Doğa bize düşman, doğanın içindekiler de. Yıldızlar düşman, ışık ve karanlık da… Ağaç bize düşman, su bize düşman, ateş de, o da, bu da… Tanrı varsa düşman bize, insanüstüler zaten düşmandır, insan altılar desen devamlı saldırıyor, fark edemiyoruz düşmanı. Zaten kısacık bir ömürde fark edebilmek de ne demek…

Ortalama 14 bin yıllık tarihte hiç mi bir şey öğrenemez insan. Milyarlarcayız günümüzde, belki bir bu kadar da geldi gitti.. Belki bu kadar bile değildi…

Perdeyi açamadık, gerçeği ne öğrenebildik, ne görebildik, ne duyabildik ne de hissedebildik… Perde üzerimize kapanmış, ışıklı kara bir perde…

Gerçek düşmanı bilsek, ne yapar ne eder, bir araya gelip savaşırız ya, düşmanı bilemeyince insanlık, birbirine saldırıyor, doğaya da saldırıyor, gökyüzüne saldırmaya da başladık. Onlar da bize saldırıyor, galip gelen hep onlar.

Felsefesini yapıyoruz yenilginin asırlar ve asırlardır. Şekil şekil, kelime kelime felsefesini yapıyoruz sadece…

Yazarlar yeni bir şey üretemiyor, yeni bir fikir yok, olanlar da anında eskiyor. Senaristler şaşırtmıyor, oyuncular da robota dönmüş iyice. Robotlar da düşününce bize düşman olacaktır herhalde. Ulan niye ürettiniz bizi diye girerler insana, yer misin yemez misin, zaten etten kemikten zayıf bir şeyiz…

Dünya saldırıyor depremle, fırtınayla, selle, yanardağla… Yanardağlarla saldırması kendine de zarar veriyor olmalı ki pek kullanmıyor o silahını… Rüzgâr ile saldırması başka, selle saldırması başka…

Gökyüzü de arada derede taş atıyor kafamıza… Vb vs…

Düşmanlarımıza emanet bir yaşam formuyuz, atom altından yıldızlar ötesine kadar..

Cahillere bakarsan, dinlersen; nasihatin biri bin paradır artık günümüzde.

Ey düşmanım, düşmanlarım ben size düşman değilim.

Hürmetlerimle.
Y.