1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
333
Okunma

İnsan pırıl pırıl gören gözleri varken neden âmâ olmak istesin ki?
İsteyen çok maalesef.
Nasıl mı?
İnsan görmek istediğini görür. Görmek istemediğini de görmez.
Mikrobu görmek için mikroskop lazım.
Uzayı daha yakından incelemek için de teleskop lazım.
Hakikati görmek için de kalp gözüne ihtiyaç vardır.
Her şey göründüğü gibi değildir.
Dünyada gözlerimize sokulduğu halde göremediğimiz çok şey var.
Bunları görmek için biraz gayret, biraz da istek lazım.
İstenmiyorsa görülemez.
Bizi yaratan kendisini bize sevdirmek için leziz nimetleri iştah açıcı renk ve şekillerde bir sanat eseri olarak takdim ediyor. Binbir renkli çiçeklerle kalbimizin en derinliklerine nüfuz edecek kadar âşıkâne iltifatlarda bulunuyor.
Bunları herkes dünya gözüyle görüyor. Ama arkasındaki iltifat ve muhabbeti göremiyor. Bunun için kalp gözünü işlettirmek en önemli görevimizdir. Kalp fânî sevgilere ve sevgililere razı olmaz.
Cismi görüp manasını görmemek körlüktür.
Ölüm öldürülemediğine göre herkes ölümü mutlaka tadacaktır.
Ahiret hayatı olmazsa dünyanın da hiç bir manası kalmayacaktır.
Yaratıcımız güzel işler yapın ki, size dünyadan daha güzel mesut bir hayat vereyim diyor.
Öğrenci hiçbir fayda elde edemeyeceği bir sınava neden girsin ki?
Madde gidip mana kalınca, sadece maddeyi görenlerin körleştiği alanlar oluşur.
Yaşananların hatıraları zihinlerimizde nakş olunduğu gibi bizden istenen maksatların manaları da biz istemesek ve inkâr etsek bile manalar âlemine kayd olunuyor.
Her şeyi maddede arayanların gözleri hakikatlere kördür.
Kainat fabrikasının en önemli ürünü şükürdür. Şükrün kapsamlısı da namazdır. Namaz kılmayanın mana gözü kördür. Ahirette de kör olarak diriltilecektir.
Dünyada kendisine verilen gözü Yaratanının isteklerine uygun kullanmayanların ahirette gözden mahrum kalması normal değil midir?
O halde hayatımızı mucidine cennet karşılığında satmamız gerekiyor. Şayet âmâ olarak dirilmek istemiyorsak.
Ebedî yaşamak arzumuz dizginlenemez.
Öyle ise, göze hakkıyla şükrünü yaptıralım. Namaz ile taçlandıralım. Kainat fabrikasını ürünsüz bırakmayalım. Cennetin sonsuz güzelliklerini seyredip zevk almaya namzet olalım.