Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
Ahmet Coşkun 1
Ahmet Coşkun 1

Az çekmedim şu dilden

Yorum

Az çekmedim şu dilden

( 5 kişi )

4

Yorum

9

Beğeni

5,0

Puan

386

Okunma

Az çekmedim şu dilden

Az çekmedim şu dilden

Bizim köyde okul yoktu o zamanlar. Dört dağın arasına sıkışmış bir düzlük dar bir boğazdan Tuzluca’ya doğru Taşköprü’den geçilirdi. O düzlüğün içinde altı köy altısında da okul yoktu. Rahmetli babam bizi o Taşköprü denile beş evlik köyün çaprazında kümelenmiş Acem köylerine okula verirdi. Verirdi dediğim bir aile ile anlaşılır yiyecek içecek ne varsa bırakılır okul biten kadar o evde kalırdık. Babam bilge adamdı illa okuyacaksınız der başka bir şey demezdi. bize harfleri rakamları öğretirdi. Harfi rakamı bilirdik de, konuşmayı bilmezdik.

Tuzluca’nın Değirmendere köyünde Kirvemiz Ferhat (onlar Acem, dediklerine göre ta sultan Yavuz, Şah İsmail’den kalmalar), konuşmaları da günün Türkçesinden fraklıydı, kendilerince lehçe oluşturmuşlar. Aklımda kalan her cümlenin başında eye diye başlamaları en çok da hara kelimesini kullanmaları, Birinci ve ikinci sınıfı Ferhat beylerde okudum. Acem hatunlar çocuklar beni çok severlerdi. Kro kro diye mıncıklayıp dururlardı, dokuz on yaşlarındaydım. Aslında bana kro demelerinden utanırdım sanki ayıp bir şeymiş gibi, halbuki ana dilimde erkek demekti.

İkinci sınıfı bitirmiştim. Babam beni seneye Iğdır’ın Halfeli köyünde Amcam Musa’nın yanında okula vermeye karar vermiş. Kış orada okuyacakmışım, yazında kuzuya gidecekmişim orada, onlar yazın Ağrı’nın yükseğine yaylaya çıkarlar, oradan da Mergemir yaylalarına geçerler. Ağrı’dan kalkıp Tuzlaca’yı geçip Rus sınırına yakın yaylar ki; Bizim köyden öte köy yok üç dört şehrin sığacağı kadar yerler, dağ bayır boydan boya boş ve yayladır.

Halfeli’de üçüncü sınıfa başladım. Bende dil bilgisi Türkçe sıfır ama matematik müthiş, beş sınıfı da tek hoca okutuyor. Dördüncü beşinci sınıfın çözemediği problemleri hoca beni çağırıp çözdürüyor nispet olsun diye, hocalar beni o sene beşinci sınıf diplomasıyla mezun ettiler. O zaman oluyormuş demek ki, yada babamla ilgilide olabilir. sözde yaşım büyükmüş çok geri kalmışım okula her neyse hikayemiz dönelim.

Diplomayı aldım. Büyük kardeşlerimden üçü Ankara’da hem çalışıyor hem okuyorlar, babam zaten planını yapmış, derdi bir an önce beni göndermekmiş. Kardeşlerinin yanında okursun deyip duruyordu.

Ankara’da gözümü açtım okul da bu gün yarın başlayacak. Hazırlıklarımda tamam, Bani Ankara’da ki Anafartalar Orta Okuluna kayıt etmişler. Ulucanlarda ahşap eski Ankara evlerinde oturuyor kardeşlerim en yakın okulda burası, çok sevinçliyim bir tek sıkıntım var, konuşmamı daha düzeltmedim bozuk ve kaba bir Türkçeyle konuşuyorum. Bizim kardeşler bülbül kesilmişler onlar uzun zamandır buradalar.

Okula başladım derslerle ilgili sıkıntım yok, ama iletişim kuramıyorum. Ezber dersleri su gibi kitaptan okur gibi okuyorum. Anlatımda betbat kırılıyor. Nasıl olduysa bir gün rakamlar sayarken sıra bende, işte şimdi yandım. Sayıyorum sayıyorum yirmide herkes gülüyor, yirmi diyemiyorum. Yermi diyorum devam ediyorum, yermi bir yermi iki, hoca bu işe son verdi. Çocukları azarladı.

Asıl dert o günden sonra başladı, hoş çocuklar kullanamadığım bir çok kelimeyle bana takılırlardı ama bu başka oldu. Metin diye bir çocuk var kulakları çınlasın, Okulun bahçesinin duvarlarında saklanıyor. Ben geçince yada beni görünce başlıyor yüksek sesle YERMİ YERMİ YERMİ deli oluyorum kovalıyorum yakalayamıyorum. Hırsımdan hüngür hüngür ağlıyorum. Necla öğretmenin kulağına gitmiş. Metini çağırmış azarlamış, çocukluk vaz geçer mi onun eğlencesi, Hoca beni arada bir çağırıp yanını oturtup yavaş sesle yirmi diye tekrarlattı durdu. Ellerinden öperim hocam.

HERKESİN ANA DİLİ ANA SÜTÜ GİBİ HELALDIR, ben o leçeyi bu lehçeyi şu dili öğreneyim derken ana dilimi unuttum. Şimdi Kürtçe konuşunca bana gülüyorlar.

Artık İstanbul bey efendisinden daha kibar daha düzgün Türkçe konuşuyorum.

Şu dilden ne çektim be kardeşim.


Coşkûnî

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (5)

5.0

100% (5)

Az çekmedim şu dilden Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Az çekmedim şu dilden yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Az çekmedim şu dilden yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
hacengiz
hacengiz, @hacengiz
25.5.2025 10:28:34
5 puan verdi
Dilden sizin çektiğiniz bir şey değil. Asıl şimdi milletçe çekiyoruz. Yozlaştırılan dilimizden... Meselâ, "süreç" diye ucube bir sözcük girdi. Başta, "süre", "dönem", "aşama", "devir" gibi pek çok kelimemizi sildi süpürdü. Tamemen yanlış yerlerde kullanılıyor. Bu yanlış kullanımı en çok seyredilen kanalların sunucu ve duayen "medyacıları" bile yapıyor. Siz, uzunca öykünüzde bu ucube sözcüğü kullanmamışsınız. Tebrik ederim. Selâmlar...
Etkili Yorum
Tüya
Tüya, @tuya
23.5.2025 18:18:15
Bir yakınım, çocuğuna kendi ana dili olan ispanyolca'yla başladı. Çocuğun diğer ebeveyni de türkçeyle başladı. Babaannesi kürtçe ile işe girişti. Kreşe başladığında İsveççe geçerlilik kazandı.
Çocuk on iki yaşlarına kadar adamına göre dile pozisyon verdi. Şimdilerdeyse ağırlıklı olarak ülkenin dilini konuşmayı tercih ediyor gencimiz, ingilizceyi de saymazsak tabii.

Yani demem o ki; çocuğun anası da, babası da, babaannesi de pes etti sonunda. :)

Yine de anadil, duygu dilidir; sütü kadar kutsal. Kaybetmemek gerek, hocam.

Saygılar, selamlar.
Etkili Yorum
deniz_tayanç1
deniz_tayanç1, @deniz-tayanc1
23.5.2025 03:24:18
5 puan verdi
Azimli siniz.
Gayretli ve de yeteneklisiniz.
Iğdırdan Başkente...
İlgiyle okudum.

Emeğinize saygımla.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL