Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
muzaffer kalaba
muzaffer kalaba

ÜÇ FİDAN

Yorum

ÜÇ FİDAN

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

187

Okunma

ÜÇ FİDAN

ÜÇ FİDAN

6 Mayıs 1972’de idam edilen 68 kuşağının devrimci öğrenci gençlik önderlerinden Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan, idam edilişlerinin 53’üncü yıldönümlerinde, birçok kentte düzenlenen etkinliklerle anıldı.

Konuya Üç Fidan hakkında kısa bilgilendirmeyle başlamak istedim.

Deniz Gezmiş
Ankara Ayaş’ta 1947’de doğan Deniz Gezmiş, devrimcilerle lise yıllarındayken tanıştı. 1965’te Türkiye İşçi Partisi’ne üye oldu. 1968’de 6. Filo protestolarına katıldı, İstanbul Üniversitesi’nin işgaline liderlik etti. Filistin’de eğitim aldı. Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu’nu (THKO) kurdu. 1971’de 4 Amerikalıyı kaçırdı.

Yusuf Aslan
Yozgat’ta 1947’de doğan Yusuf Aslan, 1966’da ODTÜ’ye girdi, devrimci mücadeleye katıldı. ODTÜ işgalinin önde gelen isimlerinden olan Aslan, 16 Mart 1971’de Deniz Gezmiş’le birlikte Nurhak’a giderken Sivas Şarkışla’da kolluk kuvvetleriyle girdiği çatışmada vuruldu.

Hüseyin İnan
Sivas’ta 1949’da doğdu ve 1966’da ODTÜ’de okurken devrimci mücadeleye katıldı. 6’ncı Filo eyleminin düzenleyicilerinden olan İnan ODTÜ Hazırlık boykotunun örgütlenmesine önderlik etti. THKO’nun çekirdek kadrolarından olan İnan, Filistin’e eğitim kamplarına gitti. Şubat 1970’te Türkiye’ye geri döndüğünde Diyarbakır-Antep yolunda bir otobüste yakalandı.

Bu yıl Üç Fidan’ı anma etkinlikleri ülkemizin dört bir yanında, görkemli şekilde anıldı.

Ankara’da yapılan etkinliğe CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Deniz Gezmiş’in abisi Bora Gezmiş, DEM Parti Ankara İl Örgütü, Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve DİSK başta olmak üzere sendikala, siyasi partiler, meslek örgütü temsilcileri ve vatandaşlar, Üç Fidan’ın idam edilmelerinin 53. yılı nedeniyle Ankara Karşıyaka Mezarlığı’nda bir araya gelindi.

Yapılan darbeler konusunda rahatlıkla söyleyebiliriz; Türkiye’de demokratik haklar tepeden verildiği için, tepeden alınması kolay oluyor.

Gelişmiş ülkelerde ise durum bunun tam tersidir. Demokratik hak ve özgürlükler tepeden değil halkların mücadelesi ile bedel ödenerek kazanılan haklardır.

On yılda bir yapılan darbelerin amacı, demokrasi ve insan haklarını ortadan kaldırmayı hedefleniyordu.
Yapılan darbeler dikkatle incelediğinde, bazı kesimleri sindirme ve yok etme projesi olarak devletin içinde illegal organizasyonlar tarafından gerçekleştirildiği sonradan ayan bayan görüldü.

Darbelere karşı siyasi kurumlar gereken direnci gösteremedikleri için idam edildiler. 12 Mart 197 1971 yılında yapılan darbenin ağır bedelleri oldu.

O dönem 25 yaşında olan Gezmiş ve Aslan ile 23 yaşındaki İnan, 6 Mayıs 1972 tarihinde sabaha karşı idam edildi
68 kuşağının simge ismi Deniz’in darağacındaki son sözleri ise şöyle oldu:

“Yaşasın, Türk Halkının bağımsızlığı!
Yaşasın, Marksizmin ve Leninizmin Yüce İdeolojisi!
Yaşasın, Türk ve Kürt halklarının bağımsızlık mücadelesi, kahrolsun emperyalizm!”

Deniz’in asılmasından sonra sıra kendisine gelen Yusuf Aslan da son sözlerini şöyle haykırdı:

“Ben, halkımızın bağımsızlığı için bir defa ve şerefle ölüyorum.
Fakat, bizi asan sizler, şerefsizliğinizle hergün öleceksiniz!
Biz halkımızın hizmetindeyiz.
Sizler Amerikanın hizmetindesiniz.
Yaşasın Devrimciler!
Kahrolsun Faşizm!”

Deniz ve Yusuf’tan sonra gecenin 3’ünde son sözlerini o söyledi:

“Ben, hiçbir şahsi çıkar gözetmeden, halkın mutluluğu için savaştım.
Bu bayrağı bu ana kadar şerefle taşıdım, bundan sonra da bu bayrağı Türkiye halkına emanet ediyorum…
Yaşasın işçiler ve köylüler!
Kahrolsun Faşizm!” şeklindeydi.

Sonuç olarak, ana başlıklar şeklinde şunlar söylenebilir;

1-Türkiye’de demokratik haklar tepeden verildiği için, tepeden alınmasının kolay olduğunu;

2- Türkiye tarihinde her 10 yılda bir kara bir leke olarak yer alan kanlı darbeler olarak yer aldığını;

3-68 Kuşağı olarak tam bağımsız bir Türkiye için, emperyalizme karşı 6. Filoyu protesto eylemleriyle ilk fitilini ateşlendiğini;;

4- Ülkemizin dört bir yanında, siyasi partiler, sendikalar ve meslek örgütlerin böyle bir günde bir araya gelerek Üç Fidan’ı anmaları değerli olduğunu;

5- Türkiye tarihinde emir-komuta zinciri içinde gerçekleştirilen ilk darbe Osmanlı İmparantorluğundan başlayarak, cumhuriyet döneminde de devam edildiği;

6-Cumhuriyet döneminde, 27 Mayıs 1960 Darbesi, ikincisi, 12 Mart 1971 darbesi ardından yapılan üçüncüsü 12 Eylül 1980 askeri darbesi açık müdahalesi olarak tarihteki kara leke diye yerini almış olduğunu;

7-Gerekli hallerde paralel darbeler, bazen de 28 Şubat’ta olduğu gibi "postmodern" olarak adlandırılan darbelerin yapıldığı.

8-Yapılan darbeler öncesinde kendilerine ‘’derin devlet’’ diye nitelenenler tarafından sağ/sol çatışmaları, alevi/suni düşmanlığını körükleyerek katliamlar yaparak darbelere zemin hazırladıklarını düşünüyorum.

68 kuşağının devrimci önderlerinden Üç Fidan’ın idam edilişleri ile ilgili olarak yazmış olduğum şiirimi sizlere sunuyorum
ÜÇ FİDAN

Onlar üç fidandı
Her biri asi
Her biri birer isyandı
Bağımsızlık
Kardeşlik diyorlardı
Bir de haykırıyorlardı
Değişmeli artık
Değişmeli bu düzen
’’Ne ezen olmalı ne ezilen’’
Kurulmalı yeniden
İnsanca yaşanacak
Dünyaya gururla bakılacak
Yepyeni bir düzen

Deniz dedikleri
Su gibi aziz
Umutları derya denizdi
İnan direncin adıydı
Eğilmedi hiçbir zaman
Aslan olanı
Zulme meydan okuyan
Asi yüreği vardı
Hem de kocaman
Ömrüne doymayan
Üç can
Dillere destan üç fidan
*
Onlar ki her biri
Birer cihan
Her biri birer destandı
Onlar gençlik sevdam
Onurlu kavgamdı
Şiş göbekli efendiler
Çıkardılar ferman
Ve gecenin şafağında
Kuruldu üç darağacı
Üç halkalı urgan
Üç kanayan yaram
Bilmem bu nasıl devran
Bu nasıl amansız ferman

Bir şafak vakti
Ayaklarda pranga
Elleri kelepçeli
Boyunlarda halkalı ipleri
Ölüme meydan okur gibi
Haykırdılar birer-birer
Son nefeslerinde
’’Yaşasın halkların kardeşliği
Yaşasın bağımsız Türkiye’’
Ve devrildiler tabureleri
Devirdiler birer-birer
Ölüme böyle gitti yiğitler

Muzaffer KALABA

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
ÜÇ fidan Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz ÜÇ fidan yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ÜÇ FİDAN yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL