0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
176
Okunma

DOKTOR MU DUA MI
Tabii ki, kişi kendini iyileştirme gücünü kendinde bulmak ve bu gücü aktive etmek için manevi bir inanca gerek duyar.
Ne var ki, sözkonusu ruhsal değil de fiziksel bir sorun ise, bu inancın sizi iyilestirme garantisi yoktur.
Fiziki rahatsızlığınızın iyileşmesi için öncelikle sağlık sigortasına ve akabinde sağlık personeline ayrıca tıbbi araç gerece ihtiyaç vardır!
Kişi şayet fiziksel değil de ruhunda sorun yaşıyor, manevi dünyasında sıkıntı yaşıyor ise, bu sorun ve sıkıntı sadece Tanrı ile sıkıntı yaşayan o kişi arasında çozumlenecek bir sorun ya da sıkıntıdır.
Ne var ki fiziksel bir sorun sadece kişinin kendisi ile inancı arasında değil, toplumun bütün katmanlarını etkiler bu sebeple, hastalığın şifa bulacağı tek yer; tıp yani hastahanelerdir.
Bu durumu teferruatlı bir sekilde düşünmek için, içinde bulunduğumuz süreç ideal bir zamandır.
Bu konuda herkes kendisine şu soruyu sormalı; fiziksel bir hastalık sözkonusu olduğunda, kiliseye, sinegoga, camiye mi giderim, yoksa hastahaneye mi?
Manevi inanclarimiz, fiziksel rahatsizliklarimizı iyileştirmiş olsaydı papazlar, ya da imamlar kiliselere, Camilere, sinegoglara,
değil de hastanelere göndermezlerdi! Oysa ki, fiziksel rahatsızlığı olan hiçbir kişiye papaz ya da imamlar kilise ya da camiye gelin. Ancak bu mekanlarda şifa bulursunuz diyemez!
Bu konuda size kimse tamamen materyalist bir dünya yaratın demiyor. Ne var ki biz dualarla bu işlerin ustesinden geliriz derseniz, bu dünya görüşü ile fiziksel sorunlarınıza şifa bulamazsınız!
Bu sebeple kilise, sinegog ya da camiler yerine, birçok doktor, ve diğer sağlık uzmanlarının, maddi imkanları iyileştirilmeli.
Kriz dönemlerinde etkin müdahale ve teknik materyallerle güçlendirilmiş hastahanelerin yapılması, hekimlerin yetistirilmesi kaçınılmazdır. Böylece kendisini güvende hisseden sağlik görevlileri bu bilinçle daha etkili bir çaba içine girecektir!
Üçüncü Dünya ülkeleri gibi modern tıbbın nimetlerinden yararlanma yerine, manevi şifacı ( papaz, imam) ya da otacılar, doktorların yerini alır ki, bu durum dünyanın sonunun geldiği anlamına gelir.
Bu yüzden devletin gerçek bir sağlık reformu yapması, halkımız adına uygun, faydalı ve refahı için bir hediye gibi olur.
Bugünden geci yok herkes sağlık reformunu kendi inisiyatifindeymiş gibi ele alabilir ve bu konuda hükümete destek verebilir ve devletten bunu talep edebilir.
Bu konuda dünya görüşlerini değiştirme kararı alan herkes bu reformun gerçekleşmesi için rehberlerlik edebilir, maddi ve manevi destek verebilir.
Doğruların tek olmasına rağmen herkesin kendi doğrusu ve gerçeği peşinden koşması, toplumsal faydayı gerçekleştirmekten alıkoymaktadır.
Fikirler, arzular, özlemler, dualar, niyetler, adı her ne olur ise, olsun bunların hepsi bu evrendeki en güçlü itici gücümüzdür. Bu gücü toplum yararına kullanır ve değişim konusunda şansımızı zorlarsak "Saglik, Eğitim ve Kültür" alanında kendi kaderimizi kendimiz şekillendiririz!
Efkan ÖTGÜN
5.0
100% (2)