1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
517
Okunma

Küçük bir köy olan Kardelen köyü dağların yamacında şirin bir köydü. Hayvancılıkla uğraşan köy halkı kümes hayvanları yetiştirmeye meraklıydı. Yan yana yapılmış kümesler ve o kümeslerden birinde de köy halkının adını Tonton olarak çağırdıkları bir horoz yaşardı. Tonton aslında sıradan bir horozdu. Ama bir sabah kümesten etekle çıkınca… işler karıştı.
Evet, bildiğin etek! Üstelik işlemeli, dantel kenarlı, pembe puantiyeli. Nereden buldu, kim giydirdi bilinmez. Ama köy o sabah kahkaha sesleriyle uyandı.
O sabah Muhtar Hakkı kahvesini yudumlarken gözleri fal taşı gibi açıldı.
— “Yahu bu bizim horoz mu? Üstünde… ETEK mi var?!”
Kahvedekiler sırayla camdan dışarı baktı. Sessizlik oldu. Sonra kahkaha, sonra bağırış:
— “Horoz delirmiş!”
Fakat olaylar çabuk büyüdü. Tonton’un eteğini gören tavuklar bir anda hayran kaldı. Yumurtlamayı bıraktılar, etrafını sardılar:
— “Bu ne zarafet! Bu ne cesaret!”
Horozlardan biri sinirle bağırdı:
— “Bu bir ayıptır! Horoz dediğin paçalı pantolon giyer!”
Ama kimse dinlemedi. O gün 3 tavuk, Tonton’un peşine takıldı komşu kümese doğru gitti. Tonton başka kümeslerdeki tavukları baştan çıkarmaya başladı.
Bir başka gün Tonton başka bir etekle çıktı: fırfırlı kırmızı!
Tavuklar mest oldu. Horozlar çatladı.
Bir hafta içinde köyde etek devrimi başladı.
— İnekler çan takmayı bıraktı, puantiyeli şallar taktı.
— Keçiler ayakkabı denemeye başladı.
— Civcivler “Mini Etek Dansı” grubu kurdu.
Cimri Muhtar Hakkı hemen fısıldadı:
— “Bu horoz şeytan işi. Tavuklar bile buna sıraya girmiş.”
Tonton yürüdü, ama yürüyüş değil bu: Podyum! Kuyruğunu savura savura, horozlara bakmıyor bile. Tavuklar civcivleri unuttu. Diğer horozlar depresyona girdi. Yumurtalar azaldı.
Köyde bir gece Horozlar Konseyi toplandı. Köy halkı Başkanlığa Takkeli İsmail’i seçtiler.
Gündem ise “Tonton’un eteği tavukların aklını çeliyor.”
Takkeli İsmail bağırdı:
— “Bu etek ya çıkar, ya biz kümesi yıkarız!”
Ama tam o sırada, Tonton çayırlardan zıplaya zıplaya geçti. Etek savruldukça, tavuklar “gıdak!” diye hayranlıktan bayıldı. Hatta bir kaz, horoza âşık oldu.
Merak büyüdü. Herkes soruyordu:
“Bu etek nereden geldi? Tonton neden böyle oldu?” Kümesin sahibi Zurnacı Remzi’yi sorguya çektiler.
Zurnacı Remzi sonunda itiraf etti.
— “Bir gece halamın bohçasından alıp, oyun olsun diye giydirdim. Ama Tonton bir özgüvenle yürüdü ki… kendimi bile kıskandım!”
Evet. Her şey bir şaka olarak başlamıştı. Ama Tonton… kendini bulmuştu. Sonunda köy muhtarı köy konseyinde alınan kararları duyurmaya karar verdi.
Muhtar köy meydanında bağırdı:
— “Bu horoz köy ahlâkına zarar veriyor! Ya etek gider, ya horoz!”
Tonton, meydanda dimdik durdu. Gagasını silkeledi. Sonra… bir anda eteğini çıkarıp muhtarın kafasına fırlattı!
Ve çıplak poposuyla çayıra doğru koştu.
Ama ertesi sabah… bütün horozlar eteğe benzer paçavralar takmıştı.
Kümesteki devrim Tonton’la başlamıştı. Artık kimse kalıplara sığmıyor, herkes kendi tarzında ötüyordu.
Zurnacı Remzi:
“Tonton bize şunu öğretti: Kimi ‘ü-ü-ü-ürüü!’ derken bağırır, kimi etekle fısıldar.”
5.0
100% (3)