0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
232
Okunma
İnsan, hayatında hep başarılı olmak ister. Hep düşlediği, hayalini kurduğu bir mevkide olmak ister. Bunun için de sürekli bir çaba içerisinde olur. Varmak istediği yere, yetişmek istediği hedefe varamayınca da hayal kırıklığı yaşar. Üzüntüye girer. Depresyona girer. Hayata küsmeye başlar. Benden adam olmaz diyerekte kendine kızmaya başlar.
Oysa başarı acıyla gelir. Yenile yenile gelir. Düşe kalka gelir. Başarıya giden yolda elbette engeller olacaktır. Yolunuzda çakıl taşları, dikenler, barikatlar olacaktır. Bunların hepsini göz önünde tutup öyle yola devam etmek gerekir.
İnsan yenile yenile yenmeyi başaracaktır. Her yenilgi başarıya yaklaştıran büyük bir tecrübedir. Başarmak ise bütün tecrübelerin toplamından ibarettir.
Yenilmekten korkma!
Düşmekten korkma!
Hele hele başarısız olmaktan hiç korkma!
Unutma! Hiç bir insan ilk hamlesiyle yada ilk denemesiyle başarıyı elde edememiştir.
Bilim adamlarını düşün! Bir şeyi icad ederken yüzlerce kez, binlerce kez başarısız olmuşlar. Ama hiç bir zaman pes etmemişler, işlerini yapmaya devam etmişler. Hiç bir zaman, "benden bu kadar" deyip vazgeçmemişler.
İşte bu azim ve istekle hedefledikleri noktaya eninde sonunda varmışlardır. O üstünde çalıştıkları icadı çıkarmayı başarmışlar.
Düşünsene bilim adamları, ilim adamları ilk denemelerinde pes etmiş olsalardı ne elektrik bulunabilirdi, ne ışık, ne de şu anda kullanmış olduğumuz binlerce çeşit teknoloji alati yapılabilirdi. Dünyada hiçbir şey keşfedilemezdi.
Thomas Edison’u hatırla. Tarihte en fazla başarısızlığa uğrayan mucit. Tam onbin defaya yakın başarısızlığı var. Ama hiç bir zaman vazgeçmedi. Hatta bazı insanlar ona "yeter denemeyi bırak, başarısız olmaktan bıkmadın mı?" diye olumsuz telkinlerine rağmen o hiç bir zaman ampulü icat etmekten vazgeçmedi. Ve sonunda Thomas Edison, ampulü icat etti.
Sende vazgeçme!
Asla Pes etme!
Yuvadan ilk defa uçmaya çalışan bir yavru kuş uçmadan önce belki yüzlerce kez kanadını çırpmış, deneme yapmıştır. Yüzlerce deneme sonunda ancak uçabilmiş.
İnsan da öyle, bebekken ayağa kalkıp yürümek için yüzlerce kez düşmüştür. Kalkıyor bir adım atıyor ve tekrar düşüyor. Bu durum yüzlerce kez hasıl oluyor, öyle değil mi?
Ama o bebek düştü diye hiç bir zaman ayağa kalkıp yürüyebilme isteğinden hiç vazgeçmedi. Yavru kuşta öyle, ilk kanat çırpması, ilk uçma denemesi başarısızlıkla sonuçlandığı için yine de uçmaktan asla vazgeçmedi.
Sende öyle yap! Yenile yenile başaracaksın. Hiç bir yenilgi seni hedefinden vazgeçirememeli.
KURBAĞA HİKAYESİ
Bir kurbağa sürüsü ormanda ilerlerken, içlerinden ikisi bir çukura düşmüş. Diğer bütün kurbağalar çukurun etrafında toplanıp, çaresiz bir şekilde bakıyorlarmış. Çukur bir hayli derin olduğundan düşen arkadaşlarının zıplayıp dışarı çıkması mümkün gözükmüyormuş. Yukarıdaki kurbağalar, boşuna çabalamamalarını söylemişler arkadaşlarına: “Çukur çok derin. Dışarı çıkmanız imkânsız!.” Ancak, çukura düşen kurbağalar onların söylediklerine aldırmayıp çukurdan çıkmak için mücadeleye devam etmişler. Yukarıdakiler ise hâlâ boşuna çırpınıp durmamalarını, ölümün onlar için kurtuluş olduğunu söylüyorlarmış. Sonunda; kurbağalardan birisi söylenenlerden etkilenmiş ve mücadeleyi bırakmış. Diğeri ise; çabalamaya devam etmiş. Yukarıdakiler de, çırpınıp durarak daha çok acı çektiğini söylemeyi sürdürmüşler. Ne var ki, çukurdaki kurbağa onlara hiç aldırmadın son bir hamle daha yapmış, bu kez daha yükseğe sıçramayı başarmış ve çukurdan çıkmıştı.
Asla Pes etme!
Hadi şimdi kalk ve yarım bıraktığın işi tamamla...
Abdurrahman Tümer