0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
205
Okunma
1 MAYIS VE MERSİN MİTİNG
Bu yıl ülkemizin genelinde başta büyük şehirleri olmak zere birçok il ve ilçelerde 1 Mayıs miting ve kutlamaları yapıldı. Bu yıl ki 1 Mayıs kutlamaları, bazı yerlerde baskı, engelleme ve şiddet uygulamalarına rağmen kitlesel olarak kutlandı.
Bu yıl ki 1 Mayıs kutlamaları, bazı yerlerde baskı, engelleme ve şiddete rağmen kitlesel olarak kutlandı.
1 Mayıs işçilerin mücadele günüdür.
Burada şunu vurgulamak isterim; daha önce Mersin’de yapılan CHP mitinginde, Kılıçdaroğlu eylem yapma konusunda şunları söylemişti;
"AKP iktidarı bir provakasyon peşinde. İstiyorlar ki eylem yapıp sokaklara çekmek istiyorlar. Ama biz bu oyunlara gelmeyeceğiz. Mersin’den çağrı yapıyorum, kimse sokaklara çıkmasın" şeklinde ifade etmişti.
Genel başkan Özgür Özel olduktan sonra eylemsizlik kararı yerine, üzülme, baskıya ve hukuksuzluğa karşı her yerde eylem ve mitingler yapma kararı alındı.
İmamoğlu’nu diplomasını iptal ettirmesi ve tutuklamasının arkasından Saraçhane’de yüz binlerin altı gün boyunca yasaklara ve polisiye önlemlere karşın yapılan gece mitingleri ve miting, gösterilerin yurt sathına yayılmasıyla ülkenin siyasi iklimi değişti. Bu eylemlilik çeşitli miting ve eylemlerle devam ediyor.
1 Mayıs emek mücadelesinin tarihsel belleği ve dayanışmanın simgesidir.
Mersin Emek ve Demokrasi Platformu’nun öncülüğünde gerçekleşen 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü
kutlamaları bu yıl on binleri buldu.
Mitinge başta DİSK, KESK ve işçi sendikaları olmak üzere bir çok siyasi parti, demokratik kitle örgütleri katıldı.
Tertip komitesi adına eğitim sen başkanı Mahmut Sümbül, toplu iş sözleşmeleri sürecinde kamu işçilerinin açlığa mahkûm edilmesini kabul etmediklerini vurgulayarak, bu sürecin her aşamasının takipçisi olacaklarını belirtti.
Emeklilerin ise yoksulluğun bile altındaki bir yaşama zorlandığını ifade eden Sümbül, "İnsanca yaşanacak bir aylık için
mücadelemizi büyüteceğiz" dedi.
Eğitim-Sen Kadın Sekreteri Nermin Karasu ise konuşmasında kadınların görünmeyen emeğini, haklarını ve özgürlüklerini
hatırlattı. Karasu, "Kaç çocuk doğuracağıma ben karar veririm diyen kadınlar burada. Kayıt dışı ve güvencesiz işlerde düşük ücretlerle çalışmayı reddeden kadınlar burada," sözleriyle kadınların mücadele kararlılığını vurguladı.
Filistin, Rojava, Ukrayna gibi bölgelerde süren savaşlara da
değinilen konuşmada, mazlum halkların yanında oldukları ve sivil katliamlara karşı sessiz kalmayacakları vurgulandı.
"Emeğin birliği, halkların kardeşliği, kadınların özgürlüğü ve barış dolu bir gelecek için mücadeleyi büyütmeye kararlıyız. Bilimden, eşitlikten, özgürlükten yana bir dünya mümkündür. Umut biziz" şeklinde ifade etti.
Bilindiği gibi, Türkiye’de 1 Mayıs, özellikle 1977 Taksim 1 Mayıs Olayları ile hafızalara kazınmıştır.
Sözde kimliği belirsiz kişiler tarafından kalabalığa ateş açıldı. 34 kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi yaralandı. Bu olay, Türkiye tarihine "Kanlı 1 Mayıs" olarak geçti.
Son olarak da 1 Mayıs katliamı ile ilgili yazdığım şiiri sunuyorum.
1 MAYIS TAKSİM
Nasıl unutulur
Bin dokuz yüz yetmiş yedi
Aylardan mayıs
Günlerden mayısın biriydi
İşçisi
Emekçisi
El ele kol kola
Başlarda baretleri
Alınlarda
Boncuk boncuk alın teri
Yüz binlerle
Taksim’de alanlara inildi
Şöyle bir bakındım
Güle oynaya
Davullar zurnalarla
Yürüyorlardı
Yüz binlerle akın akın
Ellerde flamalar
Dillerinde marşları
Bir ağızdan
Haykırıyorlardı
’’Akın var akın
Güneşe akın
Güneşin zaptı yakın’’
*
Her nedense
Senaryolar yazıldı
Planlar
Krokiler çizildi
Aktörler figüranlar
Birer birer belirlendi
Belli ki
Oyun sahnelenecekti
Yönetmenler
Sahne dedi
Oyun Taksim’de
Öyle sinsice sergilendi
Ferman verilmişti
Kusursuz yerine getirildi
Otuz yedi can
Otuz yedi
Savunmasız insan
Öyle sorgusuz sualsiz
Üst üste
Yerlere serildi
Böylece
Otuz yedi işçi
Otuz yedi emekçi
’’Faili meçhullere’’ eklendi
Muzaffer KALABA