyor diyoruz
O ara
Şuraya oturabiliriz manzara iyi deniliyor...
Ve devam ediliyor..
.
.

Ne çok insan
Ne çok ağaç
Ne çok  ses daha eksiliyor

Şu anda tam da şu an da hem de..

Hayat sürüyor
İnsanlar sürünüyor ..


Sonra susuyoruz
Gülseren’le
Sessizlik oluyor..

sessizcenin
Tercümansiz çözülüyor dili

konuşmaktan daha fazla şey barındırıyor içinde..
Bu acı dili su gibi susuyoruz...


Sonra hayatin icinden

o mozaik pastacı hala o yolda mı orada mı diyor.Gülseren

gözlerimiz gülümsüyor..
Evet orada
Ne güzell.

Acıyı gündeme katık edip
çayı şekersiz içiyoruz..





Gülseren keyifsizleniyor
Güneş geldi diyor gözümü aliyor..
...
Ne büyük sıkıntı!.

Tanrım!

Dert büyük.
Dil kifayetsiz..
...

Martılar çok bağırıyor birden
Belki onlara da ağır geliyor gündem.
Ya da sadece simit kavgası bu.

İkilikler arasındaki aralıklarda
Çok şey saklıyoruz kendimizden.
Sözcükler bize dar geliyor,

Ne tamamen karanlıktayız
ne de aydınlıkta.
Alacakaranlık

Belki bir sabah
belki akşamüstü bir şeylerin
ne başı ne sonu..
Bir kararsızlık
Bir geçiş
Bir araf halii

Ruh hali gripembe

iyi ki varsınız diyorum..

Kızdığım şeylere
Seviyorum
Öylesine degil
Böylesine

Ruhayel gibi
Geliyor..

Dokunuyor
gözleri ve karşimda pembesi
Güllerin


En derinimizle yüzleşmememiz
bilerek görmezden geldiğimiz
Puslu penceresinden
Bakarken iyilesiyoruz
bilindik duygularimiza

Farkında değilmişiz gibi
Kendimize yalnızlığımız

Sözcükler yetmiyor
iç dünyamız mı büyük
Ya da kelimeler küçük
Ne söylesek tamamlanmiyor
Kendimize yazdıklarımiz
Anlatmak istediklerimiz taşırıyor bizi..


Hayatın hem hafifliği hem ağırlığı aynı anda yaşanırjen biz bu ikiliğin ortasında sessizce savruluyoruzz